Turkish example sentences with "geldiği"

Learn how to use geldiği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Buraya ne zaman geldiği kesin değil.

Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Tom treni kaçırmayacağını umarak elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım.

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim.

O, oğlunun geldiği gün öldü.

Tom işe geç geldiği için patronu tarafından çağrıldı.

Tom elinden geldiği kadar Mary'den uzaklara gitmek istedi.

Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı.

Lütfen elinden geldiği kadar kısa zamanda cevap verir misin?

Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Elinden geldiği kadar çok çalış.

O, elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

Bu sözlerin ne anlama geldiği hakkında bir fikri yoktu.

Elinden geldiği kadar yapmaya çalış.

Elimden geldiği kadar sık sık sana mektuplar yazacağım.

Öğretmenim bana elimden geldiği kadar çok okumamı söyledi.

O, onun elinden geldiği kadar sıkı dövüşmeye devam ettiğini izledi.

Elimden geldiği kadar kısa sürede onu teslim edeceğim.

Onun buraya ne zaman geldiği kesin değil.

Tom Mary'nin birlikte geldiği adamı tanır.

Elinden geldiği sürece yaşamak istiyor.

Ona elimden geldiği kadar uzun süre katlandım.

Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.

Bu onun normal geldiği zamandır.

Tom Mary yardım etmeye geldiği için minnettar.

Geldiği an ona bu mesajı ileteceğim.

Her zaman zamanında geldiği için Tom Mary'yi övdü.

Geldiği an ona bu mesajı ver.

Eve çok geç geldiği için çocuğu azarladı.

Elimden geldiği kadar hızlı koştum fakat otobüsü kaçırdım.

Olayın meydana geldiği yer burası.

Burası olayın meydana geldiği yer.

Siyahın ne anlama geldiği hakkında bir fikri olmayan birisi gerçekten de beyaz hakkında söz sahibi olabilir mi?

Tom, nereden geldiği hakkında hiçbir şey söylemedi.

İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.

Bunun ne anlama geldiği hakkında fikrim yok.

Elinden geldiği kadar onu baharatlı yap.

Elinizden geldiği kadar kendinizi açık biçimde ifade edin.

Onun ne anlama geldiği hakkında fikrim yok.

Bu cümlenin ne anlama geldiği çok belirsiz.

Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle çığlık attı.

Tom elinden geldiği kadar hızlı eve koştu.

Tom yaz tatili başladıktan sonra elinden geldiği kadar çabuk Boston'a gitmeyi planlıyor.

Mary onu görmezden geldiği için Tom üzgün.

Tom suya daldı ve elinden geldiği kadar hızlı yüzdü.

Tom elinden geldiği kadar hızlı şekilde merdivene tırmandı.

Geldiği yerde daha çok var.

Bunun geldiği yerde daha çok var.

Elimden geldiği kadar kısa sürede size katılacağım.

Beni duymalıydın. Elimden geldiği kadar yüksek sesle bağırdım.

Bunu elimden geldiği kadar çabuk yapacağım.

Hiç kimse ten rengi veya özgeçmiş ya da dini nedeniyle başka birine nefret ederek doğmaz.İnsanlar nefret etmeyi öğrenmeliler ve nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, aşk insan kalbine karşıtından daha doğal geldiği için sevmeyi öğretebilirler.

İçimden geldiği için insanları mutlu etmek istediğim için yardımcı olmaya çalıştım.

Eve geç geldiği için babasından özür diledi.

Buraya geldiği zaman ona söylerim.

Bunun benim için ne anlama geldiği hakkında hiç düşüncen yok.

Annem geldiği zaman ben uyuyordum.

Her zaman çok geç geldiği için ona kızgındır.

O elinden geldiği kadar güzel oluyor.

Tom'a yardım etmek için elimden geldiği kadar çok çalışıyorum.

Tom elinden geldiği kadar en kısa sürede ehliyetini almak istiyor.

Beklenmedik bir şey gündeme geldiği için yarın seni karşılayamayacağım.

Lütfen elinden geldiği kadar ertele.

Tom elinden geldiği kadar kaldı.

Burada elimizden geldiği kadar uzun kalacağız.

Noel geldiği için herkes onun hakkında konuşuyor.

Yakında Noel geldiği için biraz alışveriş yapmalıyım.

Zamanın gerisinde bırakılmaman için elinden geldiği kadar çok gazete okusan iyi olur.

Tom ipi elinden geldiği kadar uzun süre tuttu.

Ebeveynlerim okula geldiği zaman bundan nefret ediyorum.

Elimizden geldiği kadar kısa sürede orada olacağız.

Elimden geldiği kadar sık sahile giderim.

Elinden geldiği kadar sert tekme vur.

Elimizden geldiği kadar sık Boston'a gideriz.

Sana elimizden geldiği kadar çok yardım etmeye çalışacağız.

Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir.

Sana elimden geldiği kadar yardım edeceğim.

Tom geldiği zaman tv izliyordum.

Onun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?

Tom, sık sık işe geç geldiği için kovuldu.

Baba eve çok geç geldiği için Junko'yu azarladı.

Bu mesele gündeme geldiği günden beri inkâr ediyorlardı.

Tom geldiği yoldan geri yürümeye başladı.

Elimden geldiği kadar ona yardım edeceğim.

Tom elinden geldiği kadar hızlı olarak çalışmaktadır.

Hem Tom hem de Mary ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.

Elimden geldiği kadar herhangi bir şekilde yardım etmek için buradayım.

Elimden geldiği kadar kısa sürede seninle orada buluşacağım.

Elimden geldiği kadar hızlı düşünüyorum.

Burada elimizden geldiği kadar uzun alacağız.

Elimizden geldiği kadar hızlı gidiyoruz.

Lütfen onu elinden geldiği kadar çabuk yap.

Bunun ne anlama geldiği hakkında bir fikrin var mı?

Onun ne anlama geldiği hakkında bir fikrin var mı?

Tom kaç kilo geldiği hakkında yalan söyledi.

Ann okula geç geldiği için öğretmeninden özür diledi.

Tom işe geç geldiği için patronu tarafından azarlandı.

Buradan elimizden geldiği kadar çabuk çıkalım.

Also check out the following words: döndükten, sonra, Türkçem, zayıfladı, Politik, düşmanı, kahve, dükkanında, buluşmaya, söz.