Turkish example sentences with "gözleri"

Learn how to use gözleri in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri midesinden daha büyük.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı müzik dinledi.
Translate from Turkish to English

Mary kuru gözleri için göz damlaları kullanır.
Translate from Turkish to English

O, sık sık gözleri kapalı düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Şu bebeğin büyüleyici gözleri var.
Translate from Turkish to English

Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.
Translate from Turkish to English

O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.
Translate from Turkish to English

Maria'nın mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Hasta gözleri kapalı yatakta yatıyordu.
Translate from Turkish to English

Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri kan çanağı.
Translate from Turkish to English

Jackson'ın gözleri buz gibi soğuklaştı.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri henüz karanlığa alışmamıştı, bu yüzden o bir şey göremedi.
Translate from Turkish to English

Gözleri gözyaşlarıyla yıkanmış.
Translate from Turkish to English

Kate, gözleri açık yatıyordu.
Translate from Turkish to English

Gözleri bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Onun kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Koyu gözleri severim.
Translate from Turkish to English

Bu bebeğin büyük gözleri var.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

Onun büyük mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Onun çekici gözleri var.
Translate from Turkish to English

Heriki kızın mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Şu kızın gözleri mavi.
Translate from Turkish to English

Japonların koyu gözleri vardır.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri mavidir.
Translate from Turkish to English

Mavi gözleri olan kız Jane'dir.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri gözyaşlarıyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Bu adamın en az beş yıldır gözleri görmüyor.
Translate from Turkish to English

Onun güzel gözleri var.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı olarak onun yanına oturdu.
Translate from Turkish to English

Onlar gözleri karşılaştığı an âşık oldular.
Translate from Turkish to English

O, bir bankta gözleri kapalı oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri karardı.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri kırmızıdır.
Translate from Turkish to English

Mayuko'nun keskin gözleri var.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri bana bir kediyi hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English

Gözleri onun en iyi organıdır.
Translate from Turkish to English

Bunun gözleri yeşil.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı orada oturdu.
Translate from Turkish to English

Hâlâ gözleri kapalı duruyordu.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı orada durdu.
Translate from Turkish to English

Gözleri bir leoparınkiler gibi.
Translate from Turkish to English

Gözleri bir leoparınkilere benziyor.
Translate from Turkish to English

Gözleri açık şekilde yatağa uzandı.
Translate from Turkish to English

Prenses gözleri kapalı yattı.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı onun yanında oturdu.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı şekilde bir kanepeye yattı.
Translate from Turkish to English

Kızın gözleri gözyaşlarıyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı sırtüstü yattı.
Translate from Turkish to English

Orada gözleri kapalı oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Gözleri zayıf olan bir kişi uzağı göremez.
Translate from Turkish to English

Gözleri yaşlı sessizce oraya oturdu.
Translate from Turkish to English

Gözleri kapalı bir şekilde yere oturdu.
Translate from Turkish to English

Mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Gözleri büyüdü.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Mary'nin büyük gözleri var.
Translate from Turkish to English

Baykuşların büyük gözleri var.
Translate from Turkish to English

Kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri bağlıydı.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri ne renk?
Translate from Turkish to English

İşini gözleri kapalı düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bazılarınızın gözleri bazen bir garip geliyor, neden öyle bilemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri büyüdü.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri açıldı.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri gülüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un büyük mavi gözleri vardı.
Translate from Turkish to English

Duvarların kulakları, kapıların gözleri vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un dalgalı kahverengi saçı ve mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary gözleri karşılaştıkları anda âşık oldular.
Translate from Turkish to English

Yaşlı bir amca, gözleri göremediği için mektubun üstüne adresi benim yazmamı istemişti.
Translate from Turkish to English

Gözleri yaşlarla doldu.
Translate from Turkish to English

Onun mavi gözleri ve sarı saçı var.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri koyuydu.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri ıslaktı.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri şaşkınlıkla açıldı.
Translate from Turkish to English

Zümrüt gibi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Gözleri zümrüt gibi.
Translate from Turkish to English

Onun kötü gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kötü gözleri var bu yüzden o her zaman sınıfın çok önüne oturur.
Translate from Turkish to English

Sarı saç ve mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri parlıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kötü gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri kocamandır.
Translate from Turkish to English

Bu atın büyük güzel gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Şahinin keskin gözleri vardır.
Translate from Turkish to English

Gözleri sevinçten parıldıyordu.
Translate from Turkish to English

Gözleri mutluluktan parlıyordu.
Translate from Turkish to English

Parlak ışık gözleri bozar.
Translate from Turkish to English

Gözleri yaşla doldu.
Translate from Turkish to English

Jason'un kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözleri kapalı.
Translate from Turkish to English

Millie'nin yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Parlak siyah gözleri vardı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Bill'den, daha, zeki, Bill'in, zayıflığından, istifade, etti, Bill, kadar, yaşlı.