Dikkatsiz araba kullanması onu ölüme götürdü.
Translate from Turkish to English

Öğretmen ve partneri düğüne katılan insanları bir parka götürdü.
Translate from Turkish to English

Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Annem beni parka götürdü.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim beni müzeye götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi istasyona götürdü.
Translate from Turkish to English

Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.
Translate from Turkish to English

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.
Translate from Turkish to English

O, masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.
Translate from Turkish to English

O, yaşlı adamı odasına götürdü.
Translate from Turkish to English

Onun hikayesi beni çocukluğuma geri götürdü.
Translate from Turkish to English

Birlik komutanı ordusunu düşman topraklarına götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını Boston'a götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom çocukları parka götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom tamir edilmesi için bilgisayarını içeri götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yerine tekrar arabayla götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi her yere götürdü.
Translate from Turkish to English

Senin nasihatın beni başarıya götürdü.
Translate from Turkish to English

O, kız kardeşini yanında götürdü.
Translate from Turkish to English

Hitler Almanya'yı savaşa götürdü.
Translate from Turkish to English

O, Bill'i yüzmeye götürdü.
Translate from Turkish to English

Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
Translate from Turkish to English

Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi eve götürdü.
Translate from Turkish to English

O bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

O onu eliyle götürdü.
Translate from Turkish to English

O onu hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom eve biraz yiyecek götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi akşam yemeğine götürdü.
Translate from Turkish to English

Öğretmenim beni arabayla eve götürdü
Translate from Turkish to English

O onu göle götürdü.
Translate from Turkish to English

Biri çantamı aldı götürdü.
Translate from Turkish to English

O onu mağazaya götürdü.
Translate from Turkish to English

Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

O beni nezaketle eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.
Translate from Turkish to English

O, kitabı kütüphaneye geri götürdü.
Translate from Turkish to English

O bizi istasyona götürdü.
Translate from Turkish to English

Rehber bizi otele götürdü.
Translate from Turkish to English

Dün beni parka götürdü.
Translate from Turkish to English

Arabasını garaja geri götürdü.
Translate from Turkish to English

Beni nazikçe istasyona götürdü.
Translate from Turkish to English

Beni Narita havaalanına götürdü.
Translate from Turkish to English

Babam dün gece beni bir sinemaya götürdü.
Translate from Turkish to English

Teknesiyle beni adaya götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi spor arabasıyla evine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi motosikletinin arkasında hastaneye götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi hastaneye götürdü.
Translate from Turkish to English

Bir haberci mektubu Beyaz Saray'a götürdü.
Translate from Turkish to English

Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom evlilik yıl dönümlerinde Mary'yi süslü bir restorana götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi dün işe götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi arabayla eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi akşam yemeği için bir sahil restoranına götürdü.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'u hapishaneye götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom mikrofonu Mary'den alıp götürdü.
Translate from Turkish to English

Sırlarını mezara götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom oğlunu evcil hayvan çiftliğine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi nereye götürdü?
Translate from Turkish to English

Tom seni nereye götürdü?
Translate from Turkish to English

Seni baloya kim götürdü?
Translate from Turkish to English

Beni arabayla eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Ted amca, pandaları göstermek için bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Müzik beni çocukluğuma götürdü.
Translate from Turkish to English

Kaza oğlunu alıp götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi pahalı bir restorana götürdü.
Translate from Turkish to English

Mark kitabı götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi bir İtalyan restoranına götürdü.
Translate from Turkish to English

Babam bizi dün hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom beni havaalanına götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom beni istasyona götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom kendine ait olmayan bir şeyi götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarını parka götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom dün öğleden sonra çocuklarını parka götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom her şeyi ofisine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom beni Park Caddesindeki en sevdiğim restorana götürdü.
Translate from Turkish to English

Mary'nin kocası geçmiş yıl dönümü yemekleri için onu lüks bir Fransız restoranına götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom'u arabayla hastaneye götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yanında götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi okula götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom beni eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom beni arabayla eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom okula bir şemsiye götürdü ama Mary götürmedi.
Translate from Turkish to English

Tom onları nereye götürdü?
Translate from Turkish to English

Onlar seni nereye götürdü?
Translate from Turkish to English

Onlar onu nereye götürdü?
Translate from Turkish to English

Seni hastaneye kim götürdü?
Translate from Turkish to English

Kim götürdü beni hastaneye?
Translate from Turkish to English

Ben bir çocukken Tom beni bir sirke götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom dün Mary'yi eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Askerler Tom'u idam edileceği yere götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom bizi tuzağa götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ve kızını eve götürdü.
Translate from Turkish to English

Babam dün gece beni sinemaya götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom oğlu John'u Beyzbol maçına götürdü.
Translate from Turkish to English

Polis memuru, Tom'u alıp götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom bu sabah çocukları okula götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom çocukları okula götürdü.
Translate from Turkish to English