Turkish example sentences with "göre"

Learn how to use göre in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O kendi görüşüne göre inatçı.

Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.

"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.

Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.

Ayağını yorganına göre uzat.

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.

Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.

Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.

Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.

Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.

Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.

Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.

Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.

Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.

Farklı bir trompetçinin ritmine göre yürür.

Mary'ye göre o gelmiyor.

Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.

Şarap bana göre değil.

Bana göre buna inanmak zor.

İnsan, doğaya göre sosyal bir hayvandır.

O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.

Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.

O, rakiplerine göre cömerttir.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.

Görünüşe göre o yüzemiyor.

Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.

Söylenenlere göre, o gerçek.

Bana göre bir anlamı yok.

Sen bana göre her şeysin.

Yarın hava tahminine göre kar yağacak.

Biz zengin ya da fakir olup olmadığımıza göre, olayları farklı görürüz.

Onun nasihatına göre davransan iyi olur.

O bana göre iki yıl kıdemli.

O bana göre altı yıl kıdemli.

O, bana göre üç yıl kıdemli.

Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.

Söylenenlere göre on Avrupalıdan biri IKEA yatakta hamile kalmıştır.

Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.

Bu bana göre biraz garip.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak.

Hava tahmini göre, hava yarın açık olacak.

Hava tahmini göre, yağışlı mevsim çok geçmeden başlayacak.

Hava tahmini göre, yağışlı mevsim önümüzdeki hafta başlayacak.

Hava tahmini göre, daha fazla yağmur gelmek üzere.

Hava raporlarına göre, yarın kar yağacak.

Hava tahmini göre, yarın karlı olacak.

Hava raporuna göre, bu gece kar yağacak.

Görünüşe göre yargılamayın.

Onun bu akşam yediği akşam yemeğinin o akşam yemeğine göre kalitesi düşük.

Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.

Ona göre, o gelmiyor.

Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.

Endeks 120.5'e yükseldi, bir önceki aya göre %4 fazla.

Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.

O otuzlu yaşlarında, ama yaşına göre yaşlı görünüyor.

Bana göre, Avustralya, dünyanın en iyi ülkelerden biridir.

Benim saatime göre 04:00.

Benim saatime göre tam dokuz.

Benim saatime göre 10:00.

Tom yaşına göre iyi yaptı.

Tom'a göre Jane geçen ay evlendi.

Tom elbiselerini asar, sonra onları rengine göre düzenler.

Tom CD'lerini sanatçılarına göre düzenledi.

Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.

Bana göre hepsi aynı.

Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.

Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.

Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.

Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.

Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.

Bu dergiye göre, Japonya'da ekonomik durum yıldan yıla gittikçe kötüleşiyor.

Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.

Yaşına göre hareket etmeye çalış.

Tom'un vasiyetine göre, Mary onun tüm gayrimenkulünü miras olarak alacak.

Bir insanı görünüşüne göre yargılama.

Bugünkü gazeteye göre, şehirde bir yangın vardı.

Bugünkü gazeteye göre, dün Şili'de büyük bir deprem vardı.

Bugünkü gazeteye göre, dün gece bu kasabada bir yangın vardı.

Tom'a göre bu, Mary'nin kararı.

Saatimi her sabah istasyon saatine göre ayarlarım.

Tom eskiye göre çok daha iyi yapıyor.

Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.

Bu kumaş ona göre daha üstün.

Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.

Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.

Bana göre kimin seçildiği çok önemli değil.

O benim zevkime göre değil.

Derhal doktorun tavsiyesine göre davranmalısın.

Genellikle üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha fazla boş zamanı vardır.

Görünüşe göre onun durumu gerçekti.

Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.

Sana yaptığın işin miktarına göre ödeme yapılacak.

Onun raporu benimkine göre üstündür.

Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.

Söylediğin bana göre kesinlikle mantıksız.

Mayuko müziğe göre dans ediyor.

Also check out the following words: zamanı, ikiden, bire, kadardır, beslenme, Odanın, koşup, durma, Bebeğin, Abraham.