Turkish example sentences with "futbol"

Learn how to use futbol in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Futbol eski bir oyundur.

Carlos Queiroz, Portekiz Futbol Federasyonu tarafından kovuldu.

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.

Her gün futbol oynarım.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

O yarın futbol oynayacak.

Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.

Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı, Brezilya takımını yendi.

Ken her gün futbol oynar.

O, futbol kulübünün üyesidir.

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

Dün futbol oynadık.

Futbol oynamak hoşuma gidiyor.

Futbol oyunlarını izlemeyi severim.

Futbol oyunu yarın.

Futbol beyzboldan daha popüler.

Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.

Futbol Japon öğrenciler arasında çok popüler.

Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.

Futbol heyecan verici bir oyundur.

Futbol Brezilya'da en popülerdir.

Bence, futbol mükemmel bir spor.

Futbol tenisten daha popüler.

Futbol tüm sporların en popüleridir.

Futbol heyecan verici bir spordur.

Futbol takımı Tom tarafından yönetiliyor.

O bir üniversite futbol oyuncusu oldu.

O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motosiklet yarışı ve kayakla atlamadır.

Televizyondaki futbol maçını izledin mi?

Her cumartesi futbol oynarız.

O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.

Ben sık sık okuldan sonra futbol oynarım.

Futbol oyunu kötü hava yüzünden ertelenmişti.

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.

Favori futbol oyuncum Shinji Ono'dur.

Hangi yol futbol stadyumuna götürür?

Tom futbol takımının kaptanıdır.

Tom futbol takımının kaptanıdır ve beyzbol takımında da.

Tom bir gün iyi bir futbol oyuncusu olacak.

Tom futbol takımını yönetiyor.

Tom futbol oynayabilir.

Ben dün gece futbol izlerken keyif aldım.

Tom futbol takımı yapmaya kararlıydı.

Yarın futbol maçı.

Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.

O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.

Ken bir futbol oyuncusu.

Eric bizim futbol takımında.

Ben futbol hayranıyım.

Bob futbol maçını izlemede heyecanlı görünüyor.

O futbol oynar.

Futbol oynayalım.

Ben futbol oynayabilirim.

Ben futbol oynadım.

Futbol oynar mısın?

O bir futbol oyuncusu.

O, futbol oynamayı sever.

O bir futbol şampiyonudur.

O, futbol takımının kaptanı.

Brezilya'da futbol kadar popüler başka bir spor yoktur.

Ben futbol takımındayım.

Dün futbol oynadım.

Şimdi futbol oynuyorum.

Futbol ya da ragbi oynar mısın?

Biz futbol oynamaktan zevk aldık.

Futbol en sevdiğim oyundur.

Nerede bir futbol oyunu görebilirim?

Ne kadar süre futbol oynadın?

Yarın bir futbol maçı var.

Haftada kaç kez futbol takımı çalışma yapar?

Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.

Futbol oynarken kolunu kırdı.

Futbol oynamak ilginçtir.

Gözde futbol takımın nedir?

Joseph futbol oynayamaz. Top ayağına dolaşır ve her şeyi karman çorman eder.

TV'de futbol maçı izledik.

Okuldan sonra futbol oynayacağız.

Futbol oyunumuz ertelenecek.

Gözde futbol oyuncun kim?

Yarın futbol oynayacağım.

Mayıs ayında bir futbol turnuvamız var.

Lisemizin futbol takımındayım.

Ragbi futbol kulübüne üyeyim.

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.

Bizimle futbol oynamak ister misin?

Futbol tenisten daha popülerdir.

Futbol takımımızın iyi bir savunması var.

Futbol oyununda yaralandın mı?

Okuldan sonra futbol oynayacağım.

Gençken sık sık futbol oynardım.

Bir futbol oyununda Mary ayağını yaraladı.

Okuldan sonra futbol oynamak eğlencelidir.

Futbol oyunu büyük bir kalabalığı cezbetti.

Tom futbol oynarken bacağını incitti.

Bir futbol takımı on bir kişiden oluşur.

Futbol oynarken bacağımı incittim.

Futbol oyunu şu an yayında.

Yüzmeye gitmektense futbol oynamayı tercih ederim.

O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.

Futbol bir spordur.

İnsanlar futbol oynamaya bile teşvik edildi.

Also check out the following words: uçağımız, bitmez, dünyadaki, biter, , tarz, kanepe, günlerden, ağır, hafif.