Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
Translate from Turkish to English

Yemek tarifine devam etmeden önce malzemeleri kaynatın.
Translate from Turkish to English

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.
Translate from Turkish to English

O fark etmeden topu almaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sula.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin John'un geri dönmediğini fark etmeden önce ne kadar süre geçeceğini merak ediyor.
Translate from Turkish to English

Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.
Translate from Turkish to English

Tom ateş etmeden önce Mary'ye bir uyarı daha vermesi gerektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom canı eve gitmek istedi ve kimseye veda etmeden gitti.
Translate from Turkish to English

Tom neler olduğunu fark etmeden önce polis Mary'yi çoktan tutuklamıştı.
Translate from Turkish to English

British Museum'u ziyaret etmeden Londra 'ya asla gitmem.
Translate from Turkish to English

O, veda etmeden ayrıldı.
Translate from Turkish to English

O, Afrika'ya hareket etmeden üç gün önce beni görmeye geldi.
Translate from Turkish to English

Lütfen hareket etmeden yatakta uzanın.
Translate from Turkish to English

Veda etmeden ayrıldı odadan.
Translate from Turkish to English

Onu fark etmeden hızla geçti.
Translate from Turkish to English

Veda etmeden gitti.
Translate from Turkish to English

Ziyaret etmeden önce sizi ararım.
Translate from Turkish to English

Fark etmeden dükkânın yanından geçtik.
Translate from Turkish to English

Bana veda etmeden gitti.
Translate from Turkish to English

Beni gördüğünü belli etmeden uzaklaştı.
Translate from Turkish to English

Teslim etmeden önce kağıdını baştan sona oku.
Translate from Turkish to English

Onu fark etmeden onun yanından geçti.
Translate from Turkish to English

Hatasını fark etmeden önce bir gündü.
Translate from Turkish to English

Tom hareket etmeden duramaz.
Translate from Turkish to English

Tereddüt etmeden karısına gerçeği söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un veda etmeden gittiğine inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Yarış yavaş ve acele etmeden kazanılır.
Translate from Turkish to English

Uçağım hareket etmeden önce hâlâ üç saatim var.
Translate from Turkish to English

Sizin beklediğiniz benim hak etmeden para kazanıp bunları sülaleme ve sevdiğim insanlara haksız yere verip vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Olur, herhangi bir ücret talep etmeden evlerimi ve araçlarımı veririm; siz de bana sizin evlerinizi ve araçlarınızı verir misiniz?
Translate from Turkish to English

Acele etmeden işimi en iyi şekilde yapmak isterim.
Translate from Turkish to English

Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.
Translate from Turkish to English

Kimseyi ayırt etmeden yaşadım bu zamandan sonra da böyle olacak.
Translate from Turkish to English

Veda etmeden gitme.
Translate from Turkish to English

Matsushima'yı ziyaret etmeden önce on yıl Sendai'de yaşadım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etmeden önce güldü.
Translate from Turkish to English

Sen fark etmeden önce Tom geri dönecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary fark etmeden odadan çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom yapmasını istediğimiz her şeyi şikâyet etmeden yaptı.
Translate from Turkish to English

Benim sorunlarım hakkında endişe etmeden senin aklında yeterince var.
Translate from Turkish to English

Onu teslim etmeden önce denememe bir göz atar mısın?
Translate from Turkish to English

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.
Translate from Turkish to English

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
Translate from Turkish to English

O veda etmeden gitti.
Translate from Turkish to English

O veda etmeden ayrıldı.
Translate from Turkish to English

O veda etmeden terk etti.
Translate from Turkish to English

Hiç efor sarf etmeden on günde beş kilo verebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Köpek sandalyenin üzerine çıktı ve hareket etmeden beş dakika durdu.
Translate from Turkish to English

Nanzenji Tapınağını ziyaret etmeden asla Kyoto'ya gitmem.
Translate from Turkish to English

Bunu sipariş etmeden önce onu alabileceğimden emin olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Keşke ona verdiğimi şikayet etmeden yese.
Translate from Turkish to English

Vurulma hakkında endişe etmeden bu caddede yürüyebilmeyi istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom veda etmeden evden ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Planın hakkında acele etmeden kararlar alıyorum.
Translate from Turkish to English

Teslim etmeden önce kağıdını kontrol etmeyi unutmamalısın.
Translate from Turkish to English

Biri fark etmeden onu nasıl başardığını anlamaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tek kelime etmeden çekip gitti.
Translate from Turkish to English

Tom bir sonraki şarkıyı anos etmeden önce inmek için alkış bekledi.
Translate from Turkish to English

Tom veda bile etmeden ofisten ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Tom bana veda etmeden ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Mücadele etmeden vazgeçemem.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ne olduğunu fark etmeden önce onların arkadaşlığı aşka dönüştü.
Translate from Turkish to English

Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.
Translate from Turkish to English

Tom işleri tekrar berbat etmeden önce bunun sadece bir zaman meselesi olduğunu biliyordum.
Translate from Turkish to English

Sana teşekkür etmeden ayrılmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Sana yardım etmeden önce yapacak çok işimiz var.
Translate from Turkish to English

O, fiyata dikkat etmeden istediği her şeyi alır.
Translate from Turkish to English

Bir an bile tereddüt etmeden , komploya karşı şiddetle harekete geçtiler.
Translate from Turkish to English

Sık sık tek bir kelime etmeden saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

Acele etmeden alınan kararlarım vardı.
Translate from Turkish to English

O, tereddüt etmeden yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Mücadele etmeden bırakamayız.
Translate from Turkish to English

Hareket etmeden önce düşünün.
Translate from Turkish to English

O tereddüt etmeden kabul etti.
Translate from Turkish to English

İçinde bir kurt olduğunu fark etmeden önce elmanın yarısını yedim.
Translate from Turkish to English

Tom neler olduğunu fark etmeden önce polis zaten Mary'yi tutukladı.
Translate from Turkish to English

Tom başkalarına aldırış etmeden kendi işiyle uğraşıyor.
Translate from Turkish to English

Odayı terk etmeden önce lütfen ışıkları söndürün!
Translate from Turkish to English

Ben kahvaltı etmeden önce beş mil koşmuştum.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklar onun gittiğini fark etmeden eve dönmek istiyordu.
Translate from Turkish to English

Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
Translate from Turkish to English

Veda etmeden nasıl gidebildin?
Translate from Turkish to English

Diğerlerine yardım etmeden önce kendi maskeni sağlamlaştır.
Translate from Turkish to English

Onu teslim etmeden önce gazeteni tekrar oku.
Translate from Turkish to English

Sen bunu fark etmeden önce döneceğim.
Translate from Turkish to English

Keşke Tom ona verdiğim şeyi şikayet etmeden yese.
Translate from Turkish to English

Çaba sarf etmeden hiçbir şey mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye veda etmeden gidemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Beni tebrik etmeden yanımdan geçti.
Translate from Turkish to English

Tom veda etmeden gitmezdi.
Translate from Turkish to English

Onun zengin olması gerekir: Göç etmeden önce her fırsatı vardı.
Translate from Turkish to English

Mary tereddüt etmeden buzlu suya atladı.
Translate from Turkish to English

Kız, şikayet etmeden geldi.
Translate from Turkish to English

Beyaz şarabı onu servis etmeden önce soğutsan daha iyi olur.
Translate from Turkish to English

Araba gelip gelmediğini kontrol etmeden asla caddeyi geçme.
Translate from Turkish to English

Terfi etmeden önce İngilizcenizi mükemmelleştirmenizi istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sen devreyi kontrol etmeden önce gücü kapatman gerekir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary tek kelime bile etmeden sinemadan ayrıldılar ve evlerine gittiler.
Translate from Turkish to English

Çaba sarf etmeden hiçbir şey elde edemezsiniz.
Translate from Turkish to English