Turkish example sentences with "dediğini"

Learn how to use dediğini in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onun dediğini görmezden gel. O sadece şaka yapıyor.

Onun ne dediğini anlamıyorum.

Ne dediğini hatırlıyorum.

Tom öğretmenin ne dediğini anlamadı.

Onun ne dediğini anlayamadım.

Tom ne dediğini anlamıyor.

Tom Mary'nin az önce ne dediğini anlamadı.

Diğer öğrenciler çok gürültü yaptığı için Tom öğretmenin ne dediğini duyamıyordu.

Melissa'nın ne dediğini sana söyledim mi?

Tom, Mary'nin dediğini anlayamadı.

Onun ne dediğini biliyor musun?

Onun ne dediğini anladım.

Onun ne dediğini anlayamıyorum.

Onun dediğini anladın mı?

Sözleşmenin ne dediğini kontrol etmek ve görmek zorundayım.

Onun ne dediğini hatırlıyor musun?

Onun ne dediğini tamamen anlamıyorum.

Ne dediğini anlamıyorum.

Onun dediğini çok az öğrenci anlayabildi.

İlk başta onun dediğini anlamadım.

Bana ne dediğini düşünüyordum.

Tom birçok insanın sağlıklı bir diyet dediğini yedi.

Birisi bana Albert Einstein'ın "Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir." dediğini söyledi.

Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, "erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum." dediğini duyduk.

Tom'un sana ne dediğini bilmiyorum ama doğru olmayabilir.

Tom'un ne dediğini hatırlamıyorum.

Tom'un ne dediğini duydum.

Ne dediğini Tom'un anladığını sanmıyorum.

O kadının dediğini merak etmiyor musun?

O kadının ne dediğini merak etmiyor musun?

Tom'un ne dediğini duymadım.

Öyle dediğini Tom'a söyleyeceğim.

Onun ne dediğini anlamadım.

Çincem mükemmel değil, ama onun dediğini yeterince anlayabildim.

Artık ne dediğini anlıyorum.

Ne dediğini bilmiyor.

2.30 dediğini sandım.

Tom'un ne dediğini biliyor musun?

Tom'un ne dediğini biliyor musunuz?

Ne dediğini anlıyorum.

O ne dediğini biliyor.

Tom'un ne dediğini biliyorum.

Ne dediğini biliyorum.

Dediğini duydum.

Tom ne dediğini anlıyor gibi görünmüyordu.

Tom'un ne dediğini muhtemelen sen de biliyorsun.

Her zaman dediğini yapacağız.

Onun ne dediğini düşünüyorsun?

Onun ne dediğini düşünüyorlar?

Tom ne dediğini bilmiyordu.

Babanın ne dediğini duydun.

Annenin ne dediğini duydun.

Tom'un ne dediğini duydun mu?

Tom'un ne dediğini duydunuz mu?

Onun ne dediğini hiç anlamadım.

Dediğini biliyorum.

Hırsız dediğini hatırlıyor musun?

Öğretmenin dediğini dinleyin.

Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma.

Mary'nin ne dediğini zorlukla duyabildim.

Tom'un ne dediğini hatırlıyor musun?

Bay Smith çok hızlı konuştu, bu nedenle ne dediğini anlayamadım.

Tom bir şey söyledi ama ne dediğini duyamadım.

Onun dediğini ben bilmiyorum, benim dediğimi de o bilmiyor.

Dediğini yaptı.

Ne dediğini hatırlamıyor musun?

Onun hayır dediğini hiç duymadım.

Onun dediğini anlıyorum.

Tom'un ne dediğini tam hatırlayamıyorum.

Tom'un Mary'ye ne dediğini düşünüyorsun?

Tom'un, Mary'ye ne dediğini düşünüyorsun?

Dediğini anladığımdan emin değilim.

O onun ne dediğini anlayabiliyor gibi görünmüyor.

Onun dediğini boşverin, sadece bir şakaydı.

Onun ne dediğini biliyorum.

Tom'un az önce ne dediğini duymadın mı?

Lütfen Tom'un ne dediğini bana söyle.

Tom Mary'nin dediğini bana söylemedi.

Tom senin ne dediğini biliyor.

Onların ne dediğini duydun mu?

Onların dediğini yapsak iyi olur.

Tom'un ne dediğini tam olarak bilmek istiyorum.

Tom'un Mary'ye ne dediğini bilmiyorum.

Annemin dediğini duydun.

O kadar düşük sesle konuşuyorsun ki ne dediğini tam olarak duyamıyorum.

O çok hızlı konuştu. Ne dediğini ayırt edemedim.

Dediğini yapmayan herkesi öldürerek mi?

O kızın hayır dediğini hiç duymadım.

Dediğini duydun mu?

Kapıda bir işaret var. Onun ne dediğini görmeye git.

Onun ne dediğini okuyabilir misin?

Ancak onun dediğini anlıyorum.

Tom'un nihayet evet dediğini bana söyleme.

Bana bunun ne dediğini söyle.

Sadece ne dediğini anlıyor musun?

Onların ne dediğini duyamadım?

Tom'un ne dediğini duyabiliyor musun?

Onların dediğini yapmalı mıyım?

Öyle dediğini duyduğuma memnun oldum.

Onun ne dediğini bana anlat.

Tom'un ne dediğini anlıyor musun?

Also check out the following words: yeşildir, Batman, Robin, arkadaştır, Auckland'ın, milyon, nüfusu, kırmızıdır, sürpriz, yağmurlu.