Learn how to use caddeyi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Caddeyi geç.
Translate from Turkish to English
Işık kırmızıyken caddeyi geçmen tehlikelidir.
Translate from Turkish to English
Kırmızı ışıkta caddeyi geçmen tehlikelidir.
Translate from Turkish to English
Polis kırmızı ışıkta caddeyi geçmememizi söyledi.
Translate from Turkish to English
O, düdüğü duyduğunda caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
O, şimdi caddeyi geçiyor.
Translate from Turkish to English
O caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçelim.
Translate from Turkish to English
Kedi caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Ben onu caddeyi geçerken gördüm.
Translate from Turkish to English
O, caddeyi geçiyordu.
Translate from Turkish to English
O, caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Bir kedi caddeyi koşarak geçti.
Translate from Turkish to English
Caddeyi koşarak geçmeyin.
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçişini izledim.
Translate from Turkish to English
Bir köpeğin caddeyi geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Bir çocuğun caddeyi geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Onlar caddeyi kardan temizlediler.
Translate from Turkish to English
O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
Translate from Turkish to English
Onu caddeyi geçerken gördüm.
Translate from Turkish to English
Bazı insanların caddeyi yürüyerek geçtiğini görebiliyorum.
Translate from Turkish to English
Caddeyi tek başına geçen küçük bir erkek çocuğu gördüm.
Translate from Turkish to English
Jim caddeyi geçmeden önce sağa ve sola baktı.
Translate from Turkish to English
Bu caddeyi izlersen, istasyona gidersin.
Translate from Turkish to English
O, dur işaretini görmedi ve neredeyse caddeyi geçen çocuğa vuracaktı.
Translate from Turkish to English
O, caddeyi geçerken görüldü.
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçişini gördüm.
Translate from Turkish to English
Köpek yürüyerek caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçtiğini gördük.
Translate from Turkish to English
Bir çocuk caddeyi geçiyor.
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçmesine yardımcı oldum.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir kadının caddeyi geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçen adama bak.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçerken dikkatli ol.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçerken kaydı.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir kadının caddeyi geçmesine yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Öğretmenin caddeyi yürüyerek geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Burada caddeyi geçmek tehlikelidir.
Translate from Turkish to English
Bu caddeyi geçmek tehlikelidir.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçmeden önce her iki yöne bak.
Translate from Turkish to English
O sadece caddeyi geçecekti.
Translate from Turkish to English
Otobüsten inerken onun caddeyi geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçtim.
Translate from Turkish to English
Tom'un caddeyi geçmesine izin verme.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.
Translate from Turkish to English
Tom yaşlı bayana caddeyi geçmesi için yardım etmeyi önerdi.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi işaret etti.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi geçmeden önce her iki tarafa da baktı.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçerken çok dikkatli olamazsın.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçmekte olan adam, kazaya sebep olan şoförü gördü.
Translate from Turkish to English
Işık hâlâ kırmızı olmasına rağmen caddeyi geçtim.
Translate from Turkish to English
Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.
Translate from Turkish to English
Tom ona bir kamyon çarptığı zaman caddeyi geçiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom işlek caddeyi geçmeden önce her iki yöne baktı.
Translate from Turkish to English
Tom küçük yaşlı bayanın caddeyi geçmesi için yardım etti.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçmeme yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Translate from Turkish to English
Tom işlek caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçmesine izin verme.
Translate from Turkish to English
Küçük kız kardeşim caddeyi geçerken elimi tuttu.
Translate from Turkish to English
İşlek bir caddeyi geçerken dikkatli olmalısın.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçme!
Translate from Turkish to English
Neden caddeyi geçiyorsun?
Translate from Turkish to English
Onun caddeyi geçmesine yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Tom zaten caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Lütfen caddeyi geçerken dikkatli olun.
Translate from Turkish to English
Onların caddeyi geçmesine izin verme.
Translate from Turkish to English
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
Translate from Turkish to English
Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi geçen yaşlı adama yardım etti.
Translate from Turkish to English
On bir saniye sonra onlar caddeyi geçebilir.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir kamburun caddeyi geçmesine yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Büyük bir caddeyi geçerken dikkatli olmalısın.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçerken arabalara dikkat et.
Translate from Turkish to English
Dur! Caddeyi geçen yaşlı bir hanımefendi var.
Translate from Turkish to English
O, sinyal kırmızı iken caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçmeden önce sola ve sağa bakınız.
Translate from Turkish to English
O caddeyi geçerken bir araba tarafından vurulup yere serildi.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi geçmeden önce her iki yöne baktı.
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi geçerken büyük bir sıçan gördü.
Translate from Turkish to English
Caddeyi dikkatsizce geçen biri kendini büyük tehlikeye atar.
Translate from Turkish to English
O, caddeyi geçerken neredeyse araba tarafından çarpılıyordu.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçerken arabalara dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English
Ben caddeyi bulabildim ama onun evini bulamadım.
Translate from Turkish to English
Jim caddeyi geçmeden önce sağ ve sol taraflara baktı.
Translate from Turkish to English
Bir sopa ile yürüyen yaşlı adam Tom'un onun caddeyi geçmesine yardım etmesini istedi.
Translate from Turkish to English
Bir adam caddeyi geçerken bir araba tarafından yere serildi ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Onun işi çocukların caddeyi güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçtiklerini görmekti.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçmek için bu düğmeye basın.
Translate from Turkish to English
Beni izle ve sana aradığın caddeyi göstereceğim.
Translate from Turkish to English
O, caddeyi geçerken bir araba tarafından çarpıldı.
Translate from Turkish to English
Onun, caddeyi geçerken çok dikkatli olması gerekir.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçerken dikkatli olun.
Translate from Turkish to English
Bir yayanın, caddeyi yaya geçidinde geçmesi gerekir.
Translate from Turkish to English
Dan, Linda'nın caddeyi neden geçtiğini bile merak etmedi.
Translate from Turkish to English
Küçük çocuk caddeyi geçerken annesinin elini sıkıca tuttu.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir kadın, caddeyi geçiyor.
Translate from Turkish to English
Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.
Translate from Turkish to English