Turkish example sentences with "birbirlerini"

Learn how to use birbirlerini in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
Translate from Turkish to English

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.
Translate from Turkish to English

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini aptal göstermeye çalıştılar.
Translate from Turkish to English

Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Sue birbirlerini seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Sue 1985 ten beri birbirlerini tanıyorlar.
Translate from Turkish to English

John ve Ann birbirlerini severler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanırlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini iyi tanırlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini çok iyi tanımıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini nasıl tanıdılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte zaman geçirirken birbirlerini daha iyi tanımaya başladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bu günlerde asla birbirlerini görmüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary komşulardı, ancak nadiren birbirlerini görüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary artık birbirlerini çok fazla görmüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini sevmezler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanımazlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini görmeyi beklemiyordu.
Translate from Turkish to English

Haruki ve Machiko birbirlerini yeniden gördükleri için çok mutlulardı.
Translate from Turkish to English

John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini buldular.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini seviyorlar mı?
Translate from Turkish to English

İnsanlar birbirlerini sevmeliler.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini sevdiler.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini selamladılar.
Translate from Turkish to English

Dansçılar birbirlerini taklit ettiler.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini sevgi dolu öptüler.
Translate from Turkish to English

Annem ve babam birbirlerini severler.
Translate from Turkish to English

Maymunlar birbirlerini temizliyorlar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini vurmak için silahlarını kullandılar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini tehdit ettiler ve ele verdiler.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlar birbirlerini yanaktan öptüler.
Translate from Turkish to English

Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Onlar sürekli olarak birbirlerini geçmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini çok iyi tanımazlar.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini çocukluklarından beri tanırlar.
Translate from Turkish to English

Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir süre birbirlerini göremeyecekler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir süre için birbirlerini göremeyecekler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini kibarca selamladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tutkuyla öptüler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çok uzun bir süredir birbirlerini tanımaktadırlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yıllardır birbirlerini tanımaktadırlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary artık birbirlerini görmüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini çok sık görmüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini gördüklerine memnun olmuş gibi görünmüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary John onları tanıştırıncaya kadar birbirlerini tanımıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini o kadar çok tanımıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini sevmiyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary başarıları için birbirlerini kutladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini sevmek için geldiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary terfileriyle ilgili birbirlerini kutladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary güçlükle birbirlerini tanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary zaten birbirlerini tanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarından oldukça eminim.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary başlangıçta birbirlerini sevmemelerine rağmen sonunda iyi arkadaş oldular.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary başlangıçta birbirlerini sevmediler ama sonunda iyi arkadaş oldular.
Translate from Turkish to English

İnsanlar neden birbirlerini kıskanır?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin birbirlerini tanıdıklarından emin olduğundan eminim.
Translate from Turkish to English

Onlar masa altından ayakla birbirlerini taciz ediyorlardı.
Translate from Turkish to English

Onlar neredeyse her gün birbirlerini ararlar.
Translate from Turkish to English

Neredeyse her gün birbirlerini ararlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanımadılar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini tanıdılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary galiba birbirlerini tanımıyorlar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini derinden seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini eleştiriyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar mı?
Translate from Turkish to English

İki aşık, birbirlerini sonsuza kadar sevmeye and içtiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini anlıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini anladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanıdılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini anlama sorunları vardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary asla birbirlerini eleştirmedi.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini anlayamadılar.
Translate from Turkish to English

Bazen insanlar birbirlerini çok iyi tanıyabilirler.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandan beri birbirlerini tanırlar.
Translate from Turkish to English

John ve Mary birbirlerini 1976'dan beri bilir.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini sevmelerine rağmen, ayrıldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini kucakladı.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerini kucakladı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
Translate from Turkish to English

İki adam suç için birbirlerini suçladı.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini öpmeye başladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary Boston'a kaçtılar ve sadece birkaç hafta birbirlerini tanıdıktan sonra evlendiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Meryem birbirlerini görmezlikten geliyor.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary birbirlerini mutlu etmek istediler.
Translate from Turkish to English

Onlar muhtemelen birbirlerini bir daha hiç görmeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin bile birbirlerini tanıdıklarını kesinlikle bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlar bile.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary o zaman birbirlerini tanımıyordu.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini eleştirdiler.
Translate from Turkish to English

Ruslar ve Ukraynalılar birbirlerini faşist olmakla suçluyorlar.
Translate from Turkish to English

ABD'deki siyah ve beyazlar birbirlerini ırkçı olmakla suçluyorlar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Atlas, Okyanusu, Amerika'yı, Avrupa'dan, ayırır, Sıkıldım, Evliyim, çocuğum, Haberler, üzdü.