Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.

Haydi beyzbol oynayalım!

Parkta beyzbol oynama.

O bizim beyzbol sahamızdır.

Ödevimi yaptıktan sonra televizyonda beyzbol maçı izledim.

O her gün beyzbol oynar.

Stadyum, beyzbol hayranlarıyla dolmuştu.

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlerdim.

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.

Herkesle beyzbol oynayalım.

O, nasıl beyzbol oynayacağını biliyor.

Biz yarın beyzbol oynayacağız.

Biz beyzbol hakkında bir konuşma yaptık.

Biz iki gün için beyzbol oyununu erteledik.

Biz beyzbol oynarken eğlendik.

Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık.

Beyzbol oynuyorum.

Beyzbol biliyor musun?

Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.

İnsanlar beyzbol oynuyorlar.

Yağmur durduğunda beyzbol oynayalım.

Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.

Tom beyzbol oynarken kendi havasında.

Tom beyzbol oynarken, çevresini yadırgamıyor.

Tom hiç yüzemez. Diğer taraftan, o iyi bir beyzbol oyuncusudur.

Tom futbol takımının kaptanıdır ve beyzbol takımında da.

Tom bu beyzbol takımının kaptanıdır.

Tom bir beyzbol oyuncusu olarak kendini mahvetti.

Tom beyzbol takımında.

Ben dün beyzbol oyununu görmeye gittim.

Dün gece beyzbol oyunu izledim.

Ben dün gece televizyonda bir beyzbol oyunu izlemek için iki saat harcadım.

Tom Mary'ye televizyonda beyzbol izlemeyi ne kadar çok sevdiğini söyledi.

Tom bir profesyonel gibi beyzbol oynar.

Tom mahallesindeki diğer çocuklarla sık sık beyzbol oynar.

Tom yer, uyur ve beyzbol solur.

Tom Mary'yi bir beyzbol sopasıyla öldüresiye döğdü.

Mike iyi beyzbol oynayamaz.

O, okulumuzda en iyi beyzbol oyuncusudur.

Biz Jim'i bizim beyzbol takımının kaptanı seçtik.

Bill bir beyzbol oyuncusu.

Ken bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.

Bu beyzbol sopasını kullanabilir miyim?

Biz beyzbol oynadık.

Beyzbol oynayalım.

O beyzbol oynayabilir.

Beyzbol sever misiniz?

Onun beyzbol oynadığını gördüm.

Beyzbol oynamayı severim.

Beyzbol sevmez misin?

Beyzbol oynamak eğlencelidir.

Burada beyzbol oynama.

O, beyzbol oynamaz.

Ben onu beyzbol oynarken gördüm.

O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.

Tom beyzbol takımı kurdu.

O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.

O, beyzbol Kulübüne katıldı.

Dün biz beyzbol oynadık.

Onlar bazen beyzbol oynarlar.

Bir beyzbol oyuncusu olmak istiyorum.

Tüm erkek çocuklar beyzbol oynamaktan hoşlanır.

O yarın beyzbol oynayacak.

O, ünlü bir beyzbol oyuncusudur.

Biz beyzbol oynayacaktık.

Beyzbol sezonu açıldı.

Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.

Beyzbol oyunları izlemeyi severim.

Dün beyzbol oynadın mı?

Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.

O, okuldan sonra beyzbol oynadı.

O, bir beyzbol oyuncusu olabilir.

O bir beyzbol oyuncusudur.

Beyzbol oynamak için parka gittik.

Beyzbol oyunlarına gitmeyi ve izlemeyi seviyorum.

O, televizyonda beyzbol oyunlarını izlemeyi sever.

O, televizyonda beyzbol oyunları izlemeyi seviyor.

Dün gece televizyonda beyzbol oyunu izledik.

O, onu ve beyzbol oynayan diğer çocukları izledi.

O, bir beyzbol oyuncusudur.

Beyzbol oynamaya ne dersin?

Ken Beyzbol kulübüne katıldı.

Biz burada beyzbol oynayamayız.

Sen hiç beyzbol oynadın mı?

O, beyzbol takımı kurdu.

Ben beyzbol takımına üyeyim.

Beyzbol oyunu oynayalım.

Onların Beyzbol oynamasını izledik.

Beyzbol kulübümüze katılır mısın?

Yarın yağmur yağabilir, beyzbol maçı iptal edilecek.

Okuldan sonra beyzbol oynayalım.

Beyzbol takımımız çok güçlüdür.

Beyzbol oynamak için; bir sopa, top ve eldivenlere ihtiyacın var.

Neredeyse tüm erkek çocukları beyzbol oynayabilir.

Beyzbol kriketten farklıdır.

Beyzbol kulübüne üye misin?

Beyzbol takımının bir üyesiyim.

Geçen hafta beyzbol kulübünden ayrıldım.

Beyzbol oynayamayacak kadar çok karanlık.