Turkish example sentences with "basketbol"

Learn how to use basketbol in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Basketbol oynamayı severim.

Biz spor salonunda basketbol oynadık.

Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.

Mike basketbol oynamayı seviyor.

Sam, okul basketbol takımına girebildi.

O basketbol oynadı.

Onların basketbol oynadığını gördüm.

Biz basketbol oyuncusuyuz.

Basketbol çok eğlenceli.

Basketbol izlemeyi severim.

O, basketbol oynardı.

Dün basketbol oynadık.

Basketbol takımının bir üyesiyim.

Basketbol oynamak eğlencelidir.

Okuldan sonra basketbol oynayalım.

TV de basketbol oyunu izledim.

Basketbol oynamak ilginçtir.

Çoğu basketbol oyuncusu çok uzundur.

Yüzmeyi ve basketbol oynamayı severim.

Basketbol takımımız uzun boylu erkekleri alıyor.

Oyuncu basketbol takımından emekli oldu.

Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.

Dün gece televizyonda bir basketbol oyunu izledi.

Onlar basketbol oynar.

Kadın basketbol takımının erkek bir hocası var.

Kadın basketbol takımının erkek bir koçu var.

Tom bir basketbol oyuncusudur.

Tom'un beden eğitimi öğretmeni Mary'nin basketbol antrenörüdür.

Tom'la basketbol oynarım.

Tom şu ana kadar gördüğüm en iyi basketbol oyuncusu.

Sen bu takımın şu ana kadar sahip olduğu en kötü basketbol koçusun.

Tom bir grup arkadaşla basketbol oynuyordu.

Tom, çok iyi bir basketbol oyuncusudur.

Sen ve arkadaşların bizimle basketbol oynamak ister misiniz?

Ben hep profesyonel bir basketbol oyuncusu olmak istedim.

Spor salonunda basketbol oynadık.

Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.

Geçen yıl basketbol oynadım.

Tom basketbol oynardı.

Tom ve Mary'nin ikisi de basketbol oynamaktan hoşlanırlar.

Basketbol oynayacağız.

Lisedeyken ne sıklıkta basketbol oynardın?

Basketbol uygulamasına gidiyoruz.

Onlarla basketbol oynarım.

Onunla basketbol oynarım.

Tom okul basketbol takımını kurdu.

Basketbol hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi?

Mike pazartesi günleri basketbol oynamaz.

Kız kardeşim geçen yıl basketbol kulübüne üyeydi.

Hem Tom hem de Mary basketbol oynamaktan hoşlanıyorlar.

Tom ve arkadaşları bütün öğleden sonra basketbol oynadı.

O, basketbol kulübünün bir üyesidir.

Tom oldukça iyi bir basketbol oyuncusu.

Tom basketbol takımı kurdu.

Bir basketbol takımı beş oyuncudan oluşur.

Tom televizyonda basketbol maçlarını izlemekten zevk alıyor.

Birlikte basketbol oynuyoruz.

Basketbol oynar mısın?

Bütün öğleden sonra basketbol oynuyor muydun?

Basketbol oyununa kadar lobide bekle.

Tom pazartesi günleri basketbol oynamaz.

Basketbol takımı pazartesi günü uygulama yapmaz.

Basketbol oynarken baldır kasını yırttı.

Biz basketbol oynadık ve sonra sahile gittik.

Tom, televizyonda basketbol maçı seyrediyordu.

Basketbol izlemek eğlencelidir.

Sadece basketbol hakkında konuşuyorduk.

Tom şaşırtıcı bir basketbol oyuncusu.

Onunla basketbol oynama pratiği yapmak istiyorum.

Tom iyi basketbol oynar.

Tom ve arkadaşları geçen hafta sonu basketbol oynadı.

Tom'un mükemmel top becerileri var, o yüksek seviyede basketbol oynayamayacak kadar çok kısa.

Basketbol oynamak çok eğlenceli.

Basketbol hakkında konuşalım.

Bir zamanlar basketbol antrenörüydüm.

Basketbol sezonu daha bitmedi mi?

Tom lisede basketbol oynadı.

Ben basketbol oynamayı seviyorum.

Basketbol bir takım sporudur.

Tom basketbol takımında.

LeBron James tüm zamanların en büyük basketbol oyuncularından biridir.

Ben basketbol oynamaktan hoşlanırım ama oynayamam.

Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?

Tom olağanüstü bir basketbol oyuncusudur.

Tom ve Mary televizyonda bir basketbol maçı izledi.

İki yıl önce, hiç basketbol oynayamadım.

Ben çok basketbol izlemem.

Tom ne kadar iyi basketbol oynuyor?

Ben sadece basketbol oynuyordum.

Basketbol oynamak senin boyunu uzatmaz.

Basketbol lisede benim favori sporumdu.

Basketbol oynamak için buradayız.

Onlar iyi bir basketbol takımı.

Belki biraz basketbol oynayacağız.

Ben oğlumun basketbol takımını eğitirdim.

Tom hem beyzbol hem de basketbol oynardı.

Tom kırık bir bacağından dolayı geçen sezon basketbol oynayamadı.

Basketbol çok eğlencelidir.

Tom'un basketbol sevdiğini biliyorum.

Tom basketbol oynamıyor.

O, basketbol yerine tenisi sever.

Also check out the following words: hayal, geri, döneceksin, bankta, arkadaşıyla, oturuyor, sabah, koşmaya, gider, tarih.