Learn how to use başkan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Başkan, askeri güçleri çağırdı.
Translate from Turkish to English
Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.
Translate from Turkish to English
Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.
Translate from Turkish to English
Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.
Translate from Turkish to English
Dwight Eisenhower, 1952'de başkan olarak seçildi.
Translate from Turkish to English
Başkan, kasabaya helikopter ile uçuyor.
Translate from Turkish to English
Bu başkan hatıralarını yazdı.
Translate from Turkish to English
Başkan gelmedi ama, yerine başkan yardımcısını gönderdi.
Translate from Turkish to English
Başkan gelmedi ama, yerine başkan yardımcısını gönderdi.
Translate from Turkish to English
Başkan Lincoln daveti kabul etti.
Translate from Turkish to English
Binlerce insan Başkan Lincoln'u görmeye gitti.
Translate from Turkish to English
Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
Translate from Turkish to English
Başkan Jefferson kızmıştı.
Translate from Turkish to English
Başkan Jefferson Avrupa ile ticaret yasağını emretti.
Translate from Turkish to English
Jefferson 1801'in o ilk günlerinde mutlu bir başkan oldu.
Translate from Turkish to English
Başkan Jefferson uzun sürecek ticaret yasağı istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Başkan Washington'dan eylül ayı başlarında ayrıldı.
Translate from Turkish to English
İşi başkan yardımcısına bırakacaktı.
Translate from Turkish to English
O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.
Translate from Turkish to English
Onun gibi bir kişinin başkan seçilme sorunu olmazdı.
Translate from Turkish to English
Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
Translate from Turkish to English
Başkan savaş olacağından emindi.
Translate from Turkish to English
Başkan Roosevelt, Japonya'da hemen karşılık vermemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Amerikalıların çoğu Başkan Wilson ile mutabık kalmıştı.
Translate from Turkish to English
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
Translate from Turkish to English
Başkan Taft arkadaşına sıcak bir veda mektubu yazdı.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse Başkan Reagan'ı durdurabilecek gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse Başkan Buchanan'ın Kongreye gönderdiği mesajı sevmedi.
Translate from Turkish to English
Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.
Translate from Turkish to English
Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.
Translate from Turkish to English
Kim başkan seçilecek?
Translate from Turkish to English
Kimin başkan olarak seçilmesi gerektiğine dair hararetli bir tartışma vardı.
Translate from Turkish to English
Başkan Lincoln kulağının tam sol arkasından kafasına sıkılan bir kurşunla bir suikast sonucu öldürüldü.
Translate from Turkish to English
Başkan dört yıl boyunca yönetir.
Translate from Turkish to English
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
Translate from Turkish to English
Mike başkan seçildi.
Translate from Turkish to English
Onlar Tom'u başkan atadılar.
Translate from Turkish to English
Biz Jack'i başkan seçtik.
Translate from Turkish to English
Biz James'i başkan seçtik.
Translate from Turkish to English
Başkan gelecek ay Washington'dan Paris'e hareket eder.
Translate from Turkish to English
Lincoln 1860 yılında başkan seçildi.
Translate from Turkish to English
Ben, başkan olarak Don Jones'u aday göstermek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom, komitenin başkan vekili oldu.
Translate from Turkish to English
Başkan toplantıyı açtı.
Translate from Turkish to English
Biz onu başkan seçtik.
Translate from Turkish to English
O, başkan seçildi.
Translate from Turkish to English
Başkan şimdi dışarda.
Translate from Turkish to English
O başkan seçildi.
Translate from Turkish to English
O, başkan olarak istifa etti.
Translate from Turkish to English
O, eski bir başkan karısıydı.
Translate from Turkish to English
Başkan güçlü görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Başkan Wilson şok oldu.
Translate from Turkish to English
Başkan prensiplerinden vazgeçmedi.
Translate from Turkish to English
Öğrenciler onu başkan seçtiler.
Translate from Turkish to English
Başkan Hayes yasa tasarısını veto etti.
Translate from Turkish to English
Başkan Jackson onaylamadı.
Translate from Turkish to English
Başkan Roosevelt öfkelendi.
Translate from Turkish to English
Başkan Roosevelt memnundu.
Translate from Turkish to English
Onlar Amerika'da herhangi birinin başkan olabileceğini söylüyorlar fakat belki gerçekten doğru değildir.
Translate from Turkish to English
O, başkan olarak görev yaptı.
Translate from Turkish to English
Biz onu başkan yaptık.
Translate from Turkish to English
O, başkan olarak atandı.
Translate from Turkish to English
Onlar onu başkan seçtiler.
Translate from Turkish to English
Ben başkan olarak atandım.
Translate from Turkish to English
Başkan yatakta kaldı.
Translate from Turkish to English
Başkan yaralanmadı.
Translate from Turkish to English
Yeni başkan ne yapardı?
Translate from Turkish to English
Başkan Arthur tasarıyı veto etti.
Translate from Turkish to English
Başkan Van Buren rahatsızdı.
Translate from Turkish to English
Başkan güçsüz görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Başkan yeni bir plan önerdi.
Translate from Turkish to English
Başkan Folk öneriyi geri çekti.
Translate from Turkish to English
Taft başkan olmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Güçlü bir başkan olmamıştı.
Translate from Turkish to English
Başkan Monroe bir köle sahibiydi.
Translate from Turkish to English
Başkan öneriyi reddetti.
Translate from Turkish to English
Nixon başkan olmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Santa Ana başkan olarak emekliye ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Başkan Japonya ziyaretini erteledi.
Translate from Turkish to English
Başkan Cleveland uzlaşmaya varmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Başkan yeni bir yönetici adadı.
Translate from Turkish to English
Başkan arabaya biniyor.
Translate from Turkish to English
Başkan derhal eylem istedi.
Translate from Turkish to English
Onu başkan olarak seçmeyi uygun buldular.
Translate from Turkish to English
Beş gün sonra, Başkan Taylor öldü.
Translate from Turkish to English
Başkan bu sabah Amerika'ya hareket etti.
Translate from Turkish to English
Birçok kişi Başkan Wilson'u kınadı.
Translate from Turkish to English
Başkan planın lehinde miydi?
Translate from Turkish to English
Calhoun bir sonraki başkan olmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Onun başkan olarak atanmasını kabul etti.
Translate from Turkish to English
Başkan olarak elinden geleni yapmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English
Başkan olmak istemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Başkan Clinton suçlamayı reddetti.
Translate from Turkish to English
Başkan soruları rica etti.
Translate from Turkish to English
Başkan barış istiyor, değil mi?
Translate from Turkish to English
Başkan TV'de ulusa seslendi.
Translate from Turkish to English
Başkan Grant yasa dışı bir şey yapmamıştı.
Translate from Turkish to English
Başkan Johnson anlaşmayı reddetti.
Translate from Turkish to English
Başkan Roosevelt karara karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Başkan büyük bir dinleyiciye hitap etti.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: ülkelerde, yetişir, benimle, konuşmuyor, görüşüne, göre, inatçı, gittim, şirin, yanlışlıkla.