Turkish example sentences with "üzerine"

Learn how to use üzerine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Etinin üzerine biraz tuz koy.
Translate from Turkish to English

Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?
Translate from Turkish to English

Yaşamın kaynağı üzerine birçok teori vardır.
Translate from Turkish to English

Ekmeğin üzerine tereyağı çok iyi.
Translate from Turkish to English

Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
Translate from Turkish to English

Kızının ölümü üzerine ağladı.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim felsefe üzerine bir otoritedir.
Translate from Turkish to English

Ağabeyim felsefesi üzerine bir otoritedir.
Translate from Turkish to English

O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
Translate from Turkish to English

Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.
Translate from Turkish to English

O, egzersizin önemi üzerine vurgu yaptı.
Translate from Turkish to English

Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.
Translate from Turkish to English

Erkek çocuğu ağacın üzerine adını kazıdı.
Translate from Turkish to English

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
Translate from Turkish to English

Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.
Translate from Turkish to English

O, dizlerinin üzerine çöktü.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

O kuşların nasıl uçtuğu üzerine çalışma yaptı.
Translate from Turkish to English

O kuşların uçma şekli üzerine eğitim yaptı.
Translate from Turkish to English

Japon tarihi üzerine kitaplar okumak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Atın üzerine beş poundluk bahse girdim.
Translate from Turkish to English

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.
Translate from Turkish to English

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
Translate from Turkish to English

Birçok zorlukların üzerine gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

O çitin üzerine oturuyor.
Translate from Turkish to English

Ben onun üzerine bir battaniye serdim.
Translate from Turkish to English

Biz çay üzerine sohbet ediyorduk.
Translate from Turkish to English

Toplumsal düzen doğadan gelmez. Gelenekler üzerine kurulmuştur.
Translate from Turkish to English

O bir el arabası üzerine tökezledi.
Translate from Turkish to English

Benim için bu kağıt üzerine bir eskizini çizebilir misin lütfen?
Translate from Turkish to English

Ben kendimi çimenlerin üzerine attım.
Translate from Turkish to English

Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.
Translate from Turkish to English

Gökkubbe onun üzerine düşmesin.
Translate from Turkish to English

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ateşin üzerine bir kütük daha attı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary adresini istedi ve onu bir parça kâğıt üzerine not etti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de zemin üzerine bağdaş kurmuş oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.
Translate from Turkish to English

Tom, anahtarlarını masanın üzerine bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün takımlarını sipariş üzerine yaptırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bir parça et kesti ve onu tabağının üzerine koydu.
Translate from Turkish to English

O çarşafları yatağın üzerine koydu.
Translate from Turkish to English

Sendika üzerine yaptırımlar uygulanması uygunsuz.
Translate from Turkish to English

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin.
Translate from Turkish to English

Alacakaranlık çöl üzerine düştü.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeği masanın üzerine konuldu.
Translate from Turkish to English

Tavsiyeniz üzerine hareket edeceğim.
Translate from Turkish to English

Bunun üzerine oturmayın.
Translate from Turkish to English

Bayan Brown, siyaset üzerine bir kitap yazdı.
Translate from Turkish to English

Bob'ın üzerine fazla gitmeyin.Bilirsiniz, o, son zamanlarda zor bir sürece rağmen devam etmektedir.
Translate from Turkish to English

John Japon tarihi üzerine bir kitap arıyor.
Translate from Turkish to English

Tom çitin üzerine tırmandı.
Translate from Turkish to English

O, yatağın üzerine oturdu.
Translate from Turkish to English

Onun tavsiyesi üzerine hareket ettim.
Translate from Turkish to English

Onu masamın üzerine koymayın.
Translate from Turkish to English

O, çocuğun üzerine eğildi.
Translate from Turkish to English

Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.
Translate from Turkish to English

Kitabı masanın üzerine koyun.
Translate from Turkish to English

Silahı masanın üzerine koy.
Translate from Turkish to English

Kağıdın üzerine bir çizgi çizin.
Translate from Turkish to English

O, çitin üzerine tırmandı.
Translate from Turkish to English

Ceketimi masanın üzerine koydum.
Translate from Turkish to English

O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
Translate from Turkish to English

O, onun üzerine bir battaniye koydu.
Translate from Turkish to English

Köpek bir yabancının üzerine atladı.
Translate from Turkish to English

O atın üzerine iki paund bahse girdi.
Translate from Turkish to English

Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı.
Translate from Turkish to English

İstek üzerine bir harita mevcuttur.
Translate from Turkish to English

O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.
Translate from Turkish to English

Biz onunla plan üzerine konuştuk.
Translate from Turkish to English

Onlar nehrin üzerine bir köprü yaptılar.
Translate from Turkish to English

Tokyo'nun üzerine sis çöktü.
Translate from Turkish to English

O, ekmeğin üzerine tereyağ sürdü.
Translate from Turkish to English

Kahvemi halının üzerine devirdim.
Translate from Turkish to English

Zarfın üzerine bir pul yapıştırın.
Translate from Turkish to English

Kayalık yolun üzerine yuvarlanır.
Translate from Turkish to English

Ordu düşmanın üzerine ilerledi.
Translate from Turkish to English

Kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Turkish to English

Mermi dizin üzerine girdi.
Translate from Turkish to English

Bu yıl etekler dizin birkaç santimetre üzerine çıkıyor.
Translate from Turkish to English

Üzerine düştüğümde bileğimi kırdım.
Translate from Turkish to English

Pencerenin üzerine bir perde astı.
Translate from Turkish to English

Tereyağını ekmeğin üzerine yaydı.
Translate from Turkish to English

Nehrin üzerine bir köprü yapıldı.
Translate from Turkish to English

Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.
Translate from Turkish to English

Uçak şehrin üzerine bombalar bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kutunun üzerine bir şey koymayın.
Translate from Turkish to English

Kızın üzerine eğildi ve onu öptü.
Translate from Turkish to English

Bahçecilik üzerine bir kitapçık okuyor.
Translate from Turkish to English

Kazağını başının üzerine çekti.
Translate from Turkish to English

Kazağın üzerine ne giymem gerekir?
Translate from Turkish to English

Nehir üzerine yeni bir köprü inşa ediliyor.
Translate from Turkish to English

Tom tostun üzerine biraz şeker serpti.
Translate from Turkish to English

Doktorlar onun üzerine eğilirken, o izledi.
Translate from Turkish to English

Bir kesik kanıyorsa, üzerine baskı uygula.
Translate from Turkish to English

Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Çim üzerine uzandı ve uykuya daldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir şey üzerine konsantre olma sorunu var.
Translate from Turkish to English

Londra'dan ekonomi üzerine beş kitap ısmarladım.
Translate from Turkish to English

Erken sona eren savaş üzerine kumar oynadı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: hasta, duydum, dediniz, durum, montlu, mantolu, paltolu, Kişisel, özgürlük, demokrasinin.