Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
Translate from Turkish to English

O iki gün önceden vardı.
Translate from Turkish to English

Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
Translate from Turkish to English

Adam önceden olduğu gibi değildir.
Translate from Turkish to English

Siz de ona önceden diyebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
Translate from Turkish to English

Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
Translate from Turkish to English

O önceden ayarlanmış bir işti.
Translate from Turkish to English

Lütfen yokluğunuzu önceden bana bildiriniz.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
Translate from Turkish to English

Önceden kitabı okudun?
Translate from Turkish to English

Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
Translate from Turkish to English

Tim'i bulamıyorum, o önceden gitti mi?
Translate from Turkish to English

Önceden rezervasyon yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
Translate from Turkish to English

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.
Translate from Turkish to English

Sana önceden bildireceğim.
Translate from Turkish to English

Tom sorun olacağını önceden kestirdi.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu için Tom'un önceden planları var.
Translate from Turkish to English

Gelecek sefer önceden telefon edin.
Translate from Turkish to English

Önceden sana söylenilecek.
Translate from Turkish to English

Ben onun sorusunu önceden tahmin ettim.
Translate from Turkish to English

Size önceden bildireceğim.
Translate from Turkish to English

Postacı önceden geldi mi?
Translate from Turkish to English

Biz önceden aperitif hazırladık.
Translate from Turkish to English

Burada önceden bilet satıyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Üzgünüm, ama yarın için daha önceden verilmiş bir randevum var.
Translate from Turkish to English

İşleri önceden hazırlayalım.
Translate from Turkish to English

Önceden akşam yemeğini yedin mi?
Translate from Turkish to English

Önceden buralarda bir sürü ateş böceği olurdu.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.
Translate from Turkish to English

Otel rezervasyonlarını bir ay önceden yaparım.
Translate from Turkish to English

Önceden gerekli tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanmamam gerektiğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yarışı kazanacağını önceden tahmin etti.
Translate from Turkish to English

Biletini önceden almalısın.
Translate from Turkish to English

Önceden telefon etmeliydin.
Translate from Turkish to English

Depremleri önceden bilmek imkansızdır.
Translate from Turkish to English

Önceden rezervasyon yaptırsak iyi olur.
Translate from Turkish to English

Önceden rezervasyon yaptırsan daha iyi olur.
Translate from Turkish to English

Önceden burada bir şeyler vardı.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.
Translate from Turkish to English

Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
Translate from Turkish to English

Önceden telefonla aradım.
Translate from Turkish to English

Önceden pişirilmiş yemekten nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Daha önce gelen ve birlikte ana yemek salonunda önceden yemek yiyen birkaç diğer misafirin seslerini duyabiliyordum.
Translate from Turkish to English

Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.
Translate from Turkish to English

Bu yarışma önceden ayarlanmış.
Translate from Turkish to English

Uçakta önceden yerlerinizi ayırttınız mı?
Translate from Turkish to English

Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.
Translate from Turkish to English

Sanırım önceden bir bilet aldın.
Translate from Turkish to English

Onu Tom'la önceden tartıştım.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom önceden biliyor.
Translate from Turkish to English

Önceden çalışıp gelmeyin. Bilgilerinizin spontane olmadığı çok aşikâr.
Translate from Turkish to English

Oyun çok önceden yazılmış.
Translate from Turkish to English

Her zaman önceden bilir misin?
Translate from Turkish to English

Seni önceden tahmin edebiliyorum.
Translate from Turkish to English

Senin ne ima ettiğini önceden sezebiliyorum.
Translate from Turkish to English

Düşündüklerini önceden bilebiliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un ofisindeki biriyle önceden konuştum.
Translate from Turkish to English

Numaranı önceden Tom'a verdim.
Translate from Turkish to English

"Ah yalan dünya" diye bir şarkımızın olduğunu çok önceden beri biliyorum.
Translate from Turkish to English

Onun olacağını önceden tahmin edemedim.
Translate from Turkish to English

Onu önceden gördüm.
Translate from Turkish to English

Onu önceden okudum.
Translate from Turkish to English

Onu önceden yaptım.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse geleceği önceden bilemez.
Translate from Turkish to English

Çok önceden bazı şeylerin farkındaydım. Tabii ki atladığım ayrıntılar olmuştur.
Translate from Turkish to English

Daha önceden bir yerde karşılaşmış mıydık?
Translate from Turkish to English

Daha önceden bir yerde tanışmış mıydık?
Translate from Turkish to English

Oyunlar önceden yazılmış biliyorum.
Translate from Turkish to English

Eşim önceden belirlenmiş bunu da biliyorum.
Translate from Turkish to English

İsimlerinizi bilemem ama yüzlerinizi daha önceden gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Bana çok önceden tuzak kurdunuz değil mi?
Translate from Turkish to English

Allah bana izin vermese ben önceden olanları nasıl bilebilirdim?
Translate from Turkish to English

Tom'un daha önceden bunun hakkında Mary ile konuştuğunu sandım.
Translate from Turkish to English

Sizin düşüncelerinizi önceden tahmin edebiliyorum.
Translate from Turkish to English

Seninle daha önceden tanışmıştım.
Translate from Turkish to English

Sizinle daha önceden tanışmıştım.
Translate from Turkish to English

Siz hiçbir zaman beni önceden kestiremeyeceksiniz.
Translate from Turkish to English

Siz çok zekisiniz önceden sezersiniz her yaptığınız doğru olur, değil mi?
Translate from Turkish to English

Önceden orada bulunduk.
Translate from Turkish to English

Sizin ne düşündüğünüzü önceden seziyorum.
Translate from Turkish to English

Daha önceden uçtun mu?
Translate from Turkish to English

Daha önceden uçtunuz mu?
Translate from Turkish to English

Önceden evimin arkasında büyük bir kiraz ağacı vardı.
Translate from Turkish to English

Önceden neredelerdi?
Translate from Turkish to English

Önceden babasına ait olan sıraya bakıyordu.
Translate from Turkish to English

Kent tıpkı önceden olduğu gibiydi.
Translate from Turkish to English

Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.
Translate from Turkish to English

Önceden Boston'da yaşadığını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık.
Translate from Turkish to English

Önceden bunun ne kadarını biliyordunuz?
Translate from Turkish to English

Tom odasını önceden temizledi mi?
Translate from Turkish to English

Tom önceden yemek yedi mi?
Translate from Turkish to English

Tom önceden riskleri biliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom büyük olasılıkla ev ödevini önceden bitirdi.
Translate from Turkish to English

Önceden biletinizi aldınız mı?
Translate from Turkish to English

Kimi işe alacağına önceden karar verdin mi?
Translate from Turkish to English

Bu sorunla nasıl ilgileneceğine önceden karar verdin mi?
Translate from Turkish to English