Learn how to use çeşitli in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Belarus'ta çeşitli dinlerin taraftarları yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
Translate from Turkish to English
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.
Translate from Turkish to English
Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
Translate from Turkish to English
Çeşitli ekinler yetiştirdi.
Translate from Turkish to English
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
Translate from Turkish to English
Menüde çok çeşitli yemekler vardı.
Translate from Turkish to English
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
Translate from Turkish to English
Ben çeşitli zorluklar gördüm.
Translate from Turkish to English
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
Translate from Turkish to English
Bu gölde çeşitli balıklar var.
Translate from Turkish to English
1990'lar çeşitli olayları gördü.
Translate from Turkish to English
Yakında çeşitli çiçekler çıkar.
Translate from Turkish to English
Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.
Translate from Turkish to English
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
Translate from Turkish to English
Bob çeşitli fındık türleri buldu.
Translate from Turkish to English
Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim.
Translate from Turkish to English
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
Translate from Turkish to English
Çok çeşitli güller yetiştirdim.
Translate from Turkish to English
Biz çeşitli ürünler yetiştirdik.
Translate from Turkish to English
O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.
Translate from Turkish to English
Bando çeşitli marşlar çaldı.
Translate from Turkish to English
Çeşitli türlerde kahve vardır.
Translate from Turkish to English
Sözlüklerden hazır bahsetmişken, benim çeşitli sözlüklerden istifade etmişliğim var.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda çeşitli oyunlar oynadık.
Translate from Turkish to English
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
Translate from Turkish to English
Şirket çeşitli malların ticaretini yapar.
Translate from Turkish to English
Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı.
Translate from Turkish to English
Çeşitli konular hakkında konuştular.
Translate from Turkish to English
Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
Translate from Turkish to English
Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.
Translate from Turkish to English
Çok çeşitli konular tartıştık.
Translate from Turkish to English
Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Kase çok çeşitli şeker içeriyor.
Translate from Turkish to English
Odada çeşitli nesneler vardı.
Translate from Turkish to English
Çeşitli ürünler yetiştirdi.
Translate from Turkish to English
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
Translate from Turkish to English
Çeşitli yönleriyle Yunan kültürünü inceledik.
Translate from Turkish to English
Onlar o mağazada çeşitli mallar satmaktadır.
Translate from Turkish to English
Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
Translate from Turkish to English
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
Translate from Turkish to English
Oyunu oynayanlar yuvarlak oluşturacak şekilde (bacak ve ayakların konumu ters v seklinde) oturur ve sıkıca kenetlenirler. Ortaya bir ebe geçer. Eller bacakların altında olur ve bir havlu (ucu bağlanarak topuz haline getirilmiş) elden ele bacakların altında gezdirilir. Ebe olan bacakların arasından o havluyu almaya (bulmaya) çalışır. Tabi bu arada herkes sallanmakta ve pisi pisi demekte ve çeşitli şekillerde bağırmaktadırlar. Havluyu, uygun konumu bulan, ebenin sırtına hızlıca vurur ve tekrar alta verir ve havlu gezdirilir. Havluyu ebe kimin altında yakalarsa o kişi ebe olur ve ortaya geçer.
Translate from Turkish to English
Markette çok çeşitli meyveler vardı.
Translate from Turkish to English
Çocuklar çeşitli etkilere açıktırlar.
Translate from Turkish to English
Bürodaki çeşitli insanları taklit ederdi.
Translate from Turkish to English
Hollanda'da çeşitli vergiler vardır: taşınmaz mallar vergisi, belediye vergisi, köpek vergisi vesaire.
Translate from Turkish to English
Emily'nin çeşitli ülkelerden arkadaşları var.
Translate from Turkish to English
Çantasında çeşitli şeyler var.
Translate from Turkish to English
Çeşitli dillerde 97'yi nasıl söylersin?
Translate from Turkish to English
Çeşitli dillerde "doksan yedi"'yi nasıl söylersin?
Translate from Turkish to English
Hayatımda çeşitli hatalar yaptım.
Translate from Turkish to English
Çeşitli farklarına rağmen Joan ve Ann arkadaşlar.
Translate from Turkish to English
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Hayatın kökenine dair çeşitli teoriler mevcut.
Translate from Turkish to English
Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
Translate from Turkish to English
Dil çeşitli şekillerde kullanılabilir.
Translate from Turkish to English
Birçok kişiyle konuşmak istiyorsan, Esperanto öğrenmelisin. Neden bu dil? Çünkü o hem güzel hem de çalışmamızı teşvik eder. Dünyanın çeşitli ülkelerinde bir sürü insan olduğundan dolayı uluslararası bir dil önemlidir. Ve bunun yanı sıra, Esperanto sadece faydalı değil aynı zamanda öğrenmesi kolaydır. Esperanto konuşuyorsan birçok ülkede seyahat edebilirsin. Gel ve onu öğren.
Translate from Turkish to English
Sıklıkla ve çeşitli vesilelerle sözlerini tekrar ederdi, ki sözleri sahabenin aklına yerleşsin.
Translate from Turkish to English
Kırkılan bu yünler köy halkının çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Translate from Turkish to English
Çeşitli nedenlerden dolayı bu oldukça şaşırtıcı.
Translate from Turkish to English
Felsefenin çeşitli türleri Yunanistan'da oluşmuştur.
Translate from Turkish to English
Çeşitli yönleri incelemeliyiz.
Translate from Turkish to English
Günlük hayatımda sağlığıma zarar vermemek için vücudumla çeşitli şekillerde ilgileniyorum.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta, seninkiler de dahil, çeşitli kitaplar okudum.
Translate from Turkish to English
Yağ çeşitli makinelerin çalıştırılabilmesi için gereklidir.
Translate from Turkish to English
Onlar çeşitli şekillerde gelir.
Translate from Turkish to English
Bu cümlenin çeşitli anlamları var
Translate from Turkish to English
Çeşitli görüşler duydum.
Translate from Turkish to English
Tom bana çeşitli kitaplar verdi.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta çeşitli partilere katıldım.
Translate from Turkish to English
Neden onu yapmamaya karar verdiğimizin çeşitli sebepleri vardı.
Translate from Turkish to English
Tom ve ben çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
Translate from Turkish to English
Pirinç dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilir.
Translate from Turkish to English
Azot döngüsünde çeşitli düzensizlikler vardır.
Translate from Turkish to English
O çeşitli veriler topluyor.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda çeşitli kurabiyeler var.
Translate from Turkish to English
Onun, hayatında çeşitli deneyimleri vardı.
Translate from Turkish to English
O, çeşitli vesilelerle uyarıldı.
Translate from Turkish to English
Çeşitli taze meyveler ve sebzeler yemelisin.
Translate from Turkish to English
Tom'un çeşitli banka hesapları var.
Translate from Turkish to English
O çeşitli vesilelerle oldu.
Translate from Turkish to English
Din hala kullanımda olan çeşitli takvimleri yaratmada çok önemli bir rol oynamıştır.
Translate from Turkish to English
Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
Translate from Turkish to English
VISUACT çeşitli ortamları ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını esnek şekilde destekler ve operasyonel işlemleri sunar.
Translate from Turkish to English
Çeşitli lezzetler vardı.
Translate from Turkish to English
Tom hayatında çeşitli dönemlerde depresyonla mücadele etti.
Translate from Turkish to English
Ereksiyon problemlerinin çeşitli nedenleri olabilir.
Translate from Turkish to English
Yüksek lisans eğitimini finanse etmek için çeşitli yollar vardır.
Translate from Turkish to English
Çeşitli bulut oluşum türleri vardır.
Translate from Turkish to English
İki tane yüzme havuzu, çeşitli sinemalar, marketler, mağazalar, her şey vardır.
Translate from Turkish to English
Biz sizin hakkınızda çeşitli bilgiler toplayabiliriz.
Translate from Turkish to English
Aslında, internetin sayısız, çeşitli kullanım alanları vardır.
Translate from Turkish to English
Onun evine ulaşmak için çeşitli yollar vardır.
Translate from Turkish to English
MySQL çeşitli tablolar yükler.
Translate from Turkish to English
Beyzbol çeşitli Latin Amerika ülkelerinde oldukça popüler bir spordur.
Translate from Turkish to English
Çeşitli dergi türleri vardır.
Translate from Turkish to English
Burada çeşitli çaylar satılıyor.
Translate from Turkish to English
Bu santral, tek başına çeşitli şehirlere elektrik sağlar.
Translate from Turkish to English
Bu tavanın çeşitli kullanımları vardır.
Translate from Turkish to English
Bu kitap çeşitli çevirilere uğramıştır.
Translate from Turkish to English
Bu sorun, çeşitli şekillerde çözülebilir.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: dükkanında, buluşmaya, söz, verdi, bedenimiz, renk, mevcut, Jim, çağırırlar, Bence.