Bu onun çalıştığı ofistir.
Translate from Turkish to English

Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
Translate from Turkish to English

Babamın çalıştığı yer istasyonun yakınındadır.
Translate from Turkish to English

Burası benim babamın çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Burası onun sekreter olarak çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı için dün gece geç saatlere kadar ayaktaydı.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yerde bir kravat takmalı.
Translate from Turkish to English

Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.
Translate from Turkish to English

Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.
Translate from Turkish to English

Bu Tom'un çalıştığı yerdir.
Translate from Turkish to English

Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.
Translate from Turkish to English

Mary'nin ne yapmaya çalıştığı hakkında Tom'un en küçük bir fikri bile yok.
Translate from Turkish to English

O, sıkı çalıştığı için başardı.
Translate from Turkish to English

O, köpeğini beslemek için çalıştığı restorandan sık sık masa kırıntılarını getirirdi.
Translate from Turkish to English

Bu kitap, biyolog Ernst Haeckel'in yolculukları sırasında üzerinde çalıştığı canlıları gösteren yüz adet taşbaskıdan oluşmaktadır.
Translate from Turkish to English

Bu, annenin çalıştığı yer midir?
Translate from Turkish to English

Annenin çalıştığı yer burası mı?
Translate from Turkish to English

Onun çalıştığı ofis odur.
Translate from Turkish to English

Bu, annenin çalıştığı yer mi?
Translate from Turkish to English

Sanırım o Tom'un çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Tom'un ne yapmaya çalıştığı umurumda değil.
Translate from Turkish to English

O, Tom'un çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı.
Translate from Turkish to English

Bu, Tom'un çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Boston'da Tom'un çalıştığı o küçük dükkânın adı neydi?
Translate from Turkish to English

Mary'nin intihar etmeye çalıştığı zamandan bir yara izi var.
Translate from Turkish to English

Kayakla atlama kayakçıların bir rampadan indiği, atladığı ve mümkün olduğunca uzağa inmeye çalıştığı bir spordur.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin dikkatini çekmeye çalıştığı belliydi.
Translate from Turkish to English

Onun dikkatini çekmeye çalıştığı belliydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un bana anlatmaya çalıştığı ne?
Translate from Turkish to English

Bence bu, Tom'un bana söylemeye çalıştığı şeydir.
Translate from Turkish to English

Tom'un çalıştığı şirket zarar ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman Mary'nin çalıştığı markete gider.
Translate from Turkish to English

O, on sekiz yıldır çalıştığı firmadan ilişkisini kesti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ona söylemeye çalıştığı şeyi anlamıyor gibi davrandı.
Translate from Turkish to English

Orası annenizin çalıştığı yer mi?
Translate from Turkish to English

Nasıl çalıştığı hakkında bir fikrim yok.
Translate from Turkish to English

Bu onun çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Her zamankinden daha uzun çalıştığı için, o, yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

O herkesi memnun etmeye çalıştığı için Jim'in sözlerine güvenemezsin.
Translate from Turkish to English

Tom'un yapmaya çalıştığı şeyi yapmasına yardım edemedim.
Translate from Turkish to English

Sen hiç babanın çalıştığı ofisi ziyaret ettin mi?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çalıştığı şirkette bir müdür yardımcısı.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman Mary'nin çalıştığı süpermarkete gider.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman Maria'nın çalıştığı süpermarkete gider.
Translate from Turkish to English

Tom'un çalıştığı mağazaya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un çalıştığı yere yakın bir daire bulması gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Sanırım bu Tom'un söylemeye çalıştığı şey.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin söylemeye çalıştığı şeyi bitirmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye çalıştığı yerden çok uzak olmayan bir daire buldu.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yerden uzakta yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Kurbanın kendi kanı ile katilin adını yazmaya çalıştığı görünmektedir.
Translate from Turkish to English

Tom'un sana söylemeye çalıştığı gibi, buraya giremezsin.
Translate from Turkish to English

Bu, Tom'un bize söylemeye çalıştığı şey.
Translate from Turkish to English

Tom söylemeye çalıştığı şeyi Meryem'in anlamadığını fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin satmaya çalıştığı arabayı satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un artık Mary'nin çalıştığı aynı şirkett çalıştığını duydum.
Translate from Turkish to English

O, babamın çalıştığı bina.
Translate from Turkish to English

Tom okuldan sonra yarı zamanlı çalıştığı yerden eve giderken Mary ile karşılaştı.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşinin çalıştığı gibi çalışmalısın.
Translate from Turkish to English

Ben Tom'un çalıştığı aynı Fransızca öğretmeniyle çalışmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un ne yapmaya çalıştığı belli.
Translate from Turkish to English

Sanırım bu, Tom'un yapmaya çalıştığı şey.
Translate from Turkish to English

Tom'un çalıştığı mağaza 2013'te kapandı.
Translate from Turkish to English

Tom başka birinin çalıştığı kadar çok çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Burası babamın çalıştığı yerdir.
Translate from Turkish to English

Komşularım bana birinin evime girmeye çalıştığı bilgisini verdiler.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çalıştığı aynı hastanede çalışmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse, Tom'un satmaya çalıştığı hiçbir şeyi satın almadı.
Translate from Turkish to English

Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.
Translate from Turkish to English

Ölüm herkesin sonuncu bitirmek için çalıştığı bir yarış gibidir.
Translate from Turkish to English

Bu, amcamın bir spiker olarak çalıştığı TV istasyonu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kimi etkilemeye çalıştığı açık değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'yi öldürmeye çalıştığı zaman hakkında bir şey duydun mu?
Translate from Turkish to English

Bu onun nasıl çalıştığı.
Translate from Turkish to English

Sen insanları çok çalıştığı için suçluyorsun.
Translate from Turkish to English

Onun ne yapmaya çalıştığı belli.
Translate from Turkish to English

Bu onun çalıştığı restoran.
Translate from Turkish to English

O her zamankinden daha çok çalıştığı için yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

Bu Tom'un çalıştığı aynı hastane.
Translate from Turkish to English

Bize Ferdinand Magellan'ın Portekizli olduğu ama İspanya'nın hizmetinde çalıştığı öğretildi.
Translate from Turkish to English

Tom yapmaya çalıştığı şeyi sonunda yapmayı başardı.
Translate from Turkish to English

O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer.
Translate from Turkish to English

Tom'un söylemeye çalıştığı şeyi anlamakta zorlandım.
Translate from Turkish to English

Sistem çalıştığı sürece ısıtmayı kapatamazsın.
Translate from Turkish to English

Onun söylemeye çalıştığı şey senin bir ahmak olduğundur.
Translate from Turkish to English

Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Sonunda Tom'un bana söylemeye çalıştığı şeyi anlıyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sadece Tom'un çalıştığı kadar çok çalıştım.
Translate from Turkish to English

Sen kitabı eline almazken, o ders çalıştığı için doğal olarak ödülü kazanmayı başardı.
Translate from Turkish to English

İşte oyunun nasıl çalıştığı.
Translate from Turkish to English

Tom bizim için çalıştığı için şanslıyız.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yere yakın yaşayacak bir yer bulmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yere yakın bir daire bulmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yere yakın yaşamak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Söylemeye çalıştığı şeyi anlamak kolay.
Translate from Turkish to English

Tom kapıcı olarak çalıştığı bir işe girdi.
Translate from Turkish to English

Burası Tom'un çalıştığı hastane.
Translate from Turkish to English

Burası Tom'un eskiden çalıştığı hastane.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin ona söylemeye çalıştığı şeyi anlamıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yapmaya çalıştığı şeyi yapamadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English