Turkish example sentences with "çabucak"

Learn how to use çabucak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Posterler çabucak duvarlardan söküldü.
Translate from Turkish to English

Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.
Translate from Turkish to English

Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.
Translate from Turkish to English

Birlikte çalışarak bütün evi çabucak temizlediler.
Translate from Turkish to English

Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
Translate from Turkish to English

Teklifimi çabucak kabul etti.
Translate from Turkish to English

Zaman çabucak geçiyor.
Translate from Turkish to English

Çocuk çabucak öğreniyor.
Translate from Turkish to English

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Translate from Turkish to English

Çabucak bu resmi tamamlayalım.
Translate from Turkish to English

O, bloktaki yeni bir çocukla çabucak arkadaş oldu.
Translate from Turkish to English

Ona yardım etmelisin, ve çabucak!
Translate from Turkish to English

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Translate from Turkish to English

Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.
Translate from Turkish to English

Kabileden yaklaşık altmış adam atlarına binerek çabucak vardılar.
Translate from Turkish to English

Biz çabucak toplantıyı bitirdik.
Translate from Turkish to English

Tom işleri çabucak yaptırmak istedi.
Translate from Turkish to English

Tom işi çabucak tamamlayabilmeli.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak ağaca tırmandı.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak kovuldu.
Translate from Turkish to English

O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.
Translate from Turkish to English

Çabucak ona yazmalısın.
Translate from Turkish to English

Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Ona çabucak alışacaksın.
Translate from Turkish to English

Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.
Translate from Turkish to English

Üyelerin sayısı çabucak artıyor.
Translate from Turkish to English

Çabucak eve git.
Translate from Turkish to English

Çabucak hazırlanın.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak yedi.
Translate from Turkish to English

Mary çabucak hastaneye gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok zamanı yoktu bu yüzden o sadece rapora çabucak göz attı.
Translate from Turkish to English

Ben çabucak öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

Onu çabucak yedi.
Translate from Turkish to English

Moda çabucak değişir.
Translate from Turkish to English

Çabucak bitirelim.
Translate from Turkish to English

Çabucak hazırlanmalısın.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğimi çabucak bitirdim.
Translate from Turkish to English

O çabucak giyindi.
Translate from Turkish to English

O, çabucak odadan çıktı.
Translate from Turkish to English

Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
Translate from Turkish to English

Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
Translate from Turkish to English

Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English

Çabucak anlıyorsun.
Translate from Turkish to English

Çabucak bir şeyler yiyelim.
Translate from Turkish to English

Hisse senedi değerleri çabucak düştü.
Translate from Turkish to English

O, çabucak giyindi.
Translate from Turkish to English

O, çabucak iyileşiyor.
Translate from Turkish to English

O, çabucak mektubu açtı.
Translate from Turkish to English

O, sessizce ve çabucak hareket edebilir.
Translate from Turkish to English

Bluzu çabucak yıkadı.
Translate from Turkish to English

Onlar oraya çabucak varamadılar.
Translate from Turkish to English

Umarız çabucak iyileşirsiniz.
Translate from Turkish to English

Ağabeyim ödevini çabucak bitirdi.
Translate from Turkish to English

Kalabalıkta çabucak kayboldu.
Translate from Turkish to English

Mektubuma çabucak bir cevap yazdı.
Translate from Turkish to English

Parayı çabucak gözden uzak bir yere koydu.
Translate from Turkish to English

Ona raporu çabucak bitirmesini söyledim.
Translate from Turkish to English

Başkente doğru çabucak ilerlediler.
Translate from Turkish to English

Bir kibrit çaktı fakat onu çabucak söndürdü.
Translate from Turkish to English

Yeni okuluma çabucak uyum sağladım.
Translate from Turkish to English

İnsanları çabucak değerlendirmede iyi değilim.
Translate from Turkish to English

Onu çabucak yapın.
Translate from Turkish to English

Çabucak buraya gel.
Translate from Turkish to English

Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
Translate from Turkish to English

Çabucak giyin.
Translate from Turkish to English

İşinizi çabucak yapın.
Translate from Turkish to English

O çabucak sıkıldı.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğini çabucak bitirip alışverişe gitti.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğini çabucak bitirdi ve alışverişe gitti.
Translate from Turkish to English

Yıllar çabucak geçiyor.
Translate from Turkish to English

Nasıl çabucak zayıflayabilirim.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığımı çabucak atlattım.
Translate from Turkish to English

Oyalanma ve yemeğini çabucak bitir.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak ayağa kalktı.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak terk etti.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak adapte olacak.
Translate from Turkish to English

Başarısızlığa uğramış devrimler çabucak unutulur.
Translate from Turkish to English

O çabucak döndü.
Translate from Turkish to English

Ben vardığımda çabucak evden kaçtılar.
Translate from Turkish to English

Çabucak bir şey yap.
Translate from Turkish to English

Bunu çabucak yapmak zorunda olacağız.
Translate from Turkish to English

Bunu çabucak yapmalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom öyle düşüncesizce yorum yaptı ki başlangıçta önemsiz gibi görünüyordu fakat sonra onun yüzündeki ve beden dilindeki gerilimi gördüm ve bunun onun için gerçekten dünya kadar önemli olduğu çabucak ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Onlar çabucak en iyi arkadaşlar oldular.
Translate from Turkish to English

Tom mektubu çabucak açtı.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak yangını söndürdü.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak diğer çocuklardan farklı olduğunu fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom tünelden çabucak geçti.
Translate from Turkish to English

Tom arabasına bindi ve çabucak uzaklaştı.
Translate from Turkish to English

Hava sıcak olduğunda süt çabucak kesilir.
Translate from Turkish to English

Çabucak bir şey yapmamız gerekir.
Translate from Turkish to English

Yüzmeyi çabucak öğrendim.
Translate from Turkish to English

Gürültü, çabucak kontrol altına alınmıştı.
Translate from Turkish to English

Yangın, çabucak kontrol altına alınmıştı.
Translate from Turkish to English

Onlar çabucak yakın arkadaş oldular.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak el yazmasına göz attı.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak ellerini yıkadı.
Translate from Turkish to English

Senin yerinde olsaydım, çabucak bir karar alırdım.
Translate from Turkish to English

Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
Translate from Turkish to English

Tom kendine çabucak bir sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English

On yıl daha çabucak geçti.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: olun, Elmanın, olmadığını, sanıyorsun, Tercihinizi, yapın, Linux, ücretsiz, sistemidir, denemelisiniz.