Posterler çabucak duvarlardan söküldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birlikte çalışarak bütün evi çabucak temizlediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Teklifimi çabucak kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zaman çabucak geçiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk çabucak öğreniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak bu resmi tamamlayalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bloktaki yeni bir çocukla çabucak arkadaş oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona yardım etmelisin, ve çabucak!
Translate from Türkisch to Deutsch

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kabileden yaklaşık altmış adam atlarına binerek çabucak vardılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz çabucak toplantıyı bitirdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işleri çabucak yaptırmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işi çabucak tamamlayabilmeli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak ağaca tırmandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak kovuldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak ona yazmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona çabucak alışacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üyelerin sayısı çabucak artıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak eve git.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak hazırlanın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak yedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary çabucak hastaneye gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un çok zamanı yoktu bu yüzden o sadece rapora çabucak göz attı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çabucak öğle yemeği yedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu çabucak yedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Moda çabucak değişir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak bitirelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak hazırlanmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğle yemeğimi çabucak bitirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çabucak giyindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çabucak odadan çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak anlıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak bir şeyler yiyelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hisse senedi değerleri çabucak düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çabucak giyindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çabucak iyileşiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çabucak mektubu açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sessizce ve çabucak hareket edebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bluzu çabucak yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar oraya çabucak varamadılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Umarız çabucak iyileşirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ağabeyim ödevini çabucak bitirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kalabalıkta çabucak kayboldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mektubuma çabucak bir cevap yazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parayı çabucak gözden uzak bir yere koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona raporu çabucak bitirmesini söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Başkente doğru çabucak ilerlediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kibrit çaktı fakat onu çabucak söndürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni okuluma çabucak uyum sağladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanları çabucak değerlendirmede iyi değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu çabucak yapın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak buraya gel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak giyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşinizi çabucak yapın.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çabucak sıkıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğle yemeğini çabucak bitirip alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğle yemeğini çabucak bitirdi ve alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yıllar çabucak geçiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nasıl çabucak zayıflayabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Soğuk algınlığımı çabucak atlattım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oyalanma ve yemeğini çabucak bitir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak ayağa kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak terk etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak adapte olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Başarısızlığa uğramış devrimler çabucak unutulur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çabucak döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben vardığımda çabucak evden kaçtılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak bir şey yap.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu çabucak yapmak zorunda olacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu çabucak yapmalıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom öyle düşüncesizce yorum yaptı ki başlangıçta önemsiz gibi görünüyordu fakat sonra onun yüzündeki ve beden dilindeki gerilimi gördüm ve bunun onun için gerçekten dünya kadar önemli olduğu çabucak ortaya çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar çabucak en iyi arkadaşlar oldular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom mektubu çabucak açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak yangını söndürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak diğer çocuklardan farklı olduğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tünelden çabucak geçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasına bindi ve çabucak uzaklaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hava sıcak olduğunda süt çabucak kesilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak bir şey yapmamız gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yüzmeyi çabucak öğrendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gürültü, çabucak kontrol altına alınmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yangın, çabucak kontrol altına alınmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar çabucak yakın arkadaş oldular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak el yazmasına göz attı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak ellerini yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin yerinde olsaydım, çabucak bir karar alırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendine çabucak bir sandviç yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

On yıl daha çabucak geçti.
Translate from Türkisch to Deutsch