Learn how to use çıkmaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O aptal erkek arkadaşınla daha ne kadar çıkmaya devam edeceksin?
Translate from Turkish to English
Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Yağmur yağdığı için, Nancy dışarı çıkmaya tereddüt etti.
Translate from Turkish to English
Planımıza karşı çıkmaya hakkın yok.
Translate from Turkish to English
Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Biraz izne çıkmaya can atıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un ortaya çıkmaya yüzü yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary lisede arkadaştı ve mezun olduktan birkaç yıl sonra çıkmaya başladılar.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeği için dışarı çıkmaya ne dersiniz?
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğinden sonra bir yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Ben yola çıkmaya hazırım.
Translate from Turkish to English
Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Benimle çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Bir yemek için çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Güneş ışığı insanları dışarı çıkmaya özendirdi.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Sağı solu yıkmadan buradan çıkmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English
Laleler çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Gece dışarı çıkmaya alışkındı.
Translate from Turkish to English
Eski elbiselerle dışarı çıkmaya utandım.
Translate from Turkish to English
Tom gece yalnız çıkmaya korkuyor.
Translate from Turkish to English
Benimle balığa çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmaya utandım, böyle giyindim.
Translate from Turkish to English
Onu odadan dışarı çıkmaya çalışırken yakaladım.
Translate from Turkish to English
Onu odasından çıkmaya çalışırken yakaladık.
Translate from Turkish to English
Tom'a destek çıkmaya geldim.
Translate from Turkish to English
Bununla başa çıkmaya hazır olmadığını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Hava kötü olmasına rağmen dışarı çıkmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Pasta fırından çıkmaya hazır oluncaya kadar daha ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom gizlice evden çıkmaya çalıştı fakat ebeveynleri onu yakaladı.
Translate from Turkish to English
Tom çıkmaya hazır.
Translate from Turkish to English
Tom kapıya koştu ve dışarı çıkmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Eğer yapmamı istiyorsan çıkmaya hazırım.
Translate from Turkish to English
Paramın çoğunu elbiselere, müziğe, filmlere ve arkadaşlarla çıkmaya harcarım.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary son zamanlarda çıkmaya başladılar.
Translate from Turkish to English
Kötü havaya aldırmadan dışarı çıkmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Sağnak yağmura rağmen, o dışarı çıkmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom'un buradan çıkmaya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English
Bu yasaklara tepki olarak, halk sokağa çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom'la çıkmaya başladım.
Translate from Turkish to English
Tom evinden çıkmaya korkuyor.
Translate from Turkish to English
Gelecek hafta yürüyüşe çıkmaya can atıyorum.
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmaya ve şehri keşfetmeye karar verdim.
Translate from Turkish to English
Tom hava karardıktan sonra dışarı çıkmaya korkuyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary çok yakın zamanlarda birbirleriyle çıkmaya başladılar.
Translate from Turkish to English
Laura dışarı çıkmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom hava karardıktan sonra dışarı çıkmaya korkuyor, değil mi?
Translate from Turkish to English
Siyah bulutlar ortaya çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary ne zaman birbirleriyle çıkmaya başladı?
Translate from Turkish to English
Çıkmaya mı çalışıyorsun?
Translate from Turkish to English
Çıkmaya ne zaman başladınız?
Translate from Turkish to English
Mary bir akşam yemeği partisinde tanıştığı bir adamla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Dan çocukluk arkadaşı Linda ile çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Siz ikiniz ne zaman çıkmaya başladınız?
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary dışarı çıkmaya hazırlanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom'un kız arkadaşı onunla ilişkiyi kesti ve başka bir adamla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom sonunda tuvaletten çıkmaya karar verdiğinde herkes zaten onun bir eş cinsel olduğunu biliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den ayrıldıktan sonra Alice ile çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Arkadaş olduk ve çıkmaya başladık.
Translate from Turkish to English
Lisedeyken Tom'la çıkmaya başladım.
Translate from Turkish to English
Dan ve Linda çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom mahkemeye çıkmaya çağrıldı.
Translate from Turkish to English
Buradan çıkmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Sadece buradan çıkmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Şimdi bizim sorunumuz Tom'u çıkmaya nasıl ikna edeceğimizdir.
Translate from Turkish to English
Bununla kendim başa çıkmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Onunla çıkmaya devam etmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Onunla çıkmaya başladım.
Translate from Turkish to English
Onlarla çıkmaya devam etmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Bu gece dışarı çıkmaya istekli olamam.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi kahve için dışarı çıkmaya ikna etti.
Translate from Turkish to English
Tony beş ay önce Angela ile çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Pasta şimdi fırında ve yaklaşık on dakika içinde dışarı çıkmaya hazır olmalı.
Translate from Turkish to English
Pasta fırından çıkmaya hazır.
Translate from Turkish to English
Buradan çıkmaya hazırım.
Translate from Turkish to English
Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.
Translate from Turkish to English
Pazartesi günü yola çıkmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Ondan daha yaşlı oğlanlarla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom yeni bir kızla çıkmaya başladı ama o konuyu Mary'ye söylemedi.
Translate from Turkish to English
Ziyaretimin amacı, sizi benimle bir geziye çıkmaya ikna etmektir.
Translate from Turkish to English
Belediye binasındaki gösteri kontrolden çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Onunla lisede çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom karşı çıkmaya kararlıdır.
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmaya hazırlanıyorum.
Translate from Turkish to English
Herhangi biri beni görmeden dışarı çıkmaya niyet ettim.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birlikte dışarı çıkmaya karar verdiler.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birlikte dışarı çıkmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Okul ne zaman Noel için çıkmaya izin verir?
Translate from Turkish to English
Onun ayakta durması herkesin odadan çıkmaya başlama işaretiydi.
Translate from Turkish to English
Tom onlar lisedeyken Mary ile çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Fadıl hala babasının bir yıl önceki intiharı ile başa çıkmaya çalışıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom yine Mary ile çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom şu anda zar zor iş yükü ile başa çıkmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmaya zahmet etmedik.
Translate from Turkish to English
Tom başka bir kızla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor.
Translate from Turkish to English
Sen ve ben bir yürüyüşe çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: aktif, üyeleri, kalabilsinler, diye, birçok, topluluk, kurulmuştur, Bazıları, yalnızca, zaman.