学习如何在土耳其语句子中使用zamanı。超过100个精心挑选的例子。
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğrencilerin beslenme zamanı on ikiden bire kadar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şimdi öğlen yemeği zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun okula gitme zamanı geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Senin saç tıraşı olmanın zamanı geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ciddi olmanın zamanı geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hey, külotlu şakalardan vazgeçmenin zamanı geldi.Okuyucuları soğutacaksın,seni sürüngen.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Eylem zamanı!
Translate from 土耳其语 to 中文
Annem akşam yemeği hazırlamanın zamanı olduğunu belirtti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evet, gitme zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Elimden geldiğince çok çalışarak kaybolan zamanı telafi edeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
JST Japonya Standart Zamanı anlamına gelir.
Translate from 土耳其语 to 中文
O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kaybedilen zamanı telafi etmen gerekir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Uyku zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
The Beatles'ı ilk dinlediğin zamanı hatırlayabiliyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun adamlarını savaşa hazırlanmak için zamanı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğle yemeği zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğle yemeği yeme zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
McClellan zamanı boşa harcamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
İşe gitme zamanı geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun spor için boş zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Gözlüğümü değiştirmenin zamanı geldi de geçti bile!
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim zamanı henüz gelmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bizim zamanı biraz daha yapıcı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
O ona bir dişçi görmesini tavsiye etti fakat o öyle yapacak yeterli zamanı olmadığını söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Askerler eve gelmeye barış zamanı işlerini bulmaya başladılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğun zamandır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğumuz zamandır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yemek için yeterli zamanı olmadığından öğle yemeği yemeden gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Doktorlar Tom'a Mary'nin yaşamak için fazla zamanı kalmadığını söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kaybolan zamanı telafi etmeliyim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un zamanı bitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'a onun zamanı için teşekkür ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun ve Mary'nin Fuji dağına tırmandıkları zamanı Tom'un bana anlattığını hatırlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mola zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Neredeyse zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Neredeyse gitme zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Neredeyse başlama zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ayıracak çok zamanı olmadığı için, taksiye bindi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanı çok önemsemelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanı israf etmeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'ye zamanı için teşekkür etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un çok zamanı olmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, son kez Mary'ye sarıldığı zamanı hatırladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom gitme zamanı olduğunu fark etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ihtiyaç duyduğu tüm zamanı alabilir
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un ayıracak zamanı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un ayıracak zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un istediği şeyi yapacak çok zamanı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un nefes alacak zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bugün sana yardım edecek zamanı olduğunu düşünmüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un şimdi seninle konuşmak için zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un şimdi size yardım etmek için zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un boşa geçirecek çok zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un çok fazla zamanı kalmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un çok fazla boş zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un yaşamak için çok zamanı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un kahvaltı için zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un çalışmak için fazla zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un başka bir şey yapacak yeterli zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un pek çok zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un sorunu düşünmek için çok zamanı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un işi yaptırmak için kesinlikle yeterli zamanı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'yi tekrar aramayı denemenin zamanı olduğuna karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom nasıl dans edileceğini öğrenmenin zamanı olduğuna karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yatmaya gitmenin zamanı olduğuna karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom eve gitmenin zamanı olduğuna karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çoktan eve gitme zamanı geldiğine inanamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un kesinlikle onun hakkında düşünecek çok zamanı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom her şeyin yeri ve zamanı olduğuna inanıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary'nin birlikte konuşmak için çok zamanı yok. Onların çocukları, her zaman onların ilgisini istiyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un oradan çıkmasının zamanı çoktan gelmişti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary'nin ellerinde oldukça çok fazla boş zamanı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
İlacından bir doz almanın zamanı geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Buralarda hava erken kararıyor.Sonbahar zamanı geldiğinde güneş bir kaya gibi düşüyor gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun eve gitme zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Saçını kestirmenin zamanı geldi de geçiyor bile, o çok fazla uzadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yakında kahvaltı zamanı olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir üniversite işi çok sana daha çok istirahat zamanı verirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Genellikle üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha fazla boş zamanı vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Akşam yemeği zamanı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şimdi akşam yemeği zamanı, ve uçuş görevlileri akşam yemeğini servis etmeye başlarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Jane eve gitme zamanı olduğunu söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'u ilk gördüğün zamanı hatırlayabiliyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin onunla geçirdiği tüm zamanı unutmayacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un ağaçtan düştüğü zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, o ve Mary'nin ilk büyük tartışmayı yaptığı zamanı unutamıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biraz daha zamanı olsaydı, Tom daha iyisini yapabilirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin biraz boş zamanı oluncaya kadar beklemeye karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un çok zamanı yoktu bu yüzden o sadece rapora çabucak göz attı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un işi uygun şekilde yapmak için zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un öğle yemeği yemek için zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un raporunu bitirmek için zamanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文