"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Uluslararası dil Esperanto, 1887'nin sonlarında ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zamanında gelemediği ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun ortaya çıkmasını bekledik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun Amerikalı olduğunu düşünüyordum ama onun İngiliz olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, cinayet davası ilgili gerçeği ortaya çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğrusu Tom'un ortaya çıkacağını düşünmemiştim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un açık artırmada ortaya çıkacağından hiç şüphem yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, ortaya çıkmadan önce, uzun zaman beklemedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ay ortaya çıktığında, uzun süredir beklemiyorduk.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
Translate from 土耳其语 to 中文

O ortaya çıktığında onun hakkında konuşuyorduk.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Translate from 土耳其语 to 中文

Polisi büyük bir uyuşturucu operasyonunu ortaya çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Avukatın bana söylediğinin yanlış olduğu sonunda ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Benim haklı olduğum ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaman yalanın yanı sıra gerçeği de ortaya koyar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un ortaya çıkmaya yüzü yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un ortaya çıkmamaya yüzü yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Araştırmacılar, bir suikast planını ortaya çıkardılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu tür sırlar her zaman sonunda ortaya çıkar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hikayesinin düzmece olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Emi'nin yakında ortaya çıkacağını umuyorum. Onu beklemekten usandım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bayan Jackson ortaya çıkmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hanako'nun şaşırtıcı şekilde hoş bir insan olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un üniversiteden mezun olmadığı ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom şeylerin bu şekilde ortaya nasıl çıktığını bilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Duman ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O ortaya çıkmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, henüz ortaya çıkmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sitede bir adam ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun yüzünde bir isilik ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Duygularının ortaya çıkmasına izin verme.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, beklenin tersine ortaya çıkmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun yakında ortaya çıkacağından eminim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oradan bir şekil ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun, onun babası olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun, unun babası olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, üniversiteye gitmek istediğini açıkça ortaya koydu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sanırım daha iyi bir sistemle ortaya çıkmak çok zor olmazdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sonunda ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şehir yönetimindeki yozlaşmayı ortaya çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

O mutfaktan ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun tahmininin doğru olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun güzel bir gün olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dilin nasıl ortaya çıktığı konusunda birçok tahmin bulunuyor ancak gerçek şu ki kimse gerçekten bilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun sırrı yakında ortaya çıkarılacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

O durumu bu kadar mantıklı bir biçimde ortaya koyarken benim ne demem gerekiyor?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun sırrını ortaya çıkarmakla tehdit ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O fikri nasıl ortaya attın?
Translate from 土耳其语 to 中文

Büyük bir fikir ortaya attım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Polis suçlunun nerede yaşadığını ortaya çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Karanlıktan bir soyguncu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Böyle bir iddiayı ortaya atmayacak kadar akıllı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Böyle bir fikri ne zaman ortaya attın?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun söylediğinin bir yalan olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu proje geçen yıl bir partide bir peçete üstüne yazdığım bir taslaktan ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geçmişin sırlarını arkeoloji ortaya çıkarıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Aktörler tarihi kostümlerle ortaya çıktılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni kocasının kötü bir kişi olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

James Cameron film yapmak için yeni bir yol ortaya çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onunla ilgili ilk izlenimimin doğru olduğu ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hâlâ bir şikâyetin olduğunu hissediyorum. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, ortaya çık ve söyle.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oyunu oynayanlar yuvarlak oluşturacak şekilde (bacak ve ayakların konumu ters v seklinde) oturur ve sıkıca kenetlenirler. Ortaya bir ebe geçer. Eller bacakların altında olur ve bir havlu (ucu bağlanarak topuz haline getirilmiş) elden ele bacakların altında gezdirilir. Ebe olan bacakların arasından o havluyu almaya (bulmaya) çalışır. Tabi bu arada herkes sallanmakta ve pisi pisi demekte ve çeşitli şekillerde bağırmaktadırlar. Havluyu, uygun konumu bulan, ebenin sırtına hızlıca vurur ve tekrar alta verir ve havlu gezdirilir. Havluyu ebe kimin altında yakalarsa o kişi ebe olur ve ortaya geçer.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oyunu oynayanlar yuvarlak oluşturacak şekilde (bacak ve ayakların konumu ters v seklinde) oturur ve sıkıca kenetlenirler. Ortaya bir ebe geçer. Eller bacakların altında olur ve bir havlu (ucu bağlanarak topuz haline getirilmiş) elden ele bacakların altında gezdirilir. Ebe olan bacakların arasından o havluyu almaya (bulmaya) çalışır. Tabi bu arada herkes sallanmakta ve pisi pisi demekte ve çeşitli şekillerde bağırmaktadırlar. Havluyu, uygun konumu bulan, ebenin sırtına hızlıca vurur ve tekrar alta verir ve havlu gezdirilir. Havluyu ebe kimin altında yakalarsa o kişi ebe olur ve ortaya geçer.
Translate from 土耳其语 to 中文

O öğle saatlerinde ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un niçin öldüğünü ortaya çıkarmalıyım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sanırım Tom ortaya çıkmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kimsenin asılmasının gerekmediği ortaya çıkıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O ortaya çıkmayacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gerçek şu ki onunla evlenme ihtimalim ortaya çıksaydı geçmişimi onunla paylaşacaktım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiçbir şey ortaya çıkmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ortaya çıkacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Allah beni affedince ortaya çıkmanız biraz manidar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sonra arabayı yine bilerek tam ortaya park ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tek yararlı cevaplar yeni soruları ortaya atandır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom aniden ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文