学习如何在土耳其语句子中使用birbirleriyle。超过100个精心挑选的例子。
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Translate from 土耳其语 to 中文
İki öğrenci birbirleriyle konuşuyor olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un Mary ve John'un birbirleriyle flört ettikleri konusunda hiçbir kuşkusu yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Philip ve Tom'un birbirleriyle ilişkisi var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Jim yıllardır birbirleriyle görüşmüyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle konuşmuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary bugünlerde birbirleriyle çok iyi geçinemiyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle flört ediyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle kavga ederler.
Translate from 土耳其语 to 中文
16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle İngilizce konuşuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary sık sık birbirleriyle Skype kullanarak konuşurlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ortak dil konuşmadıkları için Tom ve Mary o zaman birbirleriyle konuşamadılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle çelişiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Her iki taraf birbirleriyle uzlaşmak zorundaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle konuştular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle çarpıştılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların birbirleriyle konuştuklarını görsek bile o onunla buluştuğunu inkar etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle konuşuyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle tokalaştılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle koltukları değiştirdiler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle hayal kırıklığına uğradılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Telefonda birbirleriyle konuştular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle iyi geçinirler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Posta yoluyla birbirleriyle iletişim kurarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ebeveynlerin birbirleriyle işbirliği yapması gerekir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bay Long ve Bay Smith birbirleriyle konuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Önemsiz şeyler üzerinde birbirleriyle ağız dalaşına girdiler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar nadiren, kırk yılda bir, birbirleriyle tartışırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Köpeğim ve kedim birbirleriyle uyum içinde yaşarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle çoğunlukla postayla iletişim kurarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle mükemmel bir uyum içinde çalıştılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tek ortak dilleri olduğu için birbirleriyle İngilizce konuşan Japon ve Çinli arkadaşlarım var.
Translate from 土耳其语 to 中文
İki kız kardeş birbirleriyle sürekli kavga ediyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle Fransızca konuşurlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary'nin tam dersten önce birbirleriyle Fransızca konuştuklarına kulak misafiri oldum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle genellikle Fransızca konuşurlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary holde yalnızdı, birbirleriyle konuşuyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary nadiren birbirleriyle Fransızca konuşurlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary verandada oturup birbirleriyle konuşuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsanlar niçin sadece birbirleriyle iyi geçinmeye çalışamazlar?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle dedikodu yapıyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle flört ediyor gibi görünüyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle daha iyi haberleşmeyi öğrenmeliler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary artık birbirleriyle konuşmuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle bakıştılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle yer değiştirdiler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle evli kalmak istemediler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle çarpıştılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle evliler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary tanımadığım bir dille birbirleriyle konuşuyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle konuşmayı bıraktılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary gerçekten birbirleriyle çok konuşuyor gibi görünmüyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle gerçekten o kadar çok konuşuyor gibi görünmüyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle tartışamayacak kadar yorgundular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle konuşuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle her zaman Fransızca konuşurlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle sohbet ediyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle dans ettiler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary, en başından beri büyük ölçüde birbirleriyle iyi geçinirler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evli çift birbirleriyle konuşuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
İki kamyon birbirleriyle çarpıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bana o ve Mary'nin birbirleriyle çıktıklarını hiç söylemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary artık birbirleriyle evli değiller.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary'nin birbirleriyle uzun süre evli kalmayacaklarına dair içimde bir his var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların birbirleriyle ortak yanı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ortak yönleri olmadığı için Tom ve Mary birbirleriyle geçinmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onun ve Mary'nin birbirleriyle nasıl tanıştıklarını bana hiç tam olarak söylemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Billy ve babasının yaklaşık yirmi yıldır birbirleriyle alakası yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary sonunda tekrar birbirleriyle konuşuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary çok yakın zamanlarda birbirleriyle çıkmaya başladılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kız kardeşler birbirleriyle ahenk içerisinde yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kız kardeşler birbirleriyle uyum içinde yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle konuşarak parkta bir bankta oturdular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle geçinmiyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary ne zaman birbirleriyle çıkmaya başladı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, Mary ve John'un birbirleriyle flört ettiğini gördü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle üç yıl çıktılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle konuşmuyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların artık birbirleriyle konuşmayacaklarından emin misin?
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar birbirleriyle kol kola yürür.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle geçmişi konuşuyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birbirleriyle konuştular mı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary neredeyse birbirleriyle hiç konuşmaz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary uzun süre birbirleriyle konuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary'nin birbirleriyle geçindiklerini görmek istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsanlar birbirleriyle dostça ilişkiler kurunca dünyanın daha güzel bir yer olmasını umut ediyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar çocukların bakım ve yetiştirilmesinde birbirleriyle farklıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary daha önce birbirleriyle hiç karşılaşmamış gibi davrandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sağır insanlar birbirleriyle genellikle işaret dili kullanarak konuşurlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary hemen hemen her zaman birbirleriyle anlaşırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dan ve Linda birbirleriyle konuşmayı durdurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle konuştular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Esperanto iyi bir dildir çünkü farklı ülkelerden gelen insanlar onun aracılığıyla birbirleriyle konuşabilirler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben onların birbirleriyle flört etmelerini onaylamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbirleriyle ilk tanışmalarından sadece üç ay sonra evlendi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Annem babamın İngilizce konuşmasından daha iyi Fransızca konuşur, bu yüzden onlar genellikle birbirleriyle Fransızca konuşur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Annemin ana dili İngilizce olmasına rağmen ebeveynlerim genellikle birbirleriyle Fransızca konuşur.
Translate from 土耳其语 to 中文