Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Elmas doğal olarak serttir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nefes alışı kadar doğal şekilde yalan söyler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sydney'in güzel bir doğal limanı vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun başarısını doğal karşıladık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.
Translate from 土耳其语 to 中文

O ülke doğal kaynaklara sahip.
Translate from 土耳其语 to 中文

Diğer bir deyişle, doğal bir sıcaklık olmadığı sürece, güvenilirlik mümkün değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya'da doğal kaynaklar bol değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal kaynakları boldur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gökkuşağı doğal bir olaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Jane doğal bir ölümle ölmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün insanlar doğal olarak birbirlerinden nefret ederler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un doğal bir konuşma yeteneği var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom doğal bir ölümle öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun saçı doğal kırmızı mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary Bill'in kibarlığını doğal karşılıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal olmaktan hoşlanıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

O doğal olmayan bir ölümle öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, doğal olarak çok kızmıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun saçı doğal olarak kıvırcık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun doğal olduğunu sanıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dünyanın ayı doğal bir uydudur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu araba doğal gazla çalışır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Depremler ve seller doğal felaketlerdir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Profesörün İngilizce konuşabilmesini doğal karşıladık.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, doğal nedenlerden öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Su önemli bir doğal kaynaktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yorgunluk, fazla çalışmanın doğal sonucudur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal kaynaklarımız için yabancı milletlere bağımlıyız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her şeyi doğal karşılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her zaman bir kalp krizinin öleceğinizi size söylemenin doğal yolu olduğunu düşündüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal gıda sana iyi gelecektir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya doğal güzellikleriyle zengindir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal kaynaklar sınırsız değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kuşlar böceklerin doğal düşmanıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gaz önemli bir doğal kaynaktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

İngilizceyi çok doğal bir şekilde konuşabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Avustralya doğal kaynaklar bakımından zengindir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kömür ve doğal gaz doğal yakıtlardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kömür ve doğal gaz doğal yakıtlardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya doğal kaynakları bakımından zengin değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Saldırganlık doğal mı, yoksa öğrenilir mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Su, doğal olarak, bir sıvıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun kızması oldukça doğal.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ülke doğal kaynaklar açısından fakirdir.
Translate from 土耳其语 to 中文

İsviçre doğal güzelliği ile ünlüdür.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal kaynaklarımızı korumaya çalışmalıyız.
Translate from 土耳其语 to 中文

O doğal değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu doğal değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben doğal sarışınım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fuji Dağının doğal manzarasını görmeye can atıyordum fakat maalesef o tamamen bulutların arkasına saklanmıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom doğal olmaktan hoşlanıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seks doğal bir ihtiyaç fakat sevmek ve sevilmek en önemli ihtiyaç.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu sadece doğal.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal değil mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O doğal savunma stili egzersizi yaptı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal felaketler yıkıcı olabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu doğal.
Translate from 土耳其语 to 中文

O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom doğal bir lider.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sadece pamuk ve keten gibi doğal liflerden yapılmış kumaşları ütülerken en yüksek ısı ayarlarını kullanın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom doğal nedenlerle öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Asıl yaptıklarınızdan sonra benim size güvenmemem doğal olmaz mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu arada, Japonca'dan çeviri yaparsan, sahiplenilmemiş cümlelerden uzak dur. Çünkü aralarında birçok doğal olmayan ve yanlış cümleler var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiç kimse ten rengi veya özgeçmiş ya da dini nedeniyle başka birine nefret ederek doğmaz.İnsanlar nefret etmeyi öğrenmeliler ve nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, aşk insan kalbine karşıtından daha doğal geldiği için sevmeyi öğretebilirler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün doğal kaynakları tükettik.
Translate from 土耳其语 to 中文

O bir doğal.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ülke doğal kaynaklarda kötü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yapay zeka, doğal aptallığı yenemez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun doğal karizması var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ülke doğal kaynak açısından zengindir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hangisi daha doğal duruyor?
Translate from 土耳其语 to 中文

Metallerin doğal kaynaklardan elde edilerek kullanım amacına uygun olarak hazırlanmasına metalürji denir.
Translate from 土耳其语 to 中文

John'un tenise doğal bir kabiliyeti var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal davranmaya çalıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya doğal güzelliği ile ünlüdür.
Translate from 土耳其语 to 中文

Daha doğal konuşsan iyi olur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal kaynaklarımızdan faydalansak iyi olur.
Translate from 土耳其语 to 中文

25 bir doğal sayıdır (0 dahil).
Translate from 土耳其语 to 中文

25 doğal bir sayıdır (0 dahil).
Translate from 土耳其语 to 中文

Göz kamaştırıcı doğal güzelliği ile Fiji, çiftler için en uygun tropikal tatil cennetidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu benim doğal saç rengim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O doğal görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom çok doğal değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom oldukça doğal.
Translate from 土耳其语 to 中文

Aşk çoğalma için insanları kandırmanın doğal bir yoludur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Doğal olarak sinirlendi.
Translate from 土耳其语 to 中文