O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Görüşmek üzere!
Translate from 土耳其语 to 中文

Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biri beyaz, ikisi de siyah olmak üzere üç köpeğimiz var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yarın görüşmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geri dönmemek üzere buradan ayrılacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

O tapınak türü, başta Mısır olmak üzere tüm Orta Doğu'yu etkiledi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hava tahmini göre, daha fazla yağmur gelmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Otobüs hareket etmek üzere idi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mark Twain ", bu da dahil olmak üzere tüm genellemeler yanlış " dedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Amcam bir daha dönmemek üzere 1983 yılında Meksika'ya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O açık pencereden uçmak üzere olduklarını düşünüyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin ağlamak üzere olduğunu görebiliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, dönmemek üzere, yurt dışına gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Jim güneydoğu Asya gezisine çıkmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Jane, geri dönmemek üzere Japonya'yı terk etti mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Suzie ile evlenmek üzere değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Telefon çalmaya başladığında, Anne evden ayrılmak üzere idi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kötü bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom insanın içine işleyen bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O gitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onların başına bela gelmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hastane inşaatı bitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Güneş batmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Güneş doğmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kartal yere inmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tekrar geri başlamamak üzere sigara içmeyi bırakacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geri dönmemek üzere kumardan vazgeçmelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Böcek aramak üzere ormana girdik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Otobüs duraktan hareket etmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Uçak Paris için kalkmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sovyetler Birliği zamanında "Pravda" ve "Izvestia" olmak üzere iki büyük gazete vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çift ayrıldı, tekrar bir araya gelmemek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendileri için çalışmak üzere serbest bırakıldılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Raporla işim bitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir şey olmak üzere olduğunu hissetti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Görüşmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

O ölmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yağmur yağmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom gitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben ölmek üzere miydim?
Translate from 土耳其语 to 中文

işçiler alışıldık üzere günde sekiz saat çalışırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu patlamak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tutsak edilmek üzere olduğumu düşündüğümde koşabildiğim kadar hızlı koştum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un işi bitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom uyumak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ölmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bulmaca tamamlanmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin ruhen yıkıldığını ve ağlamak üzere olduğunu görebiliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin gözyaşlarına boğulmak üzere olduğunu görebiliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'yi John'la yalnız bırakmak üzere değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hoşça kal, çok yakında görüşmek üzere!
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom konuşmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana refakat etmek üzere gönderildim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nöbeti senden devralmak üzere gönderildim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ne yapmak üzere olduğumuza inanamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Söylemek üzere olduğum şeyi duymak istemediğini biliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunu riski size ait olmak üzere yap.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, Mary'nin onu öpmek üzere olduğunu fark ettiğinde gülümsedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Silahını almak üzere uzandı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ortalık vahşileşmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oyun başlamak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Toplantı başlamak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ölmek üzere olduğunu biliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom şarkı söylemek üzere mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalbimi tamir olmamak üzere kırdın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunu yapmak üzere misin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Her şey değişmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Daha iyi olmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tren kalkmak üzere. Acele et.
Translate from 土耳其语 to 中文

Patron çıkmak üzere!
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu kenti, geri dönmemek üzere terk etmek istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

1960'ta, dönmemek üzere Afrika'ya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bardak sayısından anlaşılacağa üzere o, ziyaretçi bekliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada kalamayız. Çatı çökmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Toplantı neredeyse bitmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

İyi günler, ve yakında görüşmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çıkmak üzere olduğumuz sırada deprem başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Görüldüğü üzere tam bir curcuna.
Translate from 土耳其语 to 中文

Büyükbaba ölmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Güz gelmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

İnsan beyni, öğrenmek üzere yaratılmış.
Translate from 土耳其语 to 中文

Haftaya görüşmek üzere, Tom!
Translate from 土耳其语 to 中文

Kısalan etek boyları yüzünden yırtmaç denen şey tarih olmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin konuşmak üzere olduğunu gördü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Araban çekilmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Başım çatlamak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kurallar değişmek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, kapının vurulduğunu duydu ve açmak üzere kapıya doğru yürüdü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Asla dönmemek üzere oraya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sanırım berbat bir şey olmak üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文