Bunlar her yerde satılıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu iki yıl önce bir yerde gördüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Parayı güvenli bir yerde tut.
Translate from Türkçe to Türkçe

Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Moğolistan'da her yerde onunla karşılaştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onunla bir yerde buluştuğumuzu hatırlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu yerde yaşıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğru akıl bir yerde kalmayan akıldır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Loş bir yerde yaşadı ve öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe

" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Polisler yerde biraz kan buldular.
Translate from Türkçe to Türkçe

Parayı güvenli bir yerde saklayın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, burada bir yerde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, civarda bir yerde olmalıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O buralarda bir yerde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

"Olduğun yerde yağmur yağıyor mu? " " Hava açık. "
Translate from Türkçe to Türkçe

Bebek yerde yatıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir yerde hata yapmış olmalıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir yerde paramı çaldılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir yerde paramı çaldırdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seni bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle bir yerde karşılaştığımı düşünüyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oralarda bir yerde bir çay molası verelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar yakın bir yerde yaşıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aşkın ince olduğu yerde hatalar kalındır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben yüzmeyi iyi bilmediğim için, boyumu aşan yerde yüzmekten sakınırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Banka soyguncusu " hepiniz, olduğunuz yerde kalın!" diye bağırdı
Translate from Türkçe to Türkçe

Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gittiği her yerde karşılandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çakmağımı her yerde aradım ama bulamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanlış zamanda, yanlış yerde.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fred annemi gittiği her yerde takip etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Boston'un her yerinde birçok yerde bulundu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin muhtemelen hâlâ Boston'da bir yerde olduğunu düşündü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un durumu istediği yerde bir ev alacak kadar oldukça iyidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'ye tapıyor ve onun gittiği her yerde onu takip ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O birçok yerde bulundu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom otuzlu yaşların sonlarında bir yerde görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çalıştığı yerde bir kravat takmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her yerde Mary'yi aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her yerde seni arıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'den kendisi geri dönünceye kadar olduğu yerde kalmasını istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye tubasını başka bir yerde pratik yapmasını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye başka bir yerde park etmesini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Asker yerde yaralı yatıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomat gördü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom insanların sigara içtiği yerde yemek yemeği sevmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her yerde uyuyabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başka hiç kimsenin bakmadığı yerde beni buldun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu Tokyo'da bir yerde en iyi hint restoranıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yerde ayak izleri bırakılmıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bill 20 dakika geç kaldı. Bir yerde kaybolmuş olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom hiçbir yerde dışarı çıkmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom anahtarını bir yerde bulamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi daha önce bir yerde gördüğü hissinden kurtulamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi hiçbir yerde görmedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Olduğun yerde kal.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu serin bir yerde tut.
Translate from Türkçe to Türkçe

O birçok yerde bulunmuştur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Böylesine gürültülü bir yerde yaşamaktan nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yerde bir çukur kazdık.
Translate from Türkçe to Türkçe

O yerde oturuyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu bir yerde bulamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, yerde yaralı yatıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları herhangi bir yerde görmedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yerde bir şey var mıdır?
Translate from Türkçe to Türkçe

Şimdi bir yerde saat beştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Olduğun yerde kal, geleceğim ve seni alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dün buraya yakın bir yerde bir gemi battı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanlış yerde mi bekliyorum?
Translate from Türkçe to Türkçe

Söylenti her yerde yayıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onunla öyle bir yerde karşılaşmayı asla ummadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Buralarda bir yerde anahtarımı kaybettim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir kerede iki yerde olamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

İsteğin olduğu yerde, bir yol vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe