yanına kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Senin yanına oturabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe
Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Köpek adamın yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına bir şemsiye almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom, Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom otobüste Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom konserde Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom neredeyse yanına bir şemsiye almayı unutuyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
John'un yanına oturdum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom böyle bir şey yapamaz ve yanına kar kalmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben annemin yanına koştum.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, onun yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şemsiyeni yanına al.
Translate from Türkçe to Türkçe
Arabamı kapının yanına park ettim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biz masayı o pencerenin yanına koyduk.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, otobüste onun yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun yanına oturdum.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, onun yanına oturdu ve sessizce dinledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gözleri kapalı olarak onun yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Buyur. Bunu yanına al. Faydalı olabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu sabah yanına bir şemsiye almalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
Translate from Türkçe to Türkçe
O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Lütfen masayı duvarın yanına koy.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.
Translate from Türkçe to Türkçe
O zaman yanına bir şey almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yaptığı hileyi yanına kar bırakmamalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Öldüğünde onu yanına alamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom şemsiyesini yanına almayı unuttu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına bir şemsiye almayı unutma.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına oturabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe
Islanıp üşütmek istemezsin, bu yüzden bu şemsiyeyi yanına al.
Translate from Türkçe to Türkçe
Shihai bir Çince kitabı alıp Wang öğretmenin yanına gitti ve sorular sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bunu Tom'un yanına bırakamazdım.
Translate from Türkçe to Türkçe
O gelmek istemiyorsa ben onun yanına giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe
O neredeyse onun yanına giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun yanına gitmek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
İzni olmadan nasıl gidebilirim yanına?
Translate from Türkçe to Türkçe
Kim sevdiğinin yanına gitmek istemez?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom pencerenin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kitap okurken pencerenin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom babasının annesine yanına gömülmesini istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
O onun yanına bir sandalye çekti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kanapede Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kumlu plajda Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kumun üstünde Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom iki kupa kahveyle mutfaktan döndü ve Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom yanına bir şemsiye almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'ye şemsiyesini yanına almasını tavsiye etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eğer üşüyorsan buraya gel ve ateşin yanına otur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eğer üşüyorsan buraya gel ve bilgisayarın yanına otur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eğer üşüyorsan, gel ateşin yanına otur ve kendini ısıt.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bir şişe şarapla Mary'nin yanına gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bugün yanına bir şemsiye almalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kutuyu masasının yanına yere koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bankta Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Abd dünyanın her yanına buğday ihraç eder.
Translate from Türkçe to Türkçe
Mary'nin yanına gelmeli miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin yanına oturmak istiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şemsiyeni yanına alman akıllıcaydı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Beni yanına almanı istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bunu yanına almanı istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yanına oturdum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yanına oturabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına iki parça bagaj aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bavulunu Mary'nin yanına koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
İkinci ayna kapının yanına asıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bak, gözaltında değilsem, o zaman beni arkadaşlarımın yanına geri götürmeni istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ona gideceksin, hatırını soracaksın, yanına oturacaksın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom şemsiyesini yanına almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına para al!
Translate from Türkçe to Türkçe
Yağmur ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'u çocuklarımın yanına salma.
Translate from Türkçe to Türkçe
Senin yanına gelemem Tom.
Translate from Türkçe to Türkçe
Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına gidip, onunla konuşmaya cesaret edebilir miydin?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yanına çömeldiler.
Translate from Türkçe to Türkçe
İşlenen günahlar kimsenin yanına kalmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ateşin yanına gel.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bugün yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin yanına oturdu ve foto albümünü açtı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kimsenin ettiği kimsenin yanına kalmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Öğretmen onun yok olduğunu göstermek için onun adının yanına bir işaret koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yanına bir şemsiye almana gerek yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yağmur yağma ihtimaline karşı yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yağmur gibi görünüyor. Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yerinde olsam onun yanına gitmem.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sadece güvenli tarafta olmak için neden yanına bir şemsiye almıyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun giysileri odanın her yanına dağılmış ve şapkasını yatağın dibinde buldu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kamerayı yanına almayı unutma.
Translate from Türkçe to Türkçe
Pencerenin yanında olan ön sırada Tom'un yanına oturmayı tercih ediyorum
Translate from Türkçe to Türkçe
Duvara yanına bir merdiven koy.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayrıca şu kelimelere de göz atın: dilinde, site, bilmiyor, içmek, size, zarar, verecektir, okulunu, samimiyetle, seviyor.