Onun yaşadığı evi beğenmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

İşte onun yaşadığı ev.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bana amcamın nerede yaşadığı sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yaşadığı evi sevmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun nerede yaşadığı bizi ilgilendirmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin çocuklarıyla ilgili yaşadığı problem hakkında John'la konuşmasını istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Boston'u şu ana kadar yaşadığı herhangi bir başka yerden daha çok seviyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye Boston'da yaşadığı zamanın hikayelerini anlatırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sana Boston'da yaşadığı hakkında sana yalan söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yaşadığı sürece bu hafta sonunu hatırlayacaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye nerede yaşadığı sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin ona çocukken yaşadığı evden bahsetmesini rica etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu onun yaşadığı kulübedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un annesi Mary'nin yaşadığı caddenin karşısındaki hastanede bir hemşiredir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin yaşadığı yerden uzakta olmayan bir parça arazi aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un şu ana kadar yaşadığı tek ülke Avustralyadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu onun yaşadığı evdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oradaki o ev Tom'un yaşadığı yerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun nerede yaşadığı hakkında fikrim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşadığı yer kasabadan uzaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun yaşadığı evdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un Mary'nin nerede yaşadığı hakkında bir fikri yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yaşadığı kadar benim yemek pişirmişliğim var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yaşadığı şehri biliyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yaşadığı otel kent merkezindedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, amcamın yaşadığı evdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yaşadığı şu evi sevmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yaşadığı evi sevmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım bu Tom'un yaşadığı yer olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yaşadığı ev şehrin eski kısmındaydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşadığı yeri güzelleştirmeyen insandan bir şey beklenmez mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin yaşadığı aynı caddede yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, Tom'un yaşadığı yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayatta yaşadığı birçok trajediye rağmen, o, kalbinin saflığına sahip olmayı sürdürüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu onun yaşadığı ev.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yaşadığı şehirden hoşlanmıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin yaşadığı yer olduğu için Boston'a taşınmak istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un üç yıldır Boston'da yaşadığı doğru mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un önceden Boston'da yaşadığı doğru mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bu yeri eskiden yaşadığı yerden daha çok seviyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her büyük adam kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır. - Cemil Meriç
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yaşadığı yer burası mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Marie'nin yaşadığı yeri bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yaşadığı yeri bulmam gerek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Son zamanlarda onun yaşadığı kulübe ile karşılaştırılırsa o ev küçük görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu Tom'un yaşadığı yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, şairin çocukluğunda yaşadığı evdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O doğumundan beri yaşadığı en kutsal sevinci hissetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen hiç Marylyn'in yaşadığı yeni evi gördün mü?
Translate from Türkçe to Türkçe

O hiç yaşadığı sorunlar hakkında sana güvendi mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunun Tom'un yaşadığı yer olduğundan emin misiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

İşte onun önceden yaşadığı ev.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yaşadığı aynı sorunları yaşıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye yaşadığı yere çok uzak olamayan bir iş buldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yaşadığı yere çok uzakta olmayan bir iş buldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Meryem, Tom'la yaşadığı gelgitli ilişkisini umutsuzca kurtarmaya çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un annesi, geçenlerde ölümden döndüğü sırada yaşadığı olağanüstü bir beden dışı deneyim hikayesi anlattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece kadınların yaşadığı bir gezegenden misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un ofisi yaşadığı yerden üç mil uzakta.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Meryem'in yaşadığı sokağın karşı tarafında yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana Tom'un artık Boston'da yaşadığı söylendi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yaşadığı mahalleyi sevmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yoğun bir hayat yaşadığı için, o genellikle ailesini görmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun Londra'da birlikte yaşadığı insanlar beni görmeye geliyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, bir çocukken şairin yaşadığı ev.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün ailem orada yaşadığı için Boston'a geri taşınmayı planlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, Tom'un yaşadığı yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un Boston'da yaşadığı aile ile henüz tanışmadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun Londra'da birlikte yaşadığı insanlar beni ziyarete geliyor olacaklar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bölgede kaç tane kokarca yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Marilyn'in yaşadığı yeni evi gördün mü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Eskiden yaşadığı ev burası.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yaşadığı yerin yanındaki bir otelde benim için bir oda rezervasyon yaptırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onların yaşadığı şehrin büyük bir İspanyolca konuşan topluluğu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir zamanlar çocukların sevdiği küçük bir hayalet vardı. O genellikle ormanda şarkılarını söylerdi ve flütünü çalardı ve kuşlar ve benzeri hayvanlarla oyalanırdı. Bazen insanların yaşadığı köye gelirdi ve sevdiği çocuklarla oynardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Burası onun yaşadığı ev.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onların yaşadığı şehrin İspanyolca konuşan büyük bir topluluğu yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary John'un birlikte yaşadığı otobüs şoförüne bitişikte mi yaşıyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu onun yaşadığı yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin nerede yaşadığı konusunda fikri olmadığını söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary'nin sorunlar yaşadığı sır değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kadınların genellikle erkeklerden daha uzun yaşadığı söylenir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sakin bir hayat yaşadığı memleketinden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, başbakanın yaşadığı evdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Boston'u, yaşadığı herhangi başka yerden daha iyi sever.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, Afrika'da iken sık sık aralarında yaşadığı insanlardan bahsederdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, dedesinin yaşadığı evde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kral ve kraliçenin yaşadığı saraydır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O büyükebeveynlerinin yaşadığı aynı evde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dil, insanların yaşadığı dünyadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary, John ve Alice'in şu anda yaşadığı evde oturuyorlardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin yaşadığı aynı konut kompleksinde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe