Türkisch Beispielsätze mit "yaşadığı"

Lernen Sie, wie man yaşadığı in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Onun yaşadığı evi beğenmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşte onun yaşadığı ev.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bana amcamın nerede yaşadığı sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaşadığı evi sevmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun nerede yaşadığı bizi ilgilendirmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin çocuklarıyla ilgili yaşadığı problem hakkında John'la konuşmasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Boston'u şu ana kadar yaşadığı herhangi bir başka yerden daha çok seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye Boston'da yaşadığı zamanın hikayelerini anlatırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sana Boston'da yaşadığı hakkında sana yalan söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaşadığı sürece bu hafta sonunu hatırlayacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye nerede yaşadığı sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin ona çocukken yaşadığı evden bahsetmesini rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onun yaşadığı kulübedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un annesi Mary'nin yaşadığı caddenin karşısındaki hastanede bir hemşiredir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yaşadığı yerden uzakta olmayan bir parça arazi aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un şu ana kadar yaşadığı tek ülke Avustralyadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onun yaşadığı evdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oradaki o ev Tom'un yaşadığı yerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun nerede yaşadığı hakkında fikrim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşadığı yer kasabadan uzaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onun yaşadığı evdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'nin nerede yaşadığı hakkında bir fikri yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşadığı kadar benim yemek pişirmişliğim var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşadığı şehri biliyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşadığı otel kent merkezindedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, amcamın yaşadığı evdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşadığı şu evi sevmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşadığı evi sevmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım bu Tom'un yaşadığı yer olmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yaşadığı ev şehrin eski kısmındaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşadığı yeri güzelleştirmeyen insandan bir şey beklenmez mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yaşadığı aynı caddede yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, Tom'un yaşadığı yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hayatta yaşadığı birçok trajediye rağmen, o, kalbinin saflığına sahip olmayı sürdürüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onun yaşadığı ev.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşadığı şehirden hoşlanmıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yaşadığı yer olduğu için Boston'a taşınmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un üç yıldır Boston'da yaşadığı doğru mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un önceden Boston'da yaşadığı doğru mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu yeri eskiden yaşadığı yerden daha çok seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her büyük adam kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır. - Cemil Meriç
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yaşadığı yer burası mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Marie'nin yaşadığı yeri bilmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yaşadığı yeri bulmam gerek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Son zamanlarda onun yaşadığı kulübe ile karşılaştırılırsa o ev küçük görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu Tom'un yaşadığı yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, şairin çocukluğunda yaşadığı evdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O doğumundan beri yaşadığı en kutsal sevinci hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen hiç Marylyn'in yaşadığı yeni evi gördün mü?
Translate from Türkisch to Deutsch

O hiç yaşadığı sorunlar hakkında sana güvendi mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunun Tom'un yaşadığı yer olduğundan emin misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

İşte onun önceden yaşadığı ev.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yaşadığı aynı sorunları yaşıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye yaşadığı yere çok uzak olamayan bir iş buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaşadığı yere çok uzakta olmayan bir iş buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Meryem, Tom'la yaşadığı gelgitli ilişkisini umutsuzca kurtarmaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un annesi, geçenlerde ölümden döndüğü sırada yaşadığı olağanüstü bir beden dışı deneyim hikayesi anlattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece kadınların yaşadığı bir gezegenden misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ofisi yaşadığı yerden üç mil uzakta.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Meryem'in yaşadığı sokağın karşı tarafında yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana Tom'un artık Boston'da yaşadığı söylendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yaşadığı mahalleyi sevmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yoğun bir hayat yaşadığı için, o genellikle ailesini görmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun Londra'da birlikte yaşadığı insanlar beni görmeye geliyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, bir çocukken şairin yaşadığı ev.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün ailem orada yaşadığı için Boston'a geri taşınmayı planlıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, Tom'un yaşadığı yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Boston'da yaşadığı aile ile henüz tanışmadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun Londra'da birlikte yaşadığı insanlar beni ziyarete geliyor olacaklar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bölgede kaç tane kokarca yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Marilyn'in yaşadığı yeni evi gördün mü?
Translate from Türkisch to Deutsch

Eskiden yaşadığı ev burası.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaşadığı yerin yanındaki bir otelde benim için bir oda rezervasyon yaptırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların yaşadığı şehrin büyük bir İspanyolca konuşan topluluğu var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir zamanlar çocukların sevdiği küçük bir hayalet vardı. O genellikle ormanda şarkılarını söylerdi ve flütünü çalardı ve kuşlar ve benzeri hayvanlarla oyalanırdı. Bazen insanların yaşadığı köye gelirdi ve sevdiği çocuklarla oynardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burası onun yaşadığı ev.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların yaşadığı şehrin İspanyolca konuşan büyük bir topluluğu yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary John'un birlikte yaşadığı otobüs şoförüne bitişikte mi yaşıyor?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onun yaşadığı yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin nerede yaşadığı konusunda fikri olmadığını söylüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin sorunlar yaşadığı sır değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kadınların genellikle erkeklerden daha uzun yaşadığı söylenir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sakin bir hayat yaşadığı memleketinden ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, başbakanın yaşadığı evdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Boston'u, yaşadığı herhangi başka yerden daha iyi sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, Afrika'da iken sık sık aralarında yaşadığı insanlardan bahsederdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dedesinin yaşadığı evde yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kral ve kraliçenin yaşadığı saraydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O büyükebeveynlerinin yaşadığı aynı evde yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dil, insanların yaşadığı dünyadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary, John ve Alice'in şu anda yaşadığı evde oturuyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yaşadığı aynı konut kompleksinde yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: renk, mevcut, Jim, çağırırlar, Bence, yarın, yağmur, yağmayacak, köfte, istiyorum.