"ucuz" içeren Türkçe örnek cümleler

ucuz kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Yemeğimiz ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ucuz değildi, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha ucuz bir odanız var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, ucuz görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaykayların genellikle tekerlekli patenlerden daha ucuz olduklarını düşünüyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çok ucuz bir kamera satın aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Balık bugün ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

O ucuz bir mağaza.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz kurtulduk.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun elbisesi ucuz görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O ucuz, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

O hem iyi hem de ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Motosikletler çok ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ucuz görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha ucuz bir şeyin var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Hangisi daha ucuz, bu mu yoksa o mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bisikleti çok ucuz fiyata aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu biraz ucuz veremez misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ikisinden daha ucuz olanıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Senin gözde ucuz şarabın nedir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç daha ucuz odalarınız var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

O genellikle köpeğini ucuz köpek maması ile besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ev ucuz gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha ucuz koltuklarınız var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana daha ucuz birini gösterin, lütfen.
Translate from Türkçe to Türkçe

En ideal olan, yemeğin lezzetli, ucuz, sağlıklı olması ve duyguları incitmemesidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz olan iyi bir mağaza biliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

9:00'dan sonra aramak daha ucuz mudur?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz şey giymez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, şehirde en ucuz mağazadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O sadece ucuz bir reklam kampanyası.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mantar şu an mevsiminde; o yüzden ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Herhangi bir ucuz mağaza biliyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu çanta hem iyi hem de ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz olarak nerede meyve alacağımı öğrendim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz olduğu sürece, herhangi bir saat işimi görür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu araba onun alması için yeterince ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz olmak şartıyla, herhangi bir saat işimi görür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biraz daha ucuz olan bir odanız var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Rüzgar ucuz ve temiz bir enerji kaynağıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz iyi bir restoran biliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun elbiseleri çok ucuz malzemeden yapılmıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunları düzine ile ısmarlarsan daha ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerçekten ucuz olan küçük mütevazı bir dükkan biliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazıları pahalı ve diğerleri çok ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şimdi mantar mevsimi, bu yüzden ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Konuşma ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

O çok ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hata yaptığım her sefer için bir nikelim olsa, daha ucuz hatalar yapardım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oh, o ucuz!
Translate from Türkçe to Türkçe

O gerçekten ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kamera ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Apartman ucuz fakat sadece ortak banyoları var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sence marketteki tavalardan hangisini almalıyım? O ithal tava daha ucuz fakat yerli malı biraz daha pahalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bence ucuz olan daha konforluydu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ucuz değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her şey çok ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha ucuz bir yayınınız var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Eğer oraya otobüs ile gidersen daha ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un istediği gitarı alacak yeterli parası yoktu bu yüzden daha ucuz olanını aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz atlattık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boston'dayken ucuz bir otelde kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O kadar ucuz değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Almanya'da biranın sudan daha ucuz olduğunu duydum. Bu doğru mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Almanya'da biranın sudan daha ucuz olduğu duydum. Doğru mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, ucuz ve pahalı şarap arasındaki farkı söyleyemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları üretmek için en ucuz yer olduğundan dolayı elbiselerimizin çoğu Bengladeş'te yapılırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir şişe ucuz kırmızı şarap aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şimdi Matsutake mantarlarının mevsimi bu yüzden onlar ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Süt Tom'un evinin yanındaki süpermarkette gerçekten biraz daha ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Trenle gitmek daha ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kore'ye üç gece ve dört günlük bir gezi 30.000 yen. Bu çok ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

İç hatlarda ucuz bir uçak biletiniz var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bizim yemeğimiz ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kira ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Petrol artık ucuz bir yakıt değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aracılar evleri ucuz fiyatla almaya çalışıp sonra da astronomik fiyatla satıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hatay'da aldığım zeytinyağı sabunlarını gerçekten seviyorum. Halbuki onlar ucuz değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

O saat bundan ucuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tatoeba'ya katkıda bulunmak ucuz bir hobidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne kadar ucuz yaşıyoruz!
Translate from Türkçe to Türkçe

Onların hepsinden en ucuz olan yöntem budur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ucuz polemik yapmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok ucuz olan kitabı satın aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: Mutluluk, yaşıyorsun, kimsin, Kore'de, diller, konuşuluyor, Teochewliyim, Hayat, garip, Çamaşır.