"sık" içeren Türkçe örnek cümleler

sık kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

O, kahvaltısını sık sık orada yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, kahvaltısını sık sık orada yer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuldan sonra sık sık tenis oynarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuldan sonra sık sık tenis oynarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık Londra'ya giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık Londra'ya giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nişanlısıyla sık sık konuşur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nişanlısıyla sık sık konuşur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık yurtdışına çıkar mısın?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık yurtdışına çıkar mısın?
Translate from Türkçe to Türkçe

Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu sık sık görüyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu sık sık görüyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun şu amcası sık sık Amerika'yı ziyaret etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun şu amcası sık sık Amerika'yı ziyaret etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öylesine bir şeyi bir kez çok sık yaparsın ve cezalandırılırsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğim sık sık çimene uzanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğim sık sık çimene uzanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kışın sık sık nezle oluyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kışın sık sık nezle oluyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kışın sık sık soğuk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kışın sık sık soğuk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlerdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlerdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık onu ziyaret ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık onu ziyaret ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O soru bana sık sık soruldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O soru bana sık sık soruldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onun bu şarkıyı söylediğini duydum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onun bu şarkıyı söylediğini duydum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Patronum sık sık işe gelmediğim için beni azarladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Patronum sık sık işe gelmediğim için beni azarladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doraemon sık sık gülümser.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doraemon sık sık gülümser.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık Tokyo'ya gider.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık Tokyo'ya gider.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık onun cahilliğinden yararlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık onun cahilliğinden yararlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık babasının arabasını sürer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık babasının arabasını sürer.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık gözleri kapalı düşünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık gözleri kapalı düşünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık gece geç saatlere kadar kitap okur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık gece geç saatlere kadar kitap okur.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık âşık olur.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık âşık olur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom oldukça sık abartır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom oldukça sık dışarıda yiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bay Newman sık sık Japonya geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bay Newman sık sık Japonya geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onun piyano çaldığını duyarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onun piyano çaldığını duyarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mümkün olduğunca sık sözlüğe bakın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık ondan bir mektup alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık ondan bir mektup alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onu ziyaret ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onu ziyaret ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, beni azarladığı kadar sık Terry'i azarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir çocukken, sık sık yatakta kitap okudum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir çocukken, sık sık yatakta kitap okudum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe

İşte sık sık yemek yediğim restoran.
Translate from Türkçe to Türkçe

İşte sık sık yemek yediğim restoran.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şu çocuk sık sık bir top ile pencerelerimizi kırıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şu çocuk sık sık bir top ile pencerelerimizi kırıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık okuldan sonra futbol oynarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık okuldan sonra futbol oynarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O yurt dışındayken, sık sık Skype kullandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O yurt dışındayken, sık sık Skype kullandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her gün buraya gelmiyor, ama oldukça sık geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık geç gelir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sık sık geç gelir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onunla sohbet ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sık sık onunla sohbet ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık grip oluyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık grip oluyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: aktris, ilkbahar, müzisyeniyle, evlenecek, Network'ün, kasım, meselesinde, raporunun, kopyasını, üretmek.