"neredeyse" içeren Türkçe örnek cümleler

neredeyse kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Neredeyse her ailede televizyon var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sahra Çölü neredeyse Avrupa kadar büyüktür.
Translate from Türkçe to Türkçe

O neredeyse ölüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazanova.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aslına bakılırsa tekliflerimiz neredeyse aynıydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kylie Minogue için neredeyse ağlıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

O kaydı ve neredeyse düşecekti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, neredeyse her zaman evde.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, neredeyse hep evde.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
Translate from Türkçe to Türkçe

İş neredeyse bitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Savaş neredeyse 10 yıl sürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse yarım saattir bekliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu hediyelerin neredeyse tamamı kadınlarındı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O oraya varmadan önce, neredeyse hava kararacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse gitmeye hazırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O grup insanlar neredeyse yok oldular.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse her gün beni aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse tüm öğrenciler İngilizceden hoşlanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne yazık ki neredeyse hiç Almanca konuşamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tüm Mısır halkını fakirleştirdiğinden dolayı neredeyse tüm dünya Hüsnü Mübarek'i kınıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gölette neredeyse hiç su yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse bitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaza neredeyse hayatına mal oluyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaza olduğunda neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse onu duyamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Romanı okumayı neredeyse bitirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse treni kaçırıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse araba beni ezecekti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse boğuluyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse bir araba tarafından eziliyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Küçük kız gölde boğulmaktan neredeyse kıl payı kurtuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O çift neredeyse her gece içer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben vardığımda parti neredeyse bitmişti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse balığı yakalamıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, neredeyse hiç kimya çalışmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nostaljik anlarda biz neredeyse sürekli olarak çocukluğu düşünme eğiliminde olabiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben ona neredeyse hiç inanamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, neredeyse öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kırmızı şarabı sevmezdi, ama şimdi neredeyse her gün içiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Senin bu iş planı neredeyse çok iyimser görünüyor. Bütün söyleyebileceğim onun bir boş hayalden daha fazlası olduğunu ummamdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu pastanın neredeyse hepsini yiyen çocuk çok şişman olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse herhangi bir deprem tehlikesi yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, diş teli taktığından beri neredeyse onun gülümsemesini görmedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Jane'nin konuşmasında söylediğini neredeyse izleyemedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse tüm deplasman oyunlarını kaybettik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Resim neredeyse bitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary neredeyse her gün tırnak rengini değiştirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun kitabını bitirmesi neredeyse imkansız görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuğu öldükten sonra, o üzüntüden neredeyse çıldırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gözlüğü olmadan neredeyse göremez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom işitme cihazı olmadan neredeyse duyamıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanımda neredeyse hiç param yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genelde, Tom neredeyse yaptığı her şeyde uyumlu bir insandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse on yıldır Boston'da yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Fransızcayı neredeyse İspanyolcayı iyi konuştuğu kadar iyi konuşabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse Fransızca konuşamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse Mary kadar iyi Fransızca konuşabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse Mary'nin konuşabildiği kadar Fransızcayı iyi konuşabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sonunda Tom eve vardığında neredeyse 2.30 idi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un yediği neredeyse onu öldürüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse damperli bir kamyon tarafından eziliyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse bir araba tarafından çarpılacaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse randevularına hiç geç kalmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary neredeyse bir saat sorunu tartıştılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse Mary ile görüşmek için buluşmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O ve ben öylesine yakın arkadaşlarız ki neredeyse birbirimizin aklını okuruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse hiç korkmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom uyandığında neredeyse öğle olmuştu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse açlıktan ölüyorlardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse 69 milyon kişi oy verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse yüksek sesle kahkaha atacaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse sandalyesinden düşecekti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse kimseyle konuşmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse satrançta hiç kaybetmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse kovulacaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse zamanı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse gitme zamanı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neredeyse başlama zamanı.
Translate from Türkçe to Türkçe

" Saat neredeyse beş." " Saat beşte ne olur? " Bekleyeceksin ve göreceksin."
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom cüzdanı neredeyse boş.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse her sabah erken uyanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir plaja yakın yaşıyor, bu yüzden yazın neredeyse her gün yüzmeye gider.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çok uykulu ve neredeyse gözlerini açık tutamıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom o kadar şişman ki neredeyse yürüyemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un cüzdanında neredeyse bir şey yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neredeyse hiç TV izlemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yapmak neredeyse imkansız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: portresi, gölgesi, yaslanma, karalamalar, yüzeyi, düzdü, beklemeyi, fikirlerine, sıkıştırabilir, yeteneklerine.