"köpeğini" içeren Türkçe örnek cümleler

köpeğini kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Sabah kahvaltısından önce köpeğini parka götürür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lucy ve köpeğini ezen onun arabasıydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Küçük çocuk köpeğini kucakladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini bir ağaca bağladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini Mary'nin evine getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom günde iki kez köpeğini besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un köpeğini bulamayacağını hissediyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O her sabah köpeğini gezdirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini sabah beslemez, sadece akşam.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini kimin öldürdüğünü biliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini masa kırıntılarıyla besledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini ağaca bağladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini ne ile beslersin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini ne kadar beslersin?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini etsiz bir diyetle besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

O genellikle köpeğini ucuz köpek maması ile besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini her gün aynı zamanda besledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini hangi marka köpek maması ile besliyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı adamın köpeğini tavuk kemiği ile beslediğini gördüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini yediği aynı şeyle besliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini fıstık ezmesi ile beslemeyi hiç düşündün mü?
Translate from Türkçe to Türkçe

O her zaman köpeğini beslemeden önce çocuklarını besledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oyundan sonra, o, köpeğini beslemek için doğruca eve gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini beslerken, radyoda haber dinledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini her gün etle beslemek için yeterince zengin değildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini masa artıkları ile beslemenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini o gün daha önce vurduğu tavşanla beslemeye karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Veterineri ona yapmamasını söylese bile, o köpeğini çiğ sebzelerle beslemeye devam etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini beslemek için çalıştığı restorandan sık sık masa kırıntılarını getirirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, her sabah köpeğini gezdirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom masa artıklarıyla köpeğini besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini nehre götürecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, köpeğini öldürdüğü için Mary'yi bağışladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yabancılara havlaması için köpeğini eğitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gazeteyi getirmesi için köpeğini eğitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini çilekle besleyen bir arkadaşım var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini götür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendi köpeğini kimin öldürdüğünü biliyor ama bize söylemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kendi köpeğini kendi elleriyle kör etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini bana ödünç ver.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini tüm gün evde bırakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini eğitiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini genellikle tasma kayışı ile gezdirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini dolaba itti ve kapısını kapattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini okula getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini okşamak için eğildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini kulağının arkasından kaşımak için eğildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un köpeğini yıkamasına yardım ettim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom birinin köpeğini ezdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Günde kaç kez köpeğini beslersin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yolculuk edersen köpeğini bana bırakamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arkadaşı kendi köpeğini seviyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz buraya senin köpeğini okşamanı görmeye gelmedik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini kovaladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, köpeğini okşuyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen hiç köpeğini bu plaja getirdin mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un köpeğini bulmak zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her gün aynı zamanda köpeğini besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sandviçinin parçasıyla köpeğini besledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini getirme.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom dün köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini en son ne zaman besledin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onların köpeğini okşamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her sabah köpeğini yürüyüşe götürür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini dolaştırıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her sabah köpeğini gezdirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini makarnayla beslersen ne olur?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece köpeğini evimde istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini benimle bırakmak istemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini sıcak bir arabanın içinde kilitli bırakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, köpeğini kuru köpek mamasıyla beslemek istemediğini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dan Linda'nın köpeğini yaraladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

John'un köpeğini besleyemem. O çok yırtıcı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary köpeğini kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un köpeğini sevmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen onu çağırdığında gelmesi için köpeğini nasıl eğittin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Dan küçük köpeğini gezdiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve köpeğini parkta gördüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bütün sabah köpeğini arıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu Ken. O köpeğini sever.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, köpeğini odamda bıraktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini yürüyüşe götürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini bütün gün içeride bırakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpeğini okula getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini seviyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kahvaltıdan önce köpeğini parka götürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çemberin içinden atlaması için köpeğini eğitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom köpeğini seninle bırakmayacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: kitap, okumamamı, söyledi, On, bir, iki, üç, dört, beş, altı.