Sabah kahvaltısından önce köpeğini parka götürür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lucy ve köpeğini ezen onun arabasıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük çocuk köpeğini kucakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini bir ağaca bağladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini Mary'nin evine getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom günde iki kez köpeğini besler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un köpeğini bulamayacağını hissediyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O her sabah köpeğini gezdirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini sabah beslemez, sadece akşam.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini kimin öldürdüğünü biliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini masa kırıntılarıyla besledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini ağaca bağladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini ne ile beslersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini ne kadar beslersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini etsiz bir diyetle besler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O genellikle köpeğini ucuz köpek maması ile besler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini her gün aynı zamanda besledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini hangi marka köpek maması ile besliyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşlı adamın köpeğini tavuk kemiği ile beslediğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini yediği aynı şeyle besliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini fıstık ezmesi ile beslemeyi hiç düşündün mü?
Translate from Türkisch to Deutsch

O her zaman köpeğini beslemeden önce çocuklarını besledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oyundan sonra, o, köpeğini beslemek için doğruca eve gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini beslerken, radyoda haber dinledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini her gün etle beslemek için yeterince zengin değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini masa artıkları ile beslemenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini o gün daha önce vurduğu tavşanla beslemeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Veterineri ona yapmamasını söylese bile, o köpeğini çiğ sebzelerle beslemeye devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini beslemek için çalıştığı restorandan sık sık masa kırıntılarını getirirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, her sabah köpeğini gezdirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom masa artıklarıyla köpeğini besler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini nehre götürecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, köpeğini öldürdüğü için Mary'yi bağışladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yabancılara havlaması için köpeğini eğitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gazeteyi getirmesi için köpeğini eğitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini çilekle besleyen bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini götür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendi köpeğini kimin öldürdüğünü biliyor ama bize söylemez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendi köpeğini kendi elleriyle kör etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini bana ödünç ver.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini tüm gün evde bırakma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini eğitiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini genellikle tasma kayışı ile gezdirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini dolaba itti ve kapısını kapattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini okula getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini okşamak için eğildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini kulağının arkasından kaşımak için eğildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un köpeğini yıkamasına yardım ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom birinin köpeğini ezdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Günde kaç kez köpeğini beslersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yolculuk edersen köpeğini bana bırakamazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşı kendi köpeğini seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz buraya senin köpeğini okşamanı görmeye gelmedik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini kovaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, köpeğini okşuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen hiç köpeğini bu plaja getirdin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un köpeğini bulmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her gün aynı zamanda köpeğini besler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sandviçinin parçasıyla köpeğini besledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini getirme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dün köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini en son ne zaman besledin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların köpeğini okşamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her sabah köpeğini yürüyüşe götürür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini dolaştırıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her sabah köpeğini gezdirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini makarnayla beslersen ne olur?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece köpeğini evimde istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini benimle bırakmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini sıcak bir arabanın içinde kilitli bırakma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini beslemeyi unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, köpeğini kuru köpek mamasıyla beslemek istemediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan Linda'nın köpeğini yaraladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'un köpeğini besleyemem. O çok yırtıcı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary köpeğini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un köpeğini sevmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen onu çağırdığında gelmesi için köpeğini nasıl eğittin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan küçük köpeğini gezdiriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve köpeğini parkta gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bütün sabah köpeğini arıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu Ken. O köpeğini sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, köpeğini odamda bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini yürüyüşe götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini bütün gün içeride bırakma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğini okula getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini seviyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kahvaltıdan önce köpeğini parka götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çemberin içinden atlaması için köpeğini eğitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeğini seninle bırakmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch