Nişanlı olsak da, o beni öpmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başkan Jefferson uzun sürecek ticaret yasağı istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ağ olmadan ipte yürümek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom eskisi kadar çok para harcamak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kimseyle konuşmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gitmek istemiyordu, ama babası onu gönderdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom karışmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kavgaya karışmak istemiyordu, fakat başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom dikkat çekmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom pahalı bir kamera istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom işlemediği bir suçtan dolayı Mary'yi hapishanede görmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı beklemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Davis, iç savaş istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Polk gerçekten savaş istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ile savaş istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary ile evlenmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çocuk isteyen bir kadınla evlenmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom herhangi bir varsayımda bulunmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom artık mağarada yaşamak istemiyordu fakat seçimi yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin evine girmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom problemlerim hakkında bilmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye zorla kabul ettirmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin problemlerinin tamamını duymak istemiyordu fakat sessizce oturdu ve dinledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom plandan vazgeçmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'yi utandırmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin çalışmasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin onun bir pısırık olduğunu düşünmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin onun bir aptal olduğunu düşünmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin bilmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin onun zengin olduğunu bilmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin buraya gelmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin her zaman kendisini aramasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom son derece borçlu olduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arkadaşlarından hiçbirinin onun bir uyuşturucu kaçakçısı olduğunu bilmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom dün okula gitmedi çünkü gitmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı konuşmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı hiç çalışmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı bir tiyatro koltuğunda iki saat oturmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nancy tek başına yurt dışında yaşamayı istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı yemek yemeği istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin ölmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin arabasını sürmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin diğer çocuklar ile dışarı çıkmasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin gitmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin onun çocuğuyla oynamasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary ile tartışmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin önerdiğini yapmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu tartışarak çok fazla zaman harcamak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye üzücü haberi söylemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary ile çalışmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O savaş istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O seni incitmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun ölmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Canım bir araba almak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun yurt dışına gitmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, biriyle konuşmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Canım gerçekten dışarı çıkmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun odadan ayrılmasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun çiçekleri toplamasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun çocukları şımartmasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bunun olmasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yorgundum ve canım hiçbir şey yapmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Madenciler dövüşmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı gerçekten yüzmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir dönem daha hizmet etmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı gerçekten dışarı çıkmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerçekten hiç dövüşmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sırrını açığa çıkarmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Artık onların canı oynamak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fakat Saule gitmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary ile gerçekten çıkmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı gerçekten Kore yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye kendi probleminden bahsetmesine rağmen, onu nasıl çözeceğine dair onun herhangi bir tavsiyesini dinlemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun hakkında artık konuşmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bitene kadar Mary'nin tablosunu görmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom şiddet istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir eş istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin çocuklarıyla oynamasını istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, onun hakkında düşünmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi geride bırakmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bulunmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Maria'yla alışverişe gitmemi istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom tekrar evlenmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evlenmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arabasını satmak istemiyordu ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom şarkı söylemek istemiyordu ama Mary ona söyletti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom artık onun hakkında konuşmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom artık bunun hakkında düşünmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bunun hakkında düşünmek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom artık Mary'nin John'u görmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin tek başına yüzmesini istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe