Gençken yeni bir dil öğrenmek daha kolay.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken evlendi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken birçok şeyi ücretsiz aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam gençken iyi yüzerdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlerdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gençken, her gün üç yumurta yedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom daha gençken okulu sevmiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hâlâ çok gençken, Roger çiftlikten ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken güzeldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken daha hızlı yüzebilirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O ona hâlâ gençken yurt dışına gitmesini tavsiye etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam gençken iyi yüzebiliyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, onun buraya gelmiş olması mümkündür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom daha gençken çok televizyon izlemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gençken çok daha hızlı koşabiliyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, Tom çok daha hızlı yüzebiliyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken evden ayrıldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sigara içtim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar gençken evlendiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken, sıkı bir işçiydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken çok sayıda kitap okumalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken hoş bir kız olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken zayıftım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken hızlı koşabilirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, iyi kayabilirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken hali vakti daha iyiydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken çok çalışmak zorundaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken Fransızca öğrendi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken daha hızlı yüzebiliyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha gençken kel olmak istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken çabuk öfkelenirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken son derece fakirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık futbol oynardım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık tenis oynardım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol seyrederdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken daha hızlı koşabilirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken sık sık beyzbol oynadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, çok popülerdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, gençken çok iyi yüzebilirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken erken kalkardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, o çok güzeldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha gençken Tom'un siyah saçı vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun babası gençken iyi yüzebilirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke gençken daha çok çalışsaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken Bay Wood'un çiftliğinde çalıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başkan gençken bir çiftçiydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun gençken bir müzisyen olduğunu söylüyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annem gençken çok güzelmiş.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, gençken yaşadığım evdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken güzel olabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken sık sık beyzbol oynardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsan ağacı gençken bükmeli.
Translate from Türkçe to Türkçe

O gençken, kahveyi Japon çayına tercih ederdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken bu nehirde sık sık yüzerdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha gençken her şeyi yapabildiğimi düşündüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke gençken daha sıkı Fransızca çalışsaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke daha gençken daha sıkı Fransızca çalışsaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha gençken benimle konuşabilirdiniz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir zamanlar gençken sıktığım her taşı avucumda ezerim sanıyordum; ama şimdi yaşlandım önümde geçilmez bir dağ, çok da az vaktim var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken trombon çalardım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken yakın bir derede yüzmeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken hırslı olduğunu söylüyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken daha çok çalışmalıydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben daha gençken böyleydim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken seyahat etmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken bilgisayarın önünde zaman harcamak yerine seyahat etmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gençken ebeveynlerim boşandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı olmanın bir avantajı gençken almayı göze alamadığın her şeyi artık istememendir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlara göre gençken çok yoksuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gençken sık sık alkollü olarak araba kullandı ama hiç polise yakalanmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken o nehrin yakınında oynardım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken yurtdışına gitmeni tavsiye ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken zar zor geçinirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz çok gençken evlendik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gençken okulda çok sorunu olurdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gençken onun küstah bir tavırı vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim annem gençken çok hoştu
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam gençken yakışıklı olmalı!!
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom daha gençken piyano çalardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un annesi Tom gençken öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom daha gençken bir yatak odasını erkek kardeşi ile paylaşmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke gençken daha çok İngilizce çalışsaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Herhâlde o, gençken çok güzeldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu gençken yaşadığım ev.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu gençken yaşadığım mahalleydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu gençken içinde yaşadığım mahalle.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir gençken, ebeveynlerim erkek çocuklarla dışarı çıkmama asla izin vermezlerdi bu yüzden her zaman üzgündüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken dağlara giderdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken bir sürü kitap okusan iyi olur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gençken kafamda bir sürü saçım vardı ve göğsümde hiç. Şimdi tam tersi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben daha gençken oldukça iyi bir klarnetçiydim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken güzel göründüğüne bahse girerim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken bir sürü aptalca şeyler yaptım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken her şeyi daha hızlı yapabiliyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken daha esnektim.
Translate from Türkçe to Türkçe