"evden" içeren Türkçe örnek cümleler

evden kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Bu tip evden hoşlanmıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Saat altıda evden ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrılacaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

O beni aradığında evden ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden saat sekizde ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altı kalktım, ve yedide evden ayrıldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden biraz daha erken çıksaydın, zamanında olurdun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom öğleden sonra sadece evden çıkmak zorunda olduğuna karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, tam ben evden ayrılırken geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrılmadan önce kapının kilitli olduğunu görün.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bakın! Onlar evden ayrılıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annem on dakika önce evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, ilk treni kaçırabileceği korkusuyla sabah erkenden evden çıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, evden istasyona çok fazla yük taşımak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, evden dışarı fırladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, evden dışarı atıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, az önce evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom genellikle sabahları evden ayrılmadan önce hava raporunu izler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin ona çocukken yaşadığı evden bahsetmesini rica etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom dün evden dışarıya adım bile atmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom biraz daha yaşlanıncaya kadar evden ayrılmamaya karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okul için evden ayrıldığında hava hâlâ karanlıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kim gelirse gelsin, evden uzakta olduğumu söyle.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, şimdi evden ayrılıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sahip olduğunuz ateşten dolayı, evden dışarı çıkamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annem hasta olduğu için, geçen Cumartesi evden ayrılamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telefon çalmaya başladığında, Anne evden ayrılmak üzere idi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden her sabah saat sekizden önce ayrılırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O evden uzakta.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben yedide evden ayrıldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, saat 8:00 'de evden çıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O evden kaçtı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her gün saat sekizde evden ayrılıyorum ve saat dokuzda çalışmaya başlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam evden uzaktadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O zaman tam evden çıkıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gençken evden ayrıldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, her zaman saat yedide evden ayrılır.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, üç gün sonra evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Treni kaçırmamak için sabah evden erken ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, on dakika önce evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrıldığımda gökyüzü açıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O hoşça kal demeden evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şiddetli yağmurdan dolayı evden çıkamadık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sabah erkenden evden ayrıldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun evden ayrılışını fark ettin mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kahvaltıdan sonra evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O zaman evden ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genellikle saat kaçta evden ayrılırsın?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ceketini giydi ve evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Acele bir kahvaltı yaptım ve evden ayrıldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar yeni evden memnun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom öğle yemeğini yedikten sonra evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evrak çantasıyla birlikte evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen evden ayrıldıktan sonra paltonuzu buldum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary gittikten hemen sonra evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sabah saat kaçta evden ayrılırsınız?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanan evden çocuğu kurtardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yağmur yağmaya başladığında evden ayrılıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annem döndüğünde evden ayrılacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hafta sonu sık sık evden uzakta kalır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke evden beş dakika erken çıksaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telefon çaldığında, hepimiz evden ayrılmak üzereydik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrılır ayrılmaz yağmur yağmaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O geldiğinde, o evden ayrılacaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden şimdi çıktım alışveriş merkezine gidiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

On üç yaşındayken, evden kaçtı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün itirazlarımdan sonra, evden gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Treni kaçırmayayım diye evden erken çıktım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her sabah saat sekizden önce evden çıkarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden ayrıldıktan beş dakika sonra yağmur yağmaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam genellikle ben yataktayken evden çıkar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun evden ayrılışını fark ettiniz mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

"Hoşça kalın." bile demeden evden çıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık olduğu gibi, çocuk evden kaçtı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köpekleri evden dışarı çıkarmaya çalıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom aceleyle evden ayrıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evden ayrılıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

On üç yaşımdayken evden kaçtım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bugün evden erken çıkmasına rağmen işe geç kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un evden ayrıldığını biliyor muydun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un evden ayrıldığını biliyor muydunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un evden ayrıldığından haberin var mıydı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un evden ayrıldığından haberiniz var mıydı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben tüm yaz tatili boyunca evden uzaktaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben vardığımda çabucak evden kaçtılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Cesur itfaiyeci yanan evden bir erkek çocuğu kurtardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden işe 40 dakika sürer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanan evden dışarı çıktığı zaman itfaiyecinin yüzü korkunçtu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun evden kaçması babasının şiddetinden dolayıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evden dışarı koştum.
Translate from Türkçe to Türkçe

On üç yaşında evden ayrıldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un evden ayrılmadığını biliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: şeklindedir, karın, ağrım, peyniri, sevmez, çalışırken, kaza, harcadığından, kazanıyor, test.