"annesini" içeren Türkçe örnek cümleler

annesini kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Betty annesini öldürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir insan kendi annesini sevmelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, istasyona vardığı an, annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O istasyona varır varmaz, annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

İstasyona vardığında, annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, annesini ve kız arkadaşını Fransa'da bıraktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dün onun annesini gördüğümde, bir hafta önce hastaneden ayrıldığını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ken ebeveynleri tartıştığında her zaman annesini destekler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Paula annesini aramak için odadan çıktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bebek annesini istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, annesini mutlu etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, annesini içtenlikle seviyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, ona annesini hatırlatıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu annesini düşünmeden asla görmem.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, doğum gününde annesini aramayı asla unutmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk annesini görür görmez, ağlamayı kesti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary, arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına izin vermeleri için annesini ve babasını zorladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bebek annesini arıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bana her zaman annesini hatırlatıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini görmek için acele ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary annesini bir öpücükle karşıladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telefonda annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk annesini çok özledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana annesini çok fazla hatırlatıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gelecek Salı annesini ziyaret edecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk annesini bana gösterdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Betty, kendi annesini öldürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Havaalanından annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kız her zaman annesini izliyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini gördüğü an bağırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Betty, onun annesini öldürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini ve babasını bir trafik kazasında kaybeden çocuğun hikayesi yürek dağladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini dinlemeyi reddediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini hafta sonu için arabasını ödünç vermeye ikna etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arkadaşım annesini kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini çok özlüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annem Tom'un annesini tanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir daha annesini hiç görmedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lubomir annesini sever.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini sevmiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom üvey annesini sevmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary kendi annesini mahkemeye verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç Tom'un annesini gördün mü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin parfümünün ona annesini hatırlattığını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onun doğum gününde annesini aramayı asla unutmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini babasını mutlu etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini mutlu etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kız annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun annesini tanıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kız annesini gördüğü anda gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kızın annesini görüyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini çok seviyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım o, hastanedeki annesini ziyarete gitmeyi planlıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun hastanede bulunan annesini ziyarete gitmeyi planladığını düşünüyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, annesini mutlu ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary annesini teselli etmeye çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary annesini memnun etmeye çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, annesini dinlemeyi reddediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dan annesini aramak için bir petrol istasyonunda durdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, babasına açık bir referans taşıyordu. Bu, annesini ağlattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O annesini ve kız arkadaşını Fransa'da bıraktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary kederli bir şekilde annesini gömdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz de çocuğun annesini Seul'e davet ettik.
Translate from Türkçe to Türkçe

O annesini hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini arıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gözyaşlarıyla babasının annesini nasıl vahşice dövdüğünü hatırladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary görünüş olarak annesini benzer, ancak kişilik olarak değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben onun annesini ölü buldum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, üvey annesini ziyaret ediyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Trajik haber, annesini delirtti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Maria Brezilyalı annesini aradı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O annesini bir daha hiç görmedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O annesini özledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini görmek için acelesi vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini görmek için acele ediyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Annesini görünce, kız gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gözlerinde yaşlar olan küçük bir kız annesini arıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom hâlâ çok gençken hem annesini hem de babasını kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fadil annesini ve babasını küçükken kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom üç yaşındayken annesini ve babasını kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami annesini hiç dinlemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami küfürbaz annesini terk etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom asla annesini dinlemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami annesini dinlemeyecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini dinlemeyecektir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, annesini görmek için Boston'a gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom annesini çok sevdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sorunları için annesini suçladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom eğildi ve annesini öptü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Leyla, annesini görmek için cennete gitmek istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Leyla hayatını boyunca annesini öldürmeyi hayal etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami hamile annesini öldürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami hamile annesini katletti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami kendi annesini öldürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami annesini öldürmeye yardım etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar ayrıca Snow White'ın dinsiz üvey annesini de davet ettiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin annesini oldukça korkutucu buluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: bisikleti, gözlerim, gitmen, fark, yaratmayacak, Mohan, top, oynamaya, gidiyorum, Everest.