önüne kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Araba, binanın önüne park edildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şeyi göz önüne alırsak, o suçlu olamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yüzmede herkesin önüne çıkıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Domuzların önüne inci atmayın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom etmemesi gerektiğini bilmesine rağmen, arabasını yangın musluğunun önüne parketti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin önüne koyduğu şeyi yer.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom insanların onun evinin önüne park etmelerini sevmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bir trenin önüne atlayarak intihar etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kocası onun onun önüne koyduğu her şeyi yer.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şeyi göz önüne alırsak, bu güzel bir partiydi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne geleni almayı bıraksan iyi edersin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sandalyeyi masanın önüne koy.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bütün sırları gözler önüne serildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birdenbire, bir adam onların önüne doğru yürüdü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Evimin önüne garip bir araba park edildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şeyi göz önüne alırsak, işler yolunda gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onu göz önüne alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şey göz önüne alındığında, babamın hayatı mutlu bir hayattı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Anahtarları kapının önüne koydum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gerçekten böyle bir yüze sahip olan kadın müşteri önüne çıkar mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu olasılığı da göz önüne aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ne kadar süredir Fransızca çalıştığım göz önüne alındığında onu daha iyi konuşabilmeliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Evinin önüne park etmiş kırmızı bir kamyonet var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şey göz önüne alınırsa, Boston'da olmayı tercih ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sınıfın önüne gel.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un kötü gözleri var bu yüzden o her zaman sınıfın çok önüne oturur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çiftliğin önüne park ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ailenin kültürel geçmişini göz önüne almak çok önemlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Mary bunu göz önüne alır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kaderin önüne geçemeyeceksiniz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu sorunu göz önüne almak zorundayız.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, beni kapının önüne koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne bak.
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne baksana!
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne bak ve asla konuşma!
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu durum önceden göz önüne alınmıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin önüne bir küllük koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin önüne bir içki koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin önüne biraz yiyecek koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Barmen Tom'un önüne bir içki koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom karısının onun önüne koyduğu her şeyi yer.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şimdi, Büyük Britanya'nın bir haritasını gözünüzün önüne getirmenizi istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şimdi, Büyük Britanya'nın bir haritasını gözünün önüne getirmeni istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom viski şişesini Mary'nin önüne koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Garson Tom'un önüne bir kahve fincanı koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom genellikle Mary'nin onun önüne koyduğu her şeyi yer.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin önüne bir fincan kahve koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un bir otobüsün önüne atladığı doğru mu?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin önüne bir fincan sıcak kahve koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Evinin önüne park edilmiş siyah bir BMW var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun yaşını göz önüne alırsak, öyleyse onu icraatları için suçlayamazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom odanın önüne doğru yürüdü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne bak dedim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne bak Tom.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ebeveynim beni kapının önüne koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her iki ordu bir diğerinin önüne yerleştirildi ve günlerini bir şey yapmadan geçirdiler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yangın musluğunun önüne park etmemelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun deneyimsizliği göz önüne alındığında, o iyi yaptı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sabah 10.00'dan öğleden sonra 2.00'ye kadar perşembe günleri hariç, arabayı evin önüne park edebilirsin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Köylüler yabancıyı düşmanları olarak göz önüne aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un adalet önüne çıkarılmasını istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Önüne bak!
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şeyi göz önüne alarak o arabayı satın aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun kızgın olduğu göz önüne alınınca, bir yanlış anlama olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kutuları duvarın önüne yığdı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bunu göz önüne almak zorundasın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun çok genç olduğu gerçeğini göz önüne almalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe
İçkileri doldurduktan sonra, Tom şişeyi Mary'nin önüne koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bunun tekrar vuku bulmasının önüne nasıl geçeriz?
Translate from Türkçe to Türkçe
Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bizim arabamız hızlıydı ve kısa sürede diğer arabaların önüne geçti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onlar o konuyu göz önüne aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Adının önüne bir haç yap.
Translate from Türkçe to Türkçe
Doğru koşullar göz önüne alındığında, kompost solucanları olağanüstü bir hızla üretebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Güzel koku göz önüne alındığında, öğle yemeğinin hazır olduğundan şüphe yok.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sonunda, gerçek bizim için gözler önüne serildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun hâlâ genç olduğunu göz önüne almalıyız.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kuyruktakilerin önüne geçti.
Translate from Türkçe to Türkçe
İnsanların kuyruktakilerin önüne geçmesi kabalıktır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Maria'nın önüne bir fincan kahve koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şey göz önüne alınırsa, o iyi bir öğretmen.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kedi otobüsün önüne koştu ve ezildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom sadece Mary'nin önüne oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şartlar göz önüne alındığında, böyle bir olayın gerçekleşmesi kaçınılmazdı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kahveyi Maria'nın önüne bıraktı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom arabasını Mary'nin evinin önüne park etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
O işinde herkesin önüne geçer.
Translate from Türkçe to Türkçe
Böyle bir durum göz önüne alındığında başka ne yapabilirim?
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu sorunu bir bütün olarak göz önüne almalısınız.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kahveyi Maria'nın önüne koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hiçbir sınır sana ulaşmamın önüne geçemez.
Translate from Türkçe to Türkçe
Keşke Tom arabasını evimin önüne park etmeyi bıraksa.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kütüphanenin önüne çıktı ve Mary arabayı park ederken bekledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Fadıl, evinin önüne park etmiş yabancı bir araba gördü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kendisini trenin önüne attığında daha otuz dört yaşındaydı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Maria titreyerek eve geri döndü ve ısıtıcının önüne oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Leyla, Sami için kurşununun önüne atladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayrıca şu kelimelere de göz atın: dokuz, yirmi, Ek, olarak, yaşlılar, birbirleriyle, sosyalleşebilsin, Amerikan, hayatının, aktif.