küçük kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hollanda küçük bir ülkedir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sana küçük bir şey getirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe
O küçük bir tekne ile suda ilerliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim odam çok küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu küçük bir köpek.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu gömlek giyemeyeceğim kadar küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from Türkçe to Türkçe
0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Odam çok küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük ayakları var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, benden beş yaş küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
Translate from Türkçe to Türkçe
Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from Türkçe to Türkçe
En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük çocuklar karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu bir kenara itti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun sekizleri küçük harf "g" lere benziyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
İki küçük kız papatyaları topluyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu ayakkabılar çok küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ann küçük bir kızdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, küçük ve güçsüz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kitap küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük çocuğun bir hayali var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük porsiyonların var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Daha küçük ölçün var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
O çalışma masası Meg için çok küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük erkek kardeşim biraz para istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben bu küçük odayla ilgili en iyisini yapmak zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Herkes küçük kediye Tora diyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
O küçük bir çocukken yaramazdı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük erkek kardeşim TV izliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gülümsedi ve küçük hediyemi kabul etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
"Ben gerçekten yaparım, " küçük siyah tavşan cevap verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük siyah bir elbise olmadan bir kadının dolabı tam değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biz onu küçük kız kardeşinden ayırt edemeyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe
O benden beş yıl daha küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük kız gölde boğulmaktan neredeyse kıl payı kurtuldu.
Translate from Türkçe to Türkçe
O güzel küçük kıza bakın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben klimalı küçük bir araba istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biraz daha küçük olanı var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Yaşça kendinden küçük olanlara tepeden bakar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hiç kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, şu ana kadar karşılaştığım bir adamın en küçük fikirlerine birçok kelimeyi sıkıştırabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sol bacağından küçük bir operasyon geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük.
Translate from Türkçe to Türkçe
Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim ailem, babam, annem ve küçük kız kardeşimden oluşmaktadır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
Translate from Türkçe to Türkçe
İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim ayakkabılarım çok küçük. Yenilerine ihtiyacım var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Dünyamız evrenin sadece küçük bir parçasıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Genç bir çocuğun küçük bir kelime haznesi vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük kız ona dilini uzattı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük çocuk köpeğini kucakladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Masanın üstünde küçük bir fincan ve bir yumurta var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un şimdiye kadar böyle küçük bir araba sürmeyi düşüneceğinden şüpheliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
New York'ta bir sürü para yaptı ve doğduğu küçük kasabaya geri döndü.
Translate from Türkçe to Türkçe
En küçük erkek kardeşim büyükannemiz tarafından yetiştirildi.
Translate from Türkçe to Türkçe
En küçük çocuk her sabahı kreşte geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun küçük bir emeklilik maaşıyla yaşaması zordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük araba artışı sona eriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Küçük bir araba kiralamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayrıca şu kelimelere de göz atın: korkmuşlar, Mumlar, aydınlattı, yaşındayken, ağlıyor, evlendin, evlendiniz, Merkezî, sinir, organdan.