Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Böyle pahalı bir restoranda yemek yemeye gücüm yetmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birlikte tekrar ramen yemeye gidelim mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuğun yemek yemeye ihtiyacı varsa, ona sağlıklı bir şey pişirin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemek yemeye gidelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, kahvaltısını yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi akşam yemeği yemeye davet etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Değişiklik olsun diye bu akşam dışarıda yemeye ne dersin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Laurie, en sevdiği restorana yemek yemeye gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen yemeye devam et. Benim hakkımda endişelenme.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yalnız yemek yemeye alışıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazen birlikte akşam yemeği yemeye çıkalım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen buzdolabındaki bir şeyi yemeye çekinme.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yakında Japon yemeklerini yemeye alışırsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemeye başlayabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe

Cuma geceleri, sık sık arkadaşlarımla birlikte pizza yemeye giderim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir şeyler yemeye gitmek ister misin? Hesap benden.
Translate from Türkçe to Türkçe

Krep yemeye bana gelir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiçbir şey olmamış gibi yemeye devam ettiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Böyle pahalı bir restoranda yemek yemeye yetecek param yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yemeye devam etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yemek yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yemek yemeye devam etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

İstemiyorsan kendini yemeye zorlama.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemeye devam ettiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Emily'nin bir şeyler yemeye ihtiyacı var, çünkü o aç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sandviçini açtı ve onu yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sabah kahvaltısını yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genellikle sağlıklı bir öğle yemeği yemeye çalışırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her zaman sağlıklı yemek yemeye çalışırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom zaten öğle yemeği yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ekmek yemeye bayılırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şu anda yemek yemeye vaktim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Puding yemeye karşı koyamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dün baş başa lokantada yemek yemeye karar verdik.
Translate from Türkçe to Türkçe

İzin verirsen, yemeğimi yemeye çalışıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Domuz gibi yemeye alışkındım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bayan Brown Japon yemekleri yemeye alıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Farklı bir şey yemeye çalış.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her zaman sağlıklı yiyecek yemeye çalışmalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hadi, öğle yemeği yemeye gidelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bizim evde yemek yemeye gelmek ister misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir süre sorunlarını unut ve bizimle akşam yemeği yemeye gel.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle öğle yemeği yemeye bir türlü vakit bulamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle birlikte akşam yemeği yemeye ilgi duyuyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yarım yenmiş böreği Mary'den kaptı ve onu yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her zaman sağlıklı yemekler yemeye çalışır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birlikte dışarıda akşam yemeği yemeye ne diyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un birkaç lokma öğle yemeği yemeye bile zamanı yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen bizi dışarıda akşam yemeği yemeye davet edin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biraz daha az yemeye çalış.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemek yemeye ihtiyacı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom konuşmayı durdurdu ve yemek yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yirmi dokuz yıldır Çernobil'de radyasyona maruz kalmış tilkiler artık insanlardan korkmuyor ve onların ellerinden yemeye hazırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom hastane yemeğini yemeye alıştığını söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yemeye iznin yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary daha çok nane yemeye karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Patates cipsi yemeye başlarsam, duramam.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemek yemeye gitmek için iyi bir restoran seç.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sandvicini yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her zaman Jerry'yi yemeye çalışır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kimse beni sevmez, herkes benden nefret eder. Tahmin ediyorum ki solucan yemeye gideceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Siz peynir yemeye devam edin, ben meyhaneye gidiyorum hemen şimdi tortulu, tortusuz şarap içmeye, kendinize dikkat edin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yemeye değer tek fast food hizmeti veren bu yeri düşündüğü için buraya gelmeyi seviyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birlikte yemek yemeye gidelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yemeye çalıştım ama yiyemedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok aç değildim, bu yüzden daha sonra yemeye karar verdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsanların yemek yemeye ihtiyaçları vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yalnızca sağlıklı gıdaları yemeye çalışırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom et yemeye son vermeyi reddetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şimdi yemeye başlamak üzereydik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha sonra birlikte yemek yemeye gitmek istiyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemeye ne zaman başlayacağız?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne zaman yemek yemeye başlayacağız?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom öğle yemeği paketinden bir elma çıkardı ve onu yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir parça turta aldı ve onu yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japon yemeği yemeye alıştın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

O bizimle yemek yemeye geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir dengeli beslenme yemeye çalışıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha fazla sebze yemeye çalışıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çantasından bir sandviç çıkardı ve onu yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir lokmada onu yemeye çalışacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başka bir gün o restoranda yemek yemeye gidelim
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom oturdu ve yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Düşündüm de, dışarı yemek yemeye gidelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Pasta yemeye hazır.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsanlar bu civarda yemek yemeye çalışıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kurt şekil değiştirir ama tavuk yemeye devam eder.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz artık Hint restoranında yemek yemeye gitmiyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir at yemeye hazırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yokohama'daki bir Çin restoranına yemek yemeye gittim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dengeli bir diyet yemeye çalışıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Maria, Tom'u yemek yemeye zorladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çabucak sandviçi açtı ve onu iştahla yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz yemek yemeye başlıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu gece dışarıda yemek yemeye ne dersin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary endişeli olduğunda fazla yemeye eğilimi vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben akşam sekizden sonra asla yemek yemeye çalışmam.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin onun için yaptığı sandviçi yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom öğle yemeği yemeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe