Lernen Sie, wie man yapacak in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Yapacak çok şey var!
Translate from Türkisch to Deutsch
Bana yapacak bir şey ver.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biri şu işi yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu yapacak son kişinin o olacağından eminim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her insanın yapacak bir görevi vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onların sorunlarıyla ilgili yapacak bir şeyim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun için beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun soygunla ilgili yapacak bir şeyi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, 24 saat içinde onu yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak bir şeyiniz yoksa, odanızın tavanına bakın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hâlâ yapacak bir sürü iş var, bu yüzden sıkılmayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Korkarım ki bir hata yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom onun hakkında bir şey yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yarın erken kahvaltı yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
O ona bir dişçi görmesini tavsiye etti fakat o öyle yapacak yeterli zamanı olmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hakkında böylesine bir yaygara yapacak bir şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
O öyle bir şey yapacak son adamdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yapacak önemli bir telefon konuşması olduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom gitmek istedi fakat yapacak çok işi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yaptıklarını izlemekten daha iyi yapacak işlerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yakında hiç kimsenin sizinle yapacak işi kalmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
O çay servisi yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom işi yapacak başka birini bulmaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un istediği şeyi yapacak çok zamanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, bu hafta yapacak bir sürü iş var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un gidebilmesinden önce yapacak birkaç şeyi daha var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yapacak bir şeyi yoktu, bu yüzden eve gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un dün yapacak bir şeyi yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom onun yapacak doğru şey olduğunu sanmıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un başka bir şey yapacak yeterli zamanı yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yapacak biraz açıklaması var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yapacak biraz alışverişi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün gün oturup Tom'u beklemekten daha iyi yapacak şeylerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok şey olduğu için, depresyona girdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kim sözcülük yapacak?
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada oturup senin dedikodunu dinlemekten daha iyi yapacak işlerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada durmak ve senin hakaretlerini dinlemekten daha iyi yapacak işlerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok fazla şeyler var!
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yapacak daha iyi bir şey bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yapacak daha iyi bir şey düşünemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yapacak bir şeyi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bana yapacak bir şey verin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Partiye kim ev sahipliği yapacak?
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şu an yapacak bir şeyim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak bazı ev işlerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok iş vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak bir sürü işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şaka yapacak durumda değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim yapacak biraz alışverişim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yapacak çok işi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok işimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim yapacak başka bir şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, para için her şeyi yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yapacak bir sürü işi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yapacak çok işi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdi yapacak çok şeylerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok şeyimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yapacak çok şeyi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yapacak çok işi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok ev ödevim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kasabada yapacak bir işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onunla ilgili yapacak bir şeyi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her zaman yapacak bir şey vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şu anda yapacak bir işim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak belirli bir şeyim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün daha fazla yapacak bir şeyim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak çok ev ödevimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun dün yapacak bir şeyi yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Joe'nun yeni tür bir araba fikri onu müthiş zengin yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yarın yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, işi yapacak yeteneğe sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hâlâ yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu gece yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün yapacak çok şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu akşam yapacak biraz işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak daha iyi bir şeyin yok mu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün yapacak çok ev ödevim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün yapacak oldukça çok şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sabah yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu öğleden sonra yapacak çok işim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ertesi sabaha kadar beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu kim yapacak?
Translate from Türkisch to Deutsch
Yapacak bir projem var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onunla ilgili yapacak bir şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bay Itoh yoklama yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün yapacak bir şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Dükkan, tiyatronun, tam, karşısında, teklifi, reddetmesine, Yolu, bilmediklerinden, geçmeden, kayboldular.