Lernen Sie, wie man sahip in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olmasına şaşırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Daha kaliteli olanlarına sahip misin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Windows ile birlikte eklentilere sahip olmak zorundasın yoksa senin dosyalarını okumaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
1000 yenden fazlasına sahip değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O iş dünyasında başarılı olmak için ne gerekliyse sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sahip olduğum çok az para çalındı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Balinaların kendilerine ait bir dile sahip olduklarına inanılmaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
İki insan aynı akla sahip değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, mükemmel reflekslere sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kullanılmış araba satıcıları kötü üne sahip bir güruhtur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir insanın değeri, onun neye sahip olduğuna değil, ne olduğuna bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Neyin doğru olduğuna inandığını açıkça söyleme cesaretine sahip olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tadashi yumuşak bir sese sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bay White birçok arkadaşa sahip gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip
Translate from Türkisch to Deutsch
O, Amerikan demokrasisi hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ve bizim gerçekten istediğimiz çok sayıda-ve herhangi-dillerde çok sayıda cümlelere sahip olmaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, boş fantezilere sahip gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sahip olduğum tek sorunun şu an evde kapalı kalmam olduğunu düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yeni sunucu çok daha iyi performansa sahip olmalıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz oy hakkına sahip özgür vatandaşlarız.
Translate from Türkisch to Deutsch
İyi bir sağlığa sahip olduğum için, kendimi şanslı sayıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben beş dolardan daha fazlasına sahip değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben sizinle konuşmak için bu fırsata sahip olduğuma çok memnunum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sahip olduğum tek kameradır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu benim sahip olduğum saatle aynı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O elbise pahalı bir görünüme sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu görkemli planları yapmak iyi fakat tabağında sahip olduğunla başlamanı istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
O ülke doğal kaynaklara sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne kadar çok sahip olursak o kadar çok isteriz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben kullanılmış bir araba satın alma gücüne sahip değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sarışınlar diğer saç rengine sahip kadınlardan % 7 daha fazla kazanırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bilgelik, bilgeliğe sahip adam için hiçbir şey yapmazsa bir lanettir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu içecek açıkça çayla aynı tada sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sıradan insanlar muazzam bir güce sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir araba sürebilmenden önce bir ehliyete sahip olman gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir araba sürebilmek için önce bir ehliyete sahip olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir araba sürmek için bir ehliyete sahip olmak gereklidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Enstrüman paneli, çok ergonomik bir düzene sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
Translate from Türkisch to Deutsch
"Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı." "Ben de aptalım. Öyleyse, tamam. "
Translate from Türkisch to Deutsch
Ver onu. Sahip olduğunun hepsi bu kadar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sayfaların boyutu genellikle en az 4 KiB (4 × 1024 bayt) büyüklüğündedir ve büyük sanal adres alanlarına ya da büyük gerçek bellek miktarlarına sahip sistemler genellikle daha büyük sayfalar kullanırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yarasasız bir çan kulesine nasıl sahip olabilirsin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, benim sahip olduğum bisikletle aynıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O zarif bir görünüme sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un erkek kardeşinin sahip olduğundan daha az parası var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Arkadaşım Tom benim sahip olduğumun iki katı kadar çok sayıda pula sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Arkadaşım Tom benim sahip olduğumun iki katı kadar çok sayıda pula sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir treni kullanmak için yeterli deneyime sahip değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çocuk en büyük miktarda meyveye sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güzel havaya sahip olacağımızı düşünüyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu şimdiye kadar sahip olduğum en güzel hediye.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un bir bavul içine sahip olduğu her şeyi sığdırması mümkün oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom her zaman kendi metoduna sahip olduğu için sinir bozucudur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin sahip olduğu kameranın aynısını aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birçok Amerikalının bir otomobile sahip olmak için parası yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada sahip olduğumuz tek şey budur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim hayalim ben emekli olduğumda işimi devralacak bir erkek evlada sahip olmaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sahip olduğum tüm parayı ona verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom konuşacak birine sahip olmayı diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye şu ana gördüğü en güzel gözlere sahip olduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye bankada otururken paraya sahip olmanın iyi bir fikir olmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin bir kertenkele IQ'süne sahip olduğunu düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom başarılı olmak için gerekli niteliklere sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom başarılı olmak için gereken niteliklere sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, iyi bir öğretmen olmak için gereken niteliklere sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom her şeye kendi yoluyla sahip olmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin sahip olduğu araba gibi bir arabada asla bulunmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Seçimini, ikbâlini, edecektir, problemi, çözdüğümdür, Hamburgerlerden, bıktım, midemi, bulandırıyorlar, numaranı.