Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun tek isteği oğlunu son bir kez görmekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece babasını değil, aynı zamanda oğlunu da tanıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yardım almadan oğlunu yetiştirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yoksulluk nedeniyle oğlunu üniversiteye gönderemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, savaşta oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, biricik oğlunu gömdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar diğer bir çiftçiyi ve oğlunu da ele geçirdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, daha çok çalışması için oğlunu teşvik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunu görmek için acele ediyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunu görmek için sabırsızlanıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunu iyi bir eğitim ile donatmak istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunu içtenlikle seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, iki oğlunu savaşta kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu arabada yalnız bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu bir araba kazasında kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tembel olduğu için oğlunu azarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu okula gönderemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek oğlunu savaşta öldürttü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek oğlunu savaşta kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu korumak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Trafik kazasında oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir gazete alması için oğlunu dışarı gönderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu tanıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük bir şey yapmak için oğlunu teşvik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geç saatlere kadar dışarıda olduğu için oğlunu azarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, oğlunu yatağa yatırıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek oğlunu trafik kazasında kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu göremezse intihar edecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun oğlunu seviyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kaybolan oğlunu arıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ,oğlunu kaderine bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu gördüğüm zaman onu hatırladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu görmek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu överken dikkatlice dinledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

En sevgili oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu özledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu evcil hayvan çiftliğine götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu kızından çok seversin, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu, kendi hayatını mahvetmekle suçladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu arıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kaza oğlunu alıp götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O oğlunu, yerindeki toplantıya katılmaya zorladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu arayarak caddeleri dolaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

(O) oğlunu endişeyle bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir araba kazasında oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, o kadar meşguldu ki kendisi gitmek yerine oğlunu gönderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dikkatsiz olduğu için oğlunu suçladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu arayarak sokakları dolaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu Fransızca öğrenmesi için yüreklendirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu övdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bay Suzuki oğlunu yurt dışında eğitim görme planından vazgeçmesi için ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bay Suziki oğlunu yurt dışında eğitim görme planından vazgeçmesi için ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, geç kaldığı için oğlunu azarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom savaşta üç oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu evden kovdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu Avustralya'daki yatılı bir okula gönderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu o okula götürmek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu özledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu öğretmen yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu o okula yazdırmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu o okula sokmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalan söylediği için oğlunu cezalandırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun tek isteği oğlunu son bir kez olsun görebilmekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu yatağa soktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, bekar bir anne olarak oğlunu büyütüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunu bir doktor yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, tek oğlunu toprağa verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu daha ciddi çalışması için teşvik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Korkunç İvan 1581'de oğlunu öldürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir araba kazasında tek oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hangi baba oğlunu sever?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üç oğlunu bırakarak intihar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom biricik oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun tek dileği, oğlunu yine bir kez daha görmekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun tek dileği, oğlunu bir kez daha görmekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom akşam yemeği yedirmeden oğlunu yatmaya gönderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu kucakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu ne zaman yatırırsın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne, oğlunu okula gitmesi için uyandırır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary ikinci oğlunu doğururken öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunu seviyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babası hangi oğlunu seviyor?
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary oğlunu tekrar görmeyeceğini düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırtında oğlunu taşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlunu bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary kederli bir şekilde oğlunu gömdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne oğlunu kederli bir şekilde gömdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan Linda'nın oğlunu görmek için uğramak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bay Suzuki oğlunu yurtdışında eğitim planınından vazgeçirmek için ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baba oğlunu kederli bir şekilde gömdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Béla oğlunu her gün okula götürür, çünkü o dikkatli bir baba.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geçen yılın başında oğlunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen Tom'un, oğlunu sevdiğini söyledin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tembel olduğu için oğlunu azarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, oğlunu sırtında taşıdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, tek oğlunu bir kazada kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, endişeyle oğlunu bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch