Lernen Sie, wie man fark in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir deliyle aramdaki tek fark benim deli olmamamdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fark nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch
Aramızdaki görüş açısında bir fark var gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onların görüşleri arasında ince bir fark vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir hata yapmış olduğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birisi fark edene kadar planı gizli tutmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanlar genellikle kendi hataları fark etmezler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yağmurlu veya güneşli fark etmez, hava nasıl olursa olsun açılış töreni saat dokuzda başlayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yağmurlu veya güneşli fark etmez, atletizm yarışması düzenlenecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lucy beni terk edinceye kadar onu ne kadar çok sevdiğimi fark etmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben, onu otobüsten iner inmez fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne kadar çok öğrenirsek, cehaletimizi o kadar iyi fark ederiz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne kadar çok öğrenirsek, ne kadar az bildiğimizi o kadar çok fark ederiz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim için fark etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom sokakta yatan bir ayyaşı fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben seni odaya girerken fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
455 kadından bir kadın gebeliğinin yirminci haftasına kadar hamile olduğunu fark etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom parasının bittiğini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir hata yaptığını fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom herhangi bir sorun olduğunu fark etmiş gibi görünmüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
İki sözcük arasında anlamda ince bir fark var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O fark etmeden topu almaya çalışacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, anne ve babasının onu izlediğini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch
İllede fark aranacaksa, o uzundur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun hatanı fark etmesi kesin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Aslanlar ve leoparlar arasındaki fark nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin John'un geri dönmediğini fark etmeden önce ne kadar süre geçeceğini merak ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sanırım hangi yüzme kulübüne katılacağım fark etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary'nin Tom'un gerçekten ne kadar fakir olduğunu fark edip etmediğini merak ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom cüzdanını kaybettiğini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom fark edilmeden sınıfa daldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin aksadığını fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sen bana söyleyene kadar ben bu belgenin önemini fark etmemiştim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yakında hatasının ciddiyetini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom onun boğulduğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hesabı ödemediğini fark etti, bu yüzden restorana geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yanında hiç para olmadığını fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom gitme zamanı olduğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin çok zengin olduğunu fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ayakkabılarındaki çamuru fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom duvardaki kurşun deliklerini fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Açıkçası Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin fark etmemesini umut ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ayakkabılarını bağlamayı unuttuğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un odaya gizlice girdiğini başka hiç kimse fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un orada sıcak karşılanmadığını fark etmesi uzun zaman almadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sonunda, Tom yardıma ihtiyacı olduğunu fark edecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom neler olduğunu fark etmeden önce polis Mary'yi çoktan tutuklamıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kabul etsende etmesende fark etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, övgünün kılık değiştirmiş bir hiciv olduğunu fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un odadan ayrıldığını kimse fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un gelip gelmemesi benim için fark etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary'nin onu aldattığını sonunda fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Chris Kate'i tuhaf bir çocukla mahallede yürürken fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, Paul'ün onu ağaç ettiğini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bunu fark etmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir fark var mıdır?
Translate from Türkisch to Deutsch
Herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Kimse onu fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, küçük bir fark yaratır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun dışarı çıktığını fark etmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir büyük fark var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun ellerinin titrediğini fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun içeri gelişini fark ettin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yeni elbisesini fark ettin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'de bir değişiklik fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fark etmeyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eve vardığımda, cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yemek yemek istememe rağmen, yemek yiyecek yeterli zamanımın olmadığını fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar orada olmadığımı fark etmediler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun odadan çıktığını fark etmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yeni gözlük taktığını fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
O gerçeği söylemenin daha iyi olacağını fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Köpeğimi beslerken, kapının açık bırakıldığını fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hiç kimse onun yokluğunu fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onun mahcubiyetini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu gibi durumlarda söz konusu olumlu şeylerin muvaffakiyetsizleştiricileştiklerini derhal fark etmemiz gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Düşmanlarımız bizim için olumlu olabilecek şeyleri kimseye fark ettirmeden muvaffakiyetsizleştiricileştirivermenin peşindedirler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin çıktığını fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gözlenmekte olduğumu fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu fark etmeden hızla geçti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sonunda, hatalarını fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun ne kadar memnun olduğunu fark etmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kimle tanıştığım hiç fark etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Ayılar, ağaca, tırmanabilir, Roy, sevglisi, aradığında, olur, 1941'de, savaş, başladığında.