Türkisch Beispielsätze mit "evini"

Lernen Sie, wie man evini in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

O bir satıcı kılığına girdi ve onun evini ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evini kolaylıkla bulabildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Ann'e evini satmasını önerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O evini yangına karşı sigortaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O evini 50000 dolara sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onun evini sattığını duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O evini satışa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini ateşe verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini bulmak kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satışa çıkaracak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini sık sık ziyaret ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini kimin ateşe verdiğine dair oldukça iyi bir fikri var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geçen yaz evini boyattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini bulmada biraz sorun yaşamıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom birinin evini ateşte yakmış olması ihtimalini kabul edemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz dün gece onun evini geçerken Tom kesinlikle fazla gürültü yapmıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary evini boyaması için Tom'u işe aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini bulmakta zorluk çekmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendi evini inşa etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini kolayca bulabildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini uzaktan görebiliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin evini bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yeni evini kıskandım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini kolayca buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini bulmak kolay.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onun evini bulamadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sonunda evini buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kendi evini ateşe verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Orada onun evini görebiliriz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben büyükannemin evini ziyaret ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evini satışa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evini ateşe verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz adamın evini satın aldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın senin evini ziyaret edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini beyaza boyattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini bulabildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini yıldırım çarptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçenlerde evini ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini bulmakta zorlandım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün halasının evini ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satmayı düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni evini yangına karşı sigorta ettirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın Bay Brown'ın evini ziyaret edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugünlerde evini ziyaret edebilir miyim?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini bulmada zorluk çekmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini bulmakta biraz zorluk çektik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini bulmakta biraz sorun yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini hemen satmayı gerçekten istiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini temizleyerek ne kadar zaman harcıyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini görüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini görüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların evini seviyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini ona satacak mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini görmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini tek başıma buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini aradım ama kimse cevap vermedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini seviyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bize plaj evini kullanmak için izin verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bize plaj evini kullanmamıza izin verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini yeşile boyamak istediği doğru mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin evini geçerek Park Caddesine doğru yürüdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satılığa çıkardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yıldırım Tom'un evini vurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom henüz evini boyamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evini kiraya vermek istiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir hizmetçi, senin evini temizledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Marcus'un evini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini bulmak bizim için kolay değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini 300,000 dolara sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kardeşin evini neden satıyor?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yıldırım evini vurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Uzun zamandır evini ihmal ediyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini inşa etmesine yardım etmek istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini yeniledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neden evini satıyor?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satmaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun evini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un evini boyaması ne kadar sürdü?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üç ay önce evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün, Tom'un evini ziyaret ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiç evini paspasladın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satmak istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom senin evini tekrar gözden geçirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç defa Bay Yamada'nın evini aradım fakat hiç kimse telefona cevap vermedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen hiç evini bir parti için dekore ettin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amcamın Boston'daki evini görmelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Andrew Johnson hayatını kurtarmak için evini terk etmek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

1854'te Le Verrier Paris gözlem evi müdürü oldu. O dönemlerde bu gözlem evi parçalanma içindeydi. Le Verrier gözlem evini iyi bilimin yer aldığı bir yer olarak yeniden kurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın Tom'un evini ziyaret edeceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini satışa çıkarıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin evini temizleme tarzından memnundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana Tom'un evini yapmasına yardım eden kişinin sen olduğu söylendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gerçekten evini satmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: gidebiliriz, Pirinç, ılıman, ülkelerde, yetişir, benimle, konuşmuyor, görüşüne, göre, inatçı.