O bir satıcı kılığına girdi ve onun evini ziyaret etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, evini kolaylıkla bulabildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Ann'e evini satmasını önerdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O evini yangına karşı sigortaladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O evini 50000 dolara sattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben onun evini sattığını duyuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

O evini satışa koydu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini ateşe verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini bulmak kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satışa çıkaracak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini sık sık ziyaret ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satmaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini kimin ateşe verdiğine dair oldukça iyi bir fikri var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom geçen yaz evini boyattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini bulmada biraz sorun yaşamıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom birinin evini ateşte yakmış olması ihtimalini kabul edemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz dün gece onun evini geçerken Tom kesinlikle fazla gürültü yapmıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary evini boyaması için Tom'u işe aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini bulmakta zorluk çekmedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kendi evini inşa etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini kolayca bulabildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini uzaktan görebiliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, Mary'nin evini bulamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun yeni evini kıskandım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini kolayca buldum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmak kolay.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben onun evini bulamadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sonunda evini buldum.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kendi evini ateşe verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Orada onun evini görebiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben büyükannemin evini ziyaret ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, evini satışa koydu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, evini ateşe verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz adamın evini satın aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yarın senin evini ziyaret edeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini beyaza boyattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini bulabildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini yıldırım çarptı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geçenlerde evini ziyaret etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmakta zorlandım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün halasının evini ziyaret etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satmayı düşünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni evini yangına karşı sigorta ettirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yarın Bay Brown'ın evini ziyaret edeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bugünlerde evini ziyaret edebilir miyim?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmada zorluk çekmedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmakta biraz zorluk çektik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini bulmakta biraz sorun yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini hemen satmayı gerçekten istiyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini temizleyerek ne kadar zaman harcıyorsun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini görüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini görüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onların evini seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini ona satacak mısın?
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini görmek istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini tek başıma buldum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini aradım ama kimse cevap vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bize plaj evini kullanmak için izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bize plaj evini kullanmamıza izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini yeşile boyamak istediği doğru mu?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin evini geçerek Park Caddesine doğru yürüdü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satılığa çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yıldırım Tom'un evini vurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom henüz evini boyamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evini kiraya vermek istiyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir hizmetçi, senin evini temizledi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Marcus'un evini gördüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmak bizim için kolay değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini 300,000 dolara sattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kardeşin evini neden satıyor?
Translate from 土耳其语 to 中文

Yıldırım evini vurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Uzun zamandır evini ihmal ediyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini inşa etmesine yardım etmek istedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini yeniledi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom neden evini satıyor?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satmaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini gördüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini boyaması ne kadar sürdü?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom üç ay önce evini sattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün, Tom'un evini ziyaret ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiç evini paspasladın mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satmak istemiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom senin evini tekrar gözden geçirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Birkaç defa Bay Yamada'nın evini aradım fakat hiç kimse telefona cevap vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sen hiç evini bir parti için dekore ettin mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Amcamın Boston'daki evini görmelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Andrew Johnson hayatını kurtarmak için evini terk etmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

1854'te Le Verrier Paris gözlem evi müdürü oldu. O dönemlerde bu gözlem evi parçalanma içindeydi. Le Verrier gözlem evini iyi bilimin yer aldığı bir yer olarak yeniden kurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yarın Tom'un evini ziyaret edeceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom evini satışa çıkarıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, Mary'nin evini temizleme tarzından memnundu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bana Tom'un evini yapmasına yardım eden kişinin sen olduğu söylendi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom gerçekten evini satmak istemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文