Lernen Sie, wie man etmeye in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
İşinden istifa etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ordu onu istifa etmeye zorladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu ikna etmeye çalışmanın faydası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sam'i sadece başarısız olacak planından vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştım,
Translate from Türkisch to Deutsch
O, sonunda ona evlenme teklif etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu ikna etmeye çalışmanın bir anlamı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, seyahat etmeye alışkındır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, herkesi memnun etmeye hevesli.
Translate from Türkisch to Deutsch
George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün seni ziyaret etmeye niyetlenmiştim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretmenin söylediği her kelimeyi not etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Beni yolcu etmeye geldiğiniz için teşekkür ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yakın bir zamanda Paris'te bizi ziyaret etmeye gel.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bütün gece diskoda dans etmeye devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben çok da sosyal değilim ama çaba sarf etmeye çalışıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şüpheli sonunda itiraf etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yeni müze ziyaret etmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin aşkını ya da dostluğunu kabul etmeye hazır değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O istifa etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O işinden istifa etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben teklifini kabul etmeye hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi John'un partisine gitmesi için ikna etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom geçen ay Boston'u ziyaret etmeye niyetlendi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin Fransızcayı kimden öğrendiğini merak etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O sanat için hukuku terk etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Teksaslılar kendi ordularını organize etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşına göre hareket etmeye çalış.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin fırın satışında yardım etmeye istekli olacağını farz ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bize yardım etmeye istekli olduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hiç kimse böylesine büyük bir şehri asla havadan ikmal etmeye çalışmamıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary iş teklifini kabul etmeye karar verirse, Tom çok şaşırmazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Senin önerini kabul etmesi için Tom Mary'yi ikna etmeye çalışacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yeni bir yetimhane için para toplamaya yardım etmeye gönüllüydü.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi hastanede ziyaret etmeye çekiniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin taşınmasına yardım etmeye ikna edildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bütün hayatını fakirlere yardım etmeye adadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu ziyaret etmeye gittiğimizde, Tom kesinlikle evde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin onun nerede olduğunu nasıl her zaman biliyor gibi göründüğünü merak etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Acele etmeye gerek yok. Çok zamanımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdi akşam yemeği zamanı, ve uçuş görevlileri akşam yemeğini servis etmeye başlarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
O her zaman başı dertte olan insanlara yardım etmeye hazırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Adam bu tür yarayı tedavi etmeye alışkındı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Meg'i partiye davet etmeye ne dersin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Jack rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Charlie, son sözü iptal etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz, bize katılması için Jim'i ikna etmeye çalıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un gerçekten Fransızcayı o kadar iyi anlayabilip anlayamayacağından şüphe etmeye başlıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un Japonya'yı ziyaret etmeye paraca gücü yetmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin onu terk etmeye karar verdiğini bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, tek başına New York'a hareket etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sana yardım etmeye hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kyoto ziyaret etmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ona yardım etmeye istekliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sana yardım etmeye istekliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Para tasarruf etmeye çalışıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz onu ikna etmeye çalıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onu ikna etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Acele etmeye gerek yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bana yardım etmeye hazır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ondan nefret etmeye başlıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
New York ziyaret etmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi ikna etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tren hareket etmeye hazırdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kyoto bir kez ziyaret etmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Müze ziyaret etmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu araba tamir etmeye değmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kuala Lumpur ziyaret etmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat edemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Niçin dans etmeye gitmiyoruz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Dans etmeye gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Beni yolcu etmeye gelmeniz bir inceliktir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, sekiz yaşındayken dans etmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onunla gitmesi için onu ikna etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer yapmamı istiyorsan, sana yardım etmeye hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onu teselli etmeye çalıştı fakat o ağlamaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, arabayı yıkamada ona yardım etmeye hazırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: elimden, gelenin, Takeo, problemlerini, çözmeye, dalmış, Seçimde, aday, fikirdeyim, cevaplar.