O elinde olmadan gülümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşim elinde bir kamera tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tebeşirden nefret ederim. Elinde toz bırakır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar rüzgar ve havanın elinde, denizde kayboldular.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, elinde bir kalem tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ülke düşmanın elinde.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde olmadan gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sol elinde ne varsa bana göster.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde bir tabanca ile öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gemi dalgaların elinde sürükleniyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde ne var?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde bir cin ve tonikle odanın köşesinde durdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sağ elinde bir şeyi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde cin ve toniğe benzeyen bir şey vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde hiç nakiti yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şu anda 100 yarda hızlı koşmada okul rekorunu elinde tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gülmemek Tom'un elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin elinde bir çiçek var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary onu elinde tarttı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary için üzülmemek Tom'un elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'ye kızmamak Tom'un elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde ne var?
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde bir mektupla merdivenlerden aşağı indi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun elinde bir kitap vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun elinde bir gülü vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun elinde çiçekler var.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, elinde bir çiçeğe sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuğun elinde bir saati var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Topu her iki elinde tut.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, elinde bir dolma kalem tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ağlamamak elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yüzmede rekoru elinde tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun elinde bir şeyi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde bir şey var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Cüzdanını elinde tuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana elinde ne olduğunu söyle.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her zaman elinde bir sopa tutar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızın elinde bir teleskobu vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde bir bıçakla bana saldırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun için üzülmemek elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde bir bastonla yürüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlu hakkında endişelenmemek elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde bir çiçek vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İmkanları iyileştirmek insanın elinde değil midir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sağ elinde ne var?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sağ elinde bir şey tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sol elinde küçük bir el feneri tuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde üç bileti var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Budistler 2000 küsur yıldır Buda'yı elinde lotus çiçeği ile resmederler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde küçük bir şemsiye tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde bir bıçak vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O Allah'ın elinde.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde bir silah ile öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hâlâ onların elinde.
Translate from Türkisch to Deutsch

"Geçmişi ve geleceği bırak, gününü yaşa", "nasıl hissediyorsan öyle davran", "başkaları için değil kendin için yaşa", "sen de herkes kadar değerlisin, düşüncelerin ve duyguların da onlar kadar değerlidir" gibi aslında hiç de yanlış olmayan felsefi yargılar, köşe yazarlarının ve sunucuların elinde ve dilinde, toplumsal geleneklere, göreneklere, kültüre ve dile aykırı bireysel davranışların, nezaketsizliklerin, terbiyesizliklerin ve kültürsüzlüklerin yani "öğrenilmiş cehaletin" gerekçeleri olmaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yüz metre için dünya rekorunu elinde tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir elinde silah ve diğerinde bir bıçak taşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sağ elinde bir kalem tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sağ elinde keskin bir ağrısı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ders sırasında elinde olmadan uyuyakaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yapması gerekmeyen şeyleri yapan bir sürü insan olduğunu fark etmesi elinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden dünya piyasalarında dönen para belli bir milletin elinde?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde bir boya fırçası vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde şapkasını tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde bir paket tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sağ elinde yanan bir mum tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sağ elinde büyük bir av bıçağı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dr. Valeri 8 ocak 1994 ten Mart 1995 e kadar uzayda kalan bir Rus kozmonottur. Uzayda en uzun süre kalma rekorunu elinde bulunduruyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sol elinde şarapla dolu bir bardak tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde küçük bir kutu vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sol elinde üç parmağı eksik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu senin elinde, Tom.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde bir içki vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde bir şey vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde olmayan sebeplerle Boston'da tutuklandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde olmayan sebeplerle gözaltına alındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona düşmanlarının elinde kötü muamele edildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güç Tom'un elinde.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde üç bilet var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne kadar sevindirici ki rızkım başkasının elinde değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir erkeğin elinde bir demet çiçek varsa, bu onun botanik çalışmayacağı, fakat anatomi çalışacağı anlamına gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde ne olduğunu bana göster.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sol elinde bir şey taşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde ne olduğunu göreyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde bir içki olan kadına doğru yürüdü ve ona adının ne olduğunu sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un elinde bir dolma kalem var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis odaya girdiğinde Tom elinde kanlı bir bıçak tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elinde tuttuğu kitabı Mary'ye verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun elinde bir çiçek var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kitabı elinde tuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, elinde bir çiçek tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sol elinde bir şey tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde iddianı haklı gösterecek bir şey var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde çekiç olan bir adama her şey bir çivi gibi görünür.
Translate from Türkisch to Deutsch

O her zaman elinde bir mendil tutar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sağ elinde bir sineklik ile mutfağa yürüdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde ne olduğunu görmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinde tavşan olan kişi avcıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir elinde bir bardak viski ve diğerinde de bir sigara tutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch