John işe aşina.
Translate from Türkisch to Deutsch

Acele işe şeytan karışır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne zaman işe gidersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O bazen işe arabayla gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her gün işe giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pekâlâ, şimdilik işe yarar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün işe arabayla geldim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gecikmeden o işe başlamalıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Patronum sık sık işe gelmediğim için beni azarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Patronum benim işe uygun olduğumu düşünmüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden bu işe başvurmuyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yakında işe alışacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben hasta olduğum için işe gidemedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun işe yarayacağını düşünüyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve kuzeni birlikte işe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir haftadır işe gelmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnan bana, o özür işe yaramayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu fikrin işe yarayacağını farz ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bazen araba ile işe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, işe alıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin müzik video üretimini denetlemesi için işe alındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Siz işe katılmak zorundasınız.
Translate from Türkisch to Deutsch

O genellikle saat 8'de işe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe geç geldiği için patronu tarafından çağrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom daha iyi ödeme yapan bir işe başvurmayı düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe başvurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu sabah tekrar işe geç kalmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sık sık işe geç kalır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'yi öptükten sonra, Tom işe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer gerçekten bir işe ihtiyacın varsa, niçin Tom için çalışmayı düşünmüyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

O otobüsle mi işe gider?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben işe az önce uçarak geldim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu işe başvurmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben işe gitmeliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun şakaları işe yaramadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom genellikle işe bir otobüsle gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Patronuna Mary'nin o gün işe gelmeyeceğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi yalnız bırakma fikrinden nefret etti fakat işe gitmek zorundaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom genellikle otobüsle işe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi işe arabayla bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her gün işe arabasıyla gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onun işe yarayacağını sanmıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe uygun olduğunu düşünmüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pazar günü işe gitmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bugün işe gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Planının işe yarayacağını sanmıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe geri dönmek zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ilacın işe yarayacağını umuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe kimi atayacağına karar veremedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe motosikletle gidip geliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe yalnız gitmeyi seçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesnlikle zor bir işe sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch

Süpermarket birçok part-time çalışanı işe aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un iş için kimi işe aldığı kimsenin umurunda değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary evini boyaması için Tom'u işe aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen her ne zaman hazır olursan, ben işe başlamaya hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaları için insanları işe almak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnşallah planın işe yarar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm dikkatini yaptığın işe ver.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer dürüstsen, seni işe alacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üniversiteye mi gideceğimden ya da bir işe mi gireceğimden henüz emin değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Görünüşe bakılırsa, onların eylemleri işe yaramadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sorun planın işe yarayıp yaramayacağıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Teklifiniz işe yaramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, zor işe alışkındır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hızlı bir öğle yemeği yedi sonra işe geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir İngilizce öğretmeni olarak bir işe başvurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hemen hemen her zaman işe yürüyerek gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neredeyse işe her zaman arabayla gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sahtekâr satıcının işe yaramaz bir makine parçasını alırken onu kandırdığını iddia etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen işe giderken bu paketi Jones'ların evine bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paula acil bir işe çağrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yılda bir ya da iki kez çocuklarını yanında işe getirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bisikletle arabadan daha hızlı işe gidebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, işe mi gireceğine yoksa üniversiteye mi gideceğine karar veremiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir işe başlamaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi biri işe yarar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir işe ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu şu an için işe yarar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fren işe yaramadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu işe uygun değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe gitmek zorundadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kitap işe yaramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, işe alışkındır.
Translate from Türkisch to Deutsch