Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşler birbirlerinden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki aday ustalık için mücadele ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary her zaman birbirleriyle flört ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç politikacı hatalarını kabul ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un şirketindeki işçiler daha kısa çalışma saatleri talep ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jeff ve Mia boşanmayı önlemek için son bir çaba sarf ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fransızlar İnternet'i yazılı basına tercih ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar sohbet ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar her zaman şikâyet ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı köpek sahipleri köpeklerini balıkla beslemenin uygun olup olmadığını merak ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı köpek sahipleri köpeklerini yeterince besleyip beslemediklerini merak ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngiliz birlikleri o alanı zorla işgal ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlar onun yaptığı her hareketi fark ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın Tokyo'ya hareket ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sarılarak sevgilerini ifade ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kafeteryada bir fincan kahve içerken sohbet ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklarım sizi rahatsız ediyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

İki kız kardeş birbirleriyle sürekli kavga ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklarım buğday harman ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni hasta ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni rahatsız ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seni takip ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni takip ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar hızlı hareket ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bizi terk ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar beni takip ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aramaya devam ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar kadınlardan nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bizden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar Tom'dan nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar benden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bunu hak ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar daha iyisini hak ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar beni rahatsız ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar Tom'u takip ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birbirlerinden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki kadın parktaki bir bankta rahat ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neye dans ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Doktorlar günde üç öğün tavsiye ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bir ev inşa ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary sohbet ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlara saygısızlık yapmak istemiyorum ama bazen hak ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulundukları topluluğu gerçekten ihmal ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Batılılar, karşılıksız bastıkları paralarıyla dünyayı soymaya devam ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ağır suçlarından hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyorlar ama suç üstüne suç işlemeye devam ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kesinlikle birbirlerinden nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary dans ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary kavga ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary flört ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary hep kavga ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary kahvaltı ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar flört ediyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne kadar teklif ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızlar kıpır kıpır, dans ediyorlar ve zıplıyorlar, gülüyorlar ve şarkı söylüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bizi takip ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bana ateş ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni bir meydan inşa ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar tartışmıyorlar fakat daha ziyade bir oyunu prova ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin için zor olacağından endişe ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne babam kavga ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seçkinlerin temsilcileri geçmişin kategorilerine göre düşünmeye devam ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bize ateş ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar Kanadalı olduklarını iddia ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızlar Blackpool'daki beyaz erkeklerle buluşmayı umut ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Süpermarketlerdeki yaşlı insanlar beni uyuz ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazıları, İspanyol Pansiyonu'nun pornografik bir film olduğunda ısrar ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jacksonlar yarın öğleden sonra bizi ziyaret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden bize ateş ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni tedirgin ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar kavga ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar neden kavga ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar kedi ve köpek gibi kavga ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bitişiğimize görüşümüzü berbat edecek bir apartman dairesi inşa ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar size dikkat ediyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar sana dikkat ediyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar seni meşgul ediyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar tatmin edici bir uzlaşmaya varmak için müzakere ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar dans ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dans ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bize Rus diye hitap ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mahkumlar açlık grevine gitmekle tehdit ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar Tom gibi öğrencileri kabul ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşçiler çalışma şartlarından şikayet ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu inkar mı ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu red mi ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Birine rüşvet verdiğimi iddia ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neyi prova ediyorlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Birbirlerinden en içten duygularla nefret ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gün ağarana kadar mahkumlara işkence ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlar çok fazla şikayet ediyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch